Kasları güçlendirerek diz ağrısına son verin

Kişinin diz ağrısına niçin olan hastalığa ve yaşına yerinde özel olarak planlanan Fizik Çare uygulamaları ile denge ve yürüyüşün kalitesinin artırılması, kişinin özgüveninin sağlanması ve günlük hayat aktivitelerindeki zorluğun ortadan kaldırılması muhtemel.

Fizik tedavi uygulamalarında hastanın yanı sıra ailesinin de bilgilendirilmesi hatta konut ve meslek ortamının baştan düzenlenmesinin büyük yük taşıdığını söyleyen Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Nafiz Akman, çoğu kez görülen diz ağrıları hakkında bilgiler verdi.

Günümüzde yaşam koşullarıyla da ilişkili olarak artan bir şekilde birçok kişiyi etkileyen diz ağrısı; toplumda sık rastlanan, bilhassa orta ve ileri yaş grubunda görülen bir ağraz olarak öne çıkıyor. Diz ağrısı kişinin hareket yeteneğini azaltırken, sosyal yaşama katılımını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir koşul olarak göze çarpıyor. Diz ağrısı yaşayan kişiler, yürüme, merdiven inip çıkma, çömelme gibi hareketlerde ciddi sıkıntı yaşıyor.

Prof. Dr. Akman diz ağrısını çare olabilmek için başta sebebinin ne olduğunu ve hangi aşamada olduğunu bilmek gerektiğini açıklama etti. Akman hastanın detaylı hikayesinin alınması, iyi bir fizik muayene yapılması ve takiben gerekli laboratuvar ve radyolojik incelemelerin tamamlanması gerektiğini belirtti.

Yaş gruplarına göre çeşitlilik gösteren diz ağrısının, toplumda en sık görülen nedenleri gonartroz (diz eklemi artrozu/kireçlenmesi), menisküs/bağ yırtığı, tendinit/bursitler ve eklem iltihabıdır (artrit/sinovit).

Baston ile hasar oluşumu engellenmeli

Prof. Dr. M. Nafiz Akman akut evrede diz ağrısı yaşayan kişiler için tavsiyelerde bulunarak şu bilgileri verdi: “Diz ağrısında birincil yapılacak işlemler; soğuk başvuru, istirahat ve hap tedavisidir. Bu aşamada eklemi gözetmek ve daha fazla hasar oluşumunu alıkoymak esas hedeftir. Ağırlık bindirmeyi eksilmek için hastaya baston/koltuk değneği gibi destekler verilmeldir. Tedaviye analjezik, yangı giderici ilaçlarla başlanır ve ayrıca dizlik ve güya muavin araçlar da kullanılabilir. Sızı sebebi olarak enfeksiyon düşünülürse, antibiyotik tedavisi, eklem lavajı gibi ilave işlemler yapılmalıdır. Akut dönemi takiben başlıca hastalığın tedavisi ve rehabilitasyonuna yönelik işlemler uygulanır”

Hastanın yanı sıra aileler de bilinçli olmalı

Kronik diz ağrılı hastalarda; özellikle kronik/ilerleyici ağrı, fonksiyon kaybı ve jurnal hayat aktivitelerinde ciddi zorluğa yol açan Gonartroz (ilk kez diz eklem kıkırdağının hasarlanması, gitgide artarak bütün eklem yapılarının bozulması ve kireçlenmesi) hastalarına uygulanan fizik tedavinin amacı; ağrının giderilmesi, eklem hareket genişliği ve fonksiyonlarının geri kazanımı, kasların güçlendirilmesi, denge ve yürüyüşün kalitesinin artırılması, kişinin özgüveninin sağlanması ve günlük hayat aktivitelerindeki zorluğun ortadan kaldırılmasıdır.

Ilk Önce hasta ve ailesi, hastalık hakkında bilgilendirilmeli, ev ve işyerinde yaşamını kolaylaştırıcı düzenlemeler hakkında eğitilmelidir. Hastanın artı kilosu varsa diyetisyene yönlendirilmeli, hasta düzenli aktivite ve konut egzersizleri yapması için motive edilmelidir.

Fizik çare ile sızısız bir hayat olası

Diz ağrılarında uygulanan fizik çare uygulamaları, hastanın günlük hayata daha süratli geri dönmesine ve hayat kalitesinin artmasına muavin olur. Diz ağrısı çeken hastalarda fizik tedavi; uzman hekimin muayene ve tetkikleri takiben oluşturduğu program doğrultusunda, Fizyoterapistler tarafından uygulanan değişik elektrik akımları, elektromanyetik dalgalar, ısı uygulamaları gibi eklemi hazırlayıcı/destekleyici işlemleri takiben yine Fizyoterapistler göre yaptırılan çare edici egzersizlerden oluşur. Bu süreçte yerel enjeksiyonlar, ayrı tezgâhtar aygıt ve destekler ile kinesiotaping de yapılabilir. Bu uygulamalar yetersiz kaldığında eklem içi hyaluronik asit, PRP (platelletden zengin plasma) ve kök hücre tedavilerine geçilir.

Bütün bu konservatif tedavilerle netice alınmazsa, kişinin ağrısı sürüyor ve rahatsızlık hayat kalitesini azaltıyorsa, yürüme mesafesi fazla kısalmış ve merdiven inip çıkmada önemli sorun yaşıyorsa, yaşamını sürdürmek için ikinci bir kişiye gereksinim duyuyorsa ve alışkın olduğu yaşam tarzını sürdüremiyorsa girişimsel/cerrahi yöntemlere gerekir.