Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Kronik hastalara sonbahar önerileri

18.02.2021
242
Kronik hastalara sonbahar önerileri

Bugünlerde yaşanan ani ısı değişiklikleri ve virüslere bir de kronik hastalıkların getirdiği yıpranma ve stres eklendiğinde gövde direnci ister istemez zayıflayabiliyor. Hal böyle olunca hastalıklara fazla daha açık ayla geliniyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu, özellikle de kronik hastalar ve yaşlılar için cisim direncini artırmanın, bağışıklığı kuvvetlendirmenin 9 basit fakat etkili yolunu anlattı, kayda değer uyarılar ve önerilerde bulundu.

Nitelikli uyuyun

Kaliteli ve yeterli uyku bağışıklık sistemini güçlendiriyor. derin uyku sırasında beyinden salgılanan melatonin vücudu rahatlattığı gibi, toksinlerin atılmasını sağlıyor. Melatonin hormonunun salınımı fazla hassas. Gecenin en karanlık ve gürültüsüz ortamında başlıyor, gece yarısından sonradan tepe noktasına ulaşıp azalıyor. bu nedenle en geç saat 23:00’de uyumuş olun. Yatak odanızın karanlık olmasına dikkat edin. Uykudan anında önce elektronik aygıt, tv, zeki telefon kullanmayın. Cep telefonunu, melatonini önlediği için yattığınız odada tutmayın.

Sebze ve meyve tüketin

Günde minimum 1 porsiyon sebze ve 2 porsiyon meyve tüketin. Mevsim sebze ve meyveleri zengin içeriğiyle toksinleri ve yabancı mikropları temizliyor. Gut hastalığı olanlar artı sebze, diyabet hastaları da aşırı şekerli meyveler tüketmemeli. Üzüm ve muz yerine yeşil elma ve kivi seçim edebilirsiniz. Keza meyveleri posasıyla tüketin. Huysuz takdirde keza aşırı tüketebilir hem de karaciğer yağlanması ve şekerin yükselmesi riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.

Bol bol su için

En iyi ilaç, saf su! Su temizleyici ajan. Karaciğer, bağırsak ve böbreklerden toksinlerin atılımını bol su ile kolaylaştırmak mümkün. Az su içen kişilerde rahatsızlık süreci daha uzun sürüyor. Ödem, böbrek ya da yürek hastalığı olmadığı müddetçe günde ortalama 1.5-2 litre su tüketmek tatmin edici. Kahve, dere gibi içecekler suyun yerine geçmediği gibi, vücuttan su atılmasına neden oldukları için tüketiminde aşırıya kaçmayın. Az su içen kişilerde mikroplara davetiye çıkarıldığı ve hastalık sürecinin daha uzun sürdüğü biliniyor.

Düzenli egzersiz yapın

Ahenkli çalışma kan şekeri ve tansiyonu dengelerken, kalp yetmezliğini önlüyor, cisim direncini artırıyor. Şeker Hastalığı, kronik böbrek, kas ve kalp hastalığı olanların yapacakları egzersiz konusunda hekimlerinden bilgi alması gerekiyor. Sağlıklı kişilerde ise düzenli alıştırma akciğerde birikmiş olan karbonmonoksit ve toksik karbon gazlarını derin nefes alıp vermekle atarken; adale, böbrek ve beyin hücreleri içinde birikmiş olan laktik asitin atılmasına da asistan oluyor. Yürek kası gençleşirken, kılcal damar dolaşımı daha etkin ışık halkası geliyor.

Odanızı sıkça havalandırın

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu “Çoğu mikrop ve virüs oksijensiz ortamlarda gelişir ve çoğalır. bu nedenle ev, otomobil ve büro ortamını sık sık havalandırmak gerekir. Derin nefesle alınan oksijenin birçok virüs ve bakteriyi aracısız olarak yok ettiği biliniyor. Havasız ve aralıksız kapalı ortamlarda mikroplar daha uzun yaşayabilir. Örneğin bir hapşırık ile yayılan virüsler havada yaklaşık 3-4 saat kalabilir. O yüzden taşıma araçları, kalabalık meslek uygun havalandırmaya itina gösterilmelidir” diyor.

Haftada 2 kez balık tüketin

Mevsimlik ve taze balık çinko, iyot ve iyi oranda esansiyal amino asit içeriyor. Haftada en düşük 2 defa balık tüketimi; çocukların gelişiminin yanı sıra, bağışıklık sistemini daha etkin hale getiriyor, zatürre, grip, kemik erimesi, kalp ve diyabet hastalığına büyük fayda sağlıyor.

Kişisel temziliğinize yük verin

Ağız ve diş bakımı sanılandan fazla daha manâlı. Zira milyarlarca bakteri ve mikrop barındırdığından dişleri düzenli fırçalamak şart. Böylece diş eti içinde barınan mikropların çoğu gideriliyor. bununla birlikte jurnal işlerimiz sebebiyle ister istemez mikrop yuvası haine gelen ellerimizi de sıkça yıkamamız şart.

Fazla sıcaktan kaçının

Kış aylarında özelikle çocuğu veya yaşlısı olan aileler ev ortamını normalden fazla sıcak tutmaya çalışıyor; fakat bu alışılmışlık adamakıllı yanlış. Çünkü mikroplar sıcak ortamı sevdiklerinden aşırı sıcak ortamlar hastalanmaya ve rahatsızlık yaymaya en ideal ortamlar oluyor. Konut ve meslek yerinin ısısının uygun derecede tutulması (24-25 derece) yardımcı.

Grip ve zatürre aşısı yaptırın

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu “Günümüzde artık salgın hastalıklar bütün dünyada kolayca yayılabilmektedir. Son yıllarda grip, nezle ve toplum kökenli zatürrenin sıklığı da artan bir şekilde artmaktadır. Dünya Sağlık Durumu Örgütü bu hastalıklardan en iyi korunma yöntemini aşılanma olarak bildirmektedir. Özelikle tehlikeli olarak kabul edilen şahısların hekimine danışarak aşı yaptırmasında fayda vardır. Çocukluk çağında, 65 yaş ve üzerinde, kronik yürek, diyabet, KOAH ve astım hastalığında aşılama şarttır. Özelikle ihtiyar hastalar son yıllarda üretilen ömür boyu tesir eden zatürre aşısı olabilir. Aşıya karşın son yıllarda karşıt fikirler arttığını ve tehlikeli hal geldiğini üzülerek görüyoruz. Son 60-70 yılda milyonlarca insanın ölümüne sebep olan salgınlar, boğmaca, kolera, verem, sarılık, çocuk felci ve suçiçeği hastalıkları aşı sayesinde yok oldu. Aşıya karşısında alerji dışarıda başka bir engel yoktur. bu nedenle endişelerin geveze olduğunun bilinmesi gerekir. Hekiminiz en uygun aşılama programını size ayrıntılı uygulayacaktır” diyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.