Çocuklarınızın gözünü dinlendirin

Teknolojinin eğitim ve mektep hayatı içerisindeki kullanımının artışıyla birlikte dijital cihazlara maruz kalma saatleri de aynı oranda büyüme gösterdi. Dijital cihazlar karşısında geçirilen vaktin ortalama 11 saate çıkması ile birlikte birçok bedensel ve psikolojik rahatsızlık da beraberinde geldi. Yaygınlaşan tablet, bilgisayar ve telefon kullanımıyla maruz kalınan mavi ışık oranının arttığını bildiren Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Efekan Coşkunseven hiç farkına varılmayan mavi ışığın göze verdiği zararları açıklıyor.

Hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelen telefon, bilgisayar, tablet ekranları lüzum çocuklar gerekse yetişkinler için risk saçıyor. Dijital ekranlardan yayılan mavi ışığın göz üzerinde yarattığı zararların kalıcı sonuçlara sebep olabileceğini belirten Op. Dr. Efekan Coşkunseven, “Dijital entegrasyonla birlikte lüzum çocuklarımızın eğitim hayatında gerekse biz yetişkinlerin meslek hayatında dijital cihazlara maruz kalma süremiz arttı. Bilgisayar başında geçirilen vaktin somut etkileri üzerine bilinçlendirmek için çalışmalar yapılıyor olsa da dijital ekranların yaydığı mavi ışığın zararları göz ardı ediliyor. Mavi ışığa maruz kalma saatleri arttıkça göz yorgunluğu, uyku düzeni bozuklukları, flu görme, odaklanma zorluğu, göz kuruluğu ve tahrişi gibi çoğu rahatsızlığın olasılığı da benzer oranda çoğalma gösteriyor. Dijital ekranlara yakın görmek gözün ön ve arkadaki çapını arttırarak miyop hastalığının çocuklarda görülme olasılığını %30’lardan %50’ye çıkardı. Bunun yanı sıra gözün ilk elden retina bölümüne hasar veren mavi ışık, ileri yaşta ortaya çıkan sarı nokta hastalıklarının daha erken yaşlarda ortaya çıkmasına sebep oluyor.” dedi.

Çoğalan dijital ekran kullanımıyla birlikte mavi ışığın gözde yaratacağı tahribatı önlemek için önlemlerin erken yaşlarda alınması gerektiğini dile getiren Op. Dr. Coşkunseven, “Çocukların ekranlara kesintisiz yakından bakmasıyla ortaya meydana çıkan miyop riskini en aza indirmek için ailelerin zorunlu önlemleri alması büyük yük taşıyor. Dijital ekranlara maruz kalma saatlerinin kontrol altına alınması ve sıkça açık havada çıkarılması gerekiyor. Ebeveynlerin, çocuklarının gözlerindeki problem ve değişimlere dikkat etmeleri ve içten zamanda muayeneye yönlendirmeleri, görme yetisinin bozulmaması açısından fazla manâlı. Gözlerde oluşabilecek yanma, kaşıntı, takâtsizlik, odak dağınıklığı, flu veya çift görme ve baş ağrıları, dijital ekranlara artı bakma nedeniyle oluşabilecek rahatsızlıkların teşhisi açısından manâlı belirtilerdir. Çocukların, dijital ekranlar başında geçirdiği zamanın da kontrol altına tutulması önemli. Her 20 dakikalık süreçte, 20 saniyelik aralar vererek 20 metre uzağa bakmalı ve gözlerini dinlendirmesi konusunda da çocukların teşvik edilmesi gerekiyor. Keza bilgisayar masalarının kendi boylarına kadar ayarlanmış olması, odanın ışıklandırması ve ekran ile aralarındaki mesafenin doğru ayarlanması gibi ergonomik etkenler de göz problemlerinin oluşmasını engellemeye tezgâhtar olacaktır” diyerek sözlerini tamamlıyor.