İdeal kilo aralığının önemi

Obezite ile mücadelede, pozitif kilonun estetik sonuçlarından çok sağlık konusundaki olumsuz etkilerini vurgulayan Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, dinç olanın hoş göründüğünü belirterek şöyle konuştu: “İdeal kilodayken beden çok daha verimli ve sorunsuz çalışır. İdeal kilomuz ceset kitle indeksimizin 18,5- 25 arasındaki halidir. Bir örnek verecek olursak: 160 cm boyundaki bir kişi 48 kiloyken de, 63 kiloyken de aslında ideal kilosuna yakındır. Hedefimiz sadece ideal kiloda kalmak değil, hayatımızı bu sağlıklı kilo aralığında idame ettirmek olmalıdır” dedi.

Ceset Olumlama Hareketi

Son dönemde popüler olan karoser olumlama hareketi kampanyaları ile obezite ve kanser ilişkisini vurgulayan kampanyaların birbiri ile çatışıyor gibi algılandığını ve Avrupa’ da önemli tartışmalara yol açtığını söyleyen Op. Dr. Temizgönül şöyle konuştu: Reklam panolarındaki ve ekranlardaki mankenlerin keza artan bir şekilde sıfır beden olacak değin incelmesi, keza de fotoğraflardaki mankenlerin photoshop ile gerçeklikten uzaklaşacak dek inceltilmesi toplumdaki çekicilik algısını etkiliyor. İnsanlar artan bir şekilde kendi görünüşlerinden daha eksik hoşnut olmaya başlıyorlar. Bunlara karşıt ve haklı bir tepki olarak gövde olumlama hareketi ortaya çıkıyor. Burada vurgulamamız gereken herkesin kendiyle barışık yaşamasıdır ve sağlık için çok önemli bir adımdır. Kilolar arttıkça, ideal kilodan uzaklaşılır, fazla şişman ve obez grubuna yaklaşılır. Obezite ile birlikte birçok sağlık sorunu artar. Obez kişilerdeki insülin direncinden kaynaklanan yüksek insülin seviyesi yükselir. Bu düzey yükseldikçe, insülin yarı hormonlar da kanser öncüsü hücrelerin çoğalarak kansere dönüşmesine zemin hazırlar.

Hayatımızdan kanseri uzaklaştırmak için; ideal kilomuzu korumalı ve vücut kitle indeksimiz 25’den artı olmamalıdır ve günde 30- 60 dakika orta düzeyde veya 30 dakika yüksek tempoda, somut aktivite yapılmalıdır. Nebati ürünleri daha pozitif, yüksek kalorili, şekerli içecek ve tamamlanmış kırmızı etleri daha eksik tüketmek gereklidir. İdeal kilosunu perhiz ve egzersiz ile koruyamayan kişilerde obezite cerrahisi önerilir. Obezite cerrahisi olanlarda diyabet kaynaklı sorunların %92’sinin, kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanan sorunların %59’unun azaldığını belirten bilimsel yayınlar mevcuttur. Bu yüzden obezite cerrahisi, diyabet ameliyatı olarak da anılmaktadır.