Gözünüz için yeşil sebzeleri zeytinyağı ile tüketin

Göz, tüm yaşama yakından etki eden en önemli organlardan biridir. Olması gerektiği gibi gören gözleriniz varsa, bu organın işleyişindeki mucizeleri fark etmeden yaşamaya devam edersiniz. Oysa göz, sahip olduğu sistemin mükemmelliği oranında hassastır da. Ona gereken özeni göstermeli ve onu beslemelisiniz. Gözünüz için yediğiniz gıdalardan, gözlük ve lens seçimine değin sayısız faktöre uyarı etmeniz gerekir. Göz sağlığımızı etkileyen bir diğer etken ise yüksek kolesterol, tiroit problemleri, şeker hastalığı, retinal migren ve göz kuruluğu gibi hastalıklardır.

Uyumlu muayene şart

Yüksek kolestrol

Bu hastalığı olan bireylerin sık şikayet ettiği konulardan biri de göze perde inmesidir. Halk aralarında yarı görememe ya da bulanık görme gibi durumlar ile açıklanmaya çalışılan göz perdesi, ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır. Yüksek kolesterol hastalığı, görme kaybına niçin olabilir. Şiddetli göz ağrısı, parlak ışığa bakamama, gözlerde sarı lekelerin oluşumu gibi semptomlar, tekrar yüksek kolesterol hastalığı ile ilişkili olabilmektedir.

Tiroit problemleri

Tiroidiniz boynunuzda kelebek şeklinde bir organdır. Büyümenizi ve metabolizmanızı aranjör bazı hormonları yoklama eder. Tiroidin akıcı çalışmaması, göz kaslarınızın şişmesine neden olabilir. Tiroide alt göz rahatsızlıklarında göz, olduğundan daha şiş görünebilmektedir. Şişliğin devam etmesi halinde, göz kapakları geri çekilir ve kurumayla birlikte favori önemli rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.

Şeker Hastalığı

Herhangi bir göz rahatsızlığınız olmasa da, düzenli olarak göz muayenesi yaptırmak önemlidir. Özellikle şeker hastası veya risk altındaysanız göz muayenesi şarttır. Şeker Hastalığı hastalığı, gözün merkezi görüşünü denetçi retinayı etkileyerek makula bölgesinin şişmesine niçin olabilir. Yapılan çalışmalar sonucu diyabetli kişilerde, yüzde 40 oranında göz tansiyonu, yüzde 60 oranında katarakt hastalığı gözlenmiştir. Diyabet, gözlerin ışığa sağduyu bölümünü etkileyen bir hastalıktır. Dolayısıyla diyabet hastaları diyabetik retinopati riskine karşı özenli olmalıdır.

Retinal migren

Görüşünüzde geçici âmâ noktalar varsa göz migreni yaşıyor olabilirsiniz. Bu, baş ağrısı gibi bir migren değildir. Retinal migren, görüntüde scotomas adı verilen ‘boş noktalara’ neden olur. Bu koşul birkaç dakika sürebilir veya anlık meydana gelebilir. Senet ağrısı, bulanık görme, göz dinlendirme ihtiyacı, diğer semptomlar arasındadır. Göz kontrolü ve daha ayrıntılı muayene gerekebilir.

C Vitamini kataratı önlüyor

A vitaminin göz sağlığı açısından doğaüstü etkileri vardır. Görme kalitesini artırır, korneayı korur, göz bebeği yüzeyini parlaklaştırır ve gece körlüğü, glokom, katarakt, yaşa tabi makula dejenerasyonu gibi göz hastalıklarının etkilerini en üye indirir. Çocukluğumuzdan beri hepimizin duyduğu bir şey vardır ancak o da havuç yemenin gözlerimize iyi geleceğidir. Evet, içten! Havuç, içerdiği A vitamini oranı sebebiyle göz sağlığınızı korumaya asistan olabilir. A vitamini sadece havuçta mı var? Natürel fakat hayır! Ispanak, dolmalık biber, tatlı patates ve yumurta da A vitamini açısından varlıklı gıdalar aralarında yer alır.

C vitamininin göz sağlığı üzerindeki etkileri de azımsanmayacak ölçüde değerli. Incelemeler; C vitaminin, katarakt oluşumu riskini azalttığını gösterdi. Bilindiği gibi katarakt yaşa emrindeki artan bir göz hastalığıdır. Bu sebeple özellikle 40 yaşından sonradan C vitamininden zengin beslemek gerekir. C vitamini denildiğinde akla birincil portakal ve limon kazanç. Bunların yanına yeşil biber, çilek ve yeşil yapraklı sebzeler de C vitamini yönünden zengindir.

İlerleyen yaş ve korunmasız halde maruz kalınan güneş ışınlarının sebep olduğu yaşa alt sarı nokta hastalığı, okuma güçlüğü ile başlayıp ilerlemesiyle birlikte nesneleri eğri ve dalgalı görmeye değin gidebilen bir göz hastalığıdır. Çalışmalar; bu hastalığın etkilerini azaltmanın olası olduğunu gösterdi. Bu aşamada devreye giren mucizenin adı, lutein. Luteinin etkisinin; A, C vitaminleri, çinko ve selenyum ile birlikte alındığında arttığı da biliniyor. Ispanak, brokoli gibi koyu yeşil sebzelerde oldukça çok bulunan lutein, avokadoda da var. öte yandan incelemeler, koyu yeşil sebzeleri eksik miktarda zeytinyağı ile tüketmenin lutein etkisini artırdığını da gösteriyor.

Kuruluğa karşı her gün asgari beş saat uyuyun

Kuru göz, gözün yeteri değin gözyaşı üretememesi sonucu ortaya çıkan nem eksikliğinden meydana kazanç. Milli Göz Enstitüsü’nün yaptığı araştırmalara tarafından; bilhassa kadınlarda, menopozdan sonra göz kuruluğu ortaya çıkmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte gözler daha az gözyaşı üretir. Göz nemliliği için uygun ortamın sağlanamaması gözde yanma, batma, kaşıntı, kızarıklık, çizilme ve yırtılma gibi rahatsızlıklara niçin olur. Bilgisayar başında sık vakit geçirme, çevresel faktörlerin yanı sıra; kontakt lens kullanımı, göz ameliyatı, yürek, ülser, kemoterapi ilaçları da göz kuruluğuna neden olabilmektedir.

İşte kuru göz tedavisinde asistan olacak öneriler;

Sıcak kompres: Gözlerinizin kuruması halinde, günde iki ya da üç kez 5-10 dakika boyunca göz kapaklarınıza pak, ılık ve ıslak bir kompres yerleştirmeyi deneyin. Nemli ısı, kuru gözleri yatıştırır ve gözyaşını uyarıp iyileştirir.

Bilgisayar molası: Tüm gün bilgisayar başında almak gözlerinizde problem yaratabilir. Bilgisayar başında geçirdiğiniz her saat, bir dakika bir ara verin.

Omega 3 desteği

Klimadan kaçının: Gözlerinize sıcak ya da soğuk havanın aracısız teması, kuruluğa neden olabilir. Evde ve meslek uygun kullandığınız havalandırmanın gözünüze doğrudan doğruya bağlantı etmesine önleyin.

Sigara kullanmayın: Sigara dumanı, gözdeki kan damarlarının daralmasına niçin olur; bu da göz yüzeyini kurutur.

Balık tüketin: Balıkta yer alan Omega- 3 yağlarının, hafıza kaybını önleme, yaşlanmayı geciktirme, yürek ve kolesterol dostu olma gibi sağlığa pek çok faydası bulunur. Bu yağlar, vücuttaki iltihaplanmaları önler ve kuruluğu giderir.

Uykunuzu alın: Gözleriniz, her gece en düşük beş saat dinlenmeli. Incelemeler; az uyumanın, göz spazmlarının sebepleri aralarında yer aldığını gösteriyor.

Doç. Dr. Halit Yerebakan

özel içeriğidir.