Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Yorgunluğunuzun nedenini biliyor musunuz

18.02.2021
362
Yorgunluğunuzun nedenini biliyor musunuz

Sabahları bezginlik uyanmak, gün içinde yaşanan halsizlik, jurnal işleri yaparken yaşanan gönülsüzlük ve genel bir takâtsizlik hali… Çoğu vakit yüksek meslek temposu ve büyük kasaba yaşamının hızından kaynaklandığı düşünülen bu belirtiler gerçekte ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Tiroitten kansere çoğu hastalığın işareti olabilen yorgunluğunuz geçmiyorsa altında yatan nedenlerin mutlaka araştırılması gerekir. Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, yorgunluğun 9 kaynağını anlatarak, uyarı edilmesi gerekenleri anlattı.

Bitkinlik, normalde bir insanın günlük işlerini yaparken kendini bitap hissetmesi, yetersiz hissetmesi olarak tanımlanabilir. Kimi millet yaşından hiç beklenmedik bir şekilde atak olabilir veya genç yaşta birey yemek yemek yemeye, yatmaya hatta dinlenmeye bile üşenir halde olabilir. Bu şart bir tembellik mi, enerji düşüklüğü mü ya da hastalıktan mı kaynaklanıyor bunun belirlenmesi çok önemlidir.

yorgunluk

Yorgunluğunuzun 9 nedeni

Anemi: Yorgunluğun en sık görüldüğü hastalık grubu anemidir. Çünkü oksijen içeren hemoglobinin eksikliği kişinin kendini bezginlik ve bitkin hissetmesine neden olur. Bu durumda kişiye* mutlaka bir uzman doktor muayenesi ve zorunlu tetkikler yaptırılmalıdır. Gerekli çare planlaması anemi giderildikten sonradan dermansızlık hissinin de kaybolduğu görülecektir.

Depresyon ve gerginlik: Yorgunluğa yol açan hastalıklardan ikinci sırada depresyon gibi psikosomotik hastalıklar gelir. Buhran da şahısların kendisini bitkin hissetmesine neden olabilir.

Tiroit hastalıkları: Hipotiroidi ilk olarak edinmek üzere endokrin hastalıklar da kişinin kendisini fazla halsiz hissetmesine neden olur. Hatta hipotiroidi* hastalarının etraflarında atıl olarak tanımlanan kişiler olduğu söylenir. İş yerine getirmek istemeyen, yerinden kalkmakta zorlanan, meslek yapma gücünü kendinde hissetmeyen insanlardır bunlar genelde. Yine endokrin hastalıklarından şeker hastaları da sürekli yorgundurlar. Bu insanlar kendilerini bitkin, halsiz ve kuvvetsiz hissederler. Şeker seviyeleri yüksek olduğu süre jurnal yaşamları bile kesintiye uğrayabilir.

yorgun

Kanser: Yorgunluk, bazı erken onkolojik hastalıkların belirtisi de olabilir. Kanser hücreleri hastanın bütün karoser sistemlerini bozarak yorgunluğa neden olabilir. Örneğin anemi yapmışsa, beslenmeyi bozuyorsa bitkinlik yaratabilir. diğer taraftan tümörler insan organizmasına tarafından fazla seri metabolik aktiviteye sahiptir. Yani şekeri daha süratli tüketir, kişinin kan şekerini düşürür ve oksijeni daha fazla harcarlar. Çünkü tümörler süratli gelişen dokulardır. Gereksinimleri de fazla fazladır ve kişinin aleyhine alıp bunları harcadıkları için de kişi kendini bitkin hissedebilir.

Yürek hastalıkları: Kalp yetmezliklerinin de en kayda değer belirtilerinden birisidir bitkinlik. Hatta yürek hastalıklarının en erken bulgularından birisidir. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları için dermansızlık yaratırlar. Kişi bir kat merdiven bile çıksa yorulur, bacakları kesilir, nefessiz kalır.

Enfeksiyon hastalıkları: Vücutta çeşitli nedenlerle ortaya çıkan enfeksiyon hastalıkları da yorgunluğun sık görülen nedenlerini oluşturmaktadır. Bunlar;

Metabolik hastalıklar: Böbrek yetmezliği, karaciğer yetersizliği, kalsiyum yüksekliği ve potasyum düşüklüğü gibi durumlarda da vücuttaki kan tuzları ve minerallerdeki azalmalar yorgunluğun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu rahatsızlık ve durumların erken dönemde tedavisi çok önemlidir.

yorgunluk

Uyku apnesi: Yaşam kalitesini bozan en önemli sorunlardan olan uyku apnesi de yorgunluğun önemli sebeplerinden birisidir. Yeterli sürede, nitelikli bir uyku uyuyamayan kişiler kendisini ertesi gün fazla bezginlik hissedecektir. Bu durum gün içerisindeki tüm faaliyetlere yansır.

Bedensel güçsüzlük: Takâtsizlik, bedensel zor ve kondisyonla da çok ilgilidir. Kondisyonlu ve güçlü bir birey daha geç yorulur. Yaşa göre sağlıklı beslenerek ve ahenkli maddi aktivite ile kas kuvvetini artmak ve gözetmek yorgunluğun önüne geçebilir.

– Hepatit yani karaciğer iltihaplanması

– Kalbin iç yüzünün iltihabı

– Yürek çeper iltihapları

– Tüberküloz (verem)

– Asalak hastalıkları

– AIDS şeklinde sıralanabilir.

uyku

Ne vakit doktora başvurulmalıdır

Kişi, daha önce yorulmadan rahatlıkla yapabildiği işleri artık yorularak yapıyorsa bir doktora başvurmalı, yorgunluğun sebebi araştırılmalıdır. Hatta kişinin özgüveninin azalması, kendine eskisi dek iyi bakmaması da bir soruna işaret olabilir. Geçici yorgunluklar çok önemli sayılmamaktadır ama kronik yorgunluk olduğunda bu şart mutlaka önemsenmelidir.

Enerjinizi doğru kullanmayı öğrenin

Alıştırma ve dinlenme periyotları doğru ayarlanmalıdır. Kısa ve sık dinlenme aralıkları verilerek yorgunluğun ortaya çıkması önlenebilir. Alıştırma ortamının iyi havalandığından belirlenmiş olunmalıdır. Çok sıcak veya fazla soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır. Vücudun fazla hafif düzeyde susuz kalması dahi metabolizmayı yavaşlatır. böylece günde en düşük 8-10 kadeh su içilmesi, kahve ve çayın olası olduğunca az tüketilmesi gerekir. Düzenli uyku ile yeterli ve dengelenmiş besin, bağışıklık sisteminin kuvvetli olması için gereklidir. Ahenkli yapılan 30 dakikalık yürüyüş, ceset ağırlığının dengelenmesine, kemik sağlığının korunması ve geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır, daha pozitif enerji oluşumu sağlanır. Yürek damar sisteminin ve solunumun düzenlenmesini, dokulara yeterli düzeyle oksijen taşınmasını sağlar.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.