Azı karar çoğu hasar olan besinler

Dinç olduğunu düşündüğümüz yiyecekleri tüketirken bazen aşırıya kaçabiliyoruz. Ama porsiyon sınırı ve kalori hesabı yapmadan yediğimiz bu besinler kilo ve hastalık olarak bize geri dönebiliyor. Bilhassa kış aylarında hastalıklardan korunmak için veya can sıkıntısından yenilen atıştırmalıklar, sıcacık düşmanlar haline gelebiliyor.

Tüketirken aşırıya kaçmamanız gereken 7 besin

Kuru bakliyatlar

Fasulye, mercimek, nohut, en çok tüketilen bakliyatlardır. Posa değeri yüksek ve sağlığa epeyce yardımcı bir aile olan bakliyatlar, en kayda değer nebati protein kaynağı sınıfında yer alırlar ve hayvansal proteinlerin içerdiği kolesterolü içermezler. 100 gram kuru baklagil hemen hemen; 25 gram protein, 5 gram lif, 1,5 gram yağ içerir. Kalsiyum, demir, B12 vitamini dışındaki B grubu vitaminleri, E vitamini ve bakır içerikleri de yüksek olan baklagiller haftada en düşük 2 kere tüketilmelidir. Tüketilirken uyarı edilecek husus ise porsiyonudur. Yemekleri dıştan salata olarak da tüketilen baklagiller protein içeriği yüksek olmasına rağmen karbondidrat grubunda yer alır ve 4 yemek kaşığı bakliyat 1 dilim ekmeğin kalorisiyle eşdeğerdir. Hem pilavsız bakliyat yenmez düşüncesiyle kalori alımı artarak kilo artışına neden olmaktadır. Bu sebeple özelikle kış aylarında daha sık tüketilen bakliyatın sağlıklı lakin kalori açısından fazla da günahsız olmadığı unutulmamalıdır.

Meyve

Vitamin ve mineral deposu olan, vücudun posa ihtiyacını tedarik eden meyveler, ayrıca antioksidanlardır. Değişen oranlarda A ve C vitamini içerirler. C vitamini, vücudun kendini hastalıklara karşısında koruması ve başka vitamin, minerallerin emiliminde etkindir. Jurnal C vitamini ihtiyacı erişkinler için 60, gebelikte 80-90, sigara içen bireyler için ise 100-200 miligramdır. Bilhassa kış aylarında hastalıklardan korunmak için tüketilen pozitif meyve ve meyve suyu tüketiminin hastalıklardan korunmaya etkisi olmayacaktır. Çünkü vücuda alınan daha pozitif C vitamini depolanmadan, idrarla atılmaktadır. Bu sebeple C vitaminini daha fazla elde etmek için meyve tüketimi (portakal, mandalina, ananas, kivi gibi) artırılmamalıdır. Yeteri miktarda yendiğinde sağlıklı gıda grubu olan meyveler, pozitif tüketildiğinde içerdikleri meyve şekeri nedeniyle kilo artışına niçin olabilmektedir. Günlük meyve tüketimi 3-5 porsiyon olarak sınırlandırılmalı, kabuklu tüketilebilenler kabuklu tüketilmeli, meyve suyu olarak tüketiminden kaçınılmalıdır.

Tereyağı

Kahvaltıda ve lezzet verici olarak yemeklerde çoğunlukla kullanılan tereyağının insan sağlığı üzerine manâlı faydaları bulunmaktadır. İçerisinde antioksidan barındıran tereyağı, vücutta yer alan bağımsızlık radikallerin olumsuz etkilerini azaltır. Bağırsak, mide gibi iç organların sağlığını olumlu yönde etkileyen tereyağı, kardiovaskuler hastalık riskini azaltır. Adale ve eklem ağrılarının azalmasına yardımcı olan tereyağı, kemik gelişimini sağlar. Artrit oluşma olasılığını da en üye indirir. Tereyağı, içerisinde yer alan A vitamini bir uçtan bir uca de göz sağlığını olumlu yönde etkiler ve cildi erken yaşlarda yaşlanma etkilerini ortadan kaldırır. Fakat aşırı alımı sonucu tereyağı faydadan çok hasar getirecektir. Ülkemizde oldukça çok tüketilen bir yağdır. Özellikle kalp ve damar hastalığı olanların batmış yağ içeriğinden nedeniyle mutlaka kaçınması gerekmektedir. Aşırı yağ alımı insülin direncini arttıracağından diyabetli hastalarında aşırı tüketmemeye itina göstermeleri gerekmektedir. Takriben %80 i yağ olan bu besinin fazla alımı kilo almaya sebep olabilmekte ve uzun vadede çoğu kronik hastalığın oluşmasında etkin olabileceği bilinmektedir. Bu yüzden tereyağı tüketimini jurnal bir tatlı kaşığı ile sınırlandırmalı, hamur işlerinde pilav ve makarnada artı kullanımından kaçınılmalıdır.

Peynir

Her sabah kahvaltı sofralarımızı, ayrı çeşitleri ile süsleyen peynirin enerji ve besin değeri epeyce yüksektir. Peynir kalsiyum, B12 vitamini ve protein den epeyce zengindir. İçerdiği protein ve yağ nedeniyle süt grubunda yok et grubunda değerlendirilir. 30 gr yani 1 kibrit kutusu peynir, 1 köfte büyüklüğünde etle eşdeğer gıda içeriğine sahiptir. Bu sebeple süt, yoğurt sevmiyorum onların yerine peynir yiyorum düşüncesi yanlış bir düşüncedir. Son zamanlarda kilo almanın tek sebebi ekmek olarak kabul edilmektedir. Öteki yiyeceklerin günahsız olduğu düşünülerek kahvaltıda, aralarda ekmek yerine çerez yer gibi bol miktarda tüketilen yağlı peynirler kilo artışına neden olmaktadır. İçerdiği yüksek kalori nedeniyle, diyet planlanırken peynir miktarı sınırlı tutulmalıdır.

Bal

Kahvaltıda tereyağının en güzel tamamlayıcısı olarak ekmeğin üzerine sürdüğümüz, meyveli yoğurdun üstüne gezdirerek tatlandırdığımız, bitki çaylarına ek ederek hastalıklarımızı tedavi ettiğimiz, ara sıra keklerde, çöreklerde, kurabiyelerde şeker yerine kullandığımız bal besin alışkanlıklarımızın vazgeçilmezidir. Doğal olarak üretilen saf kaliteli ballar, kabızlık, öksürük, nezle gibi rahatsızlıkların tedavisinde doğal ilaçlar olarak görev yaparlar. İçerdikleri vitamin, aminoasit ve mineraller doğru büyüme çağındaki çocukların bedensel gelişimlerine olumlu katkılar sağlayan bal, bağışıklık sisteminin gelişmesinde önemli rol oynar. Bu faydaları bakmak için balınızın doğal olduğundan emiz olmalısınız. Eğer fakat bal buzdolabında şekerleniyorsa, kaşıkladığınızda sürekli ve akıcı biçimde kaşıktan akıyorsa, biraz artı yendiğinde geniz ve boğazda yanma yapıyorsa o bal gerçek baldır. Oysa doğal bal istediğim dek yiyebilirim düşüncesi çok da dinç bir hafıza değildir. Özellikle şeker hastalarının sakınması gereken balın kalori içeriği 100 gramında, 300 kalori olduğu unutulmamalıdır.

Kuru yemiş

Kuruyemişler içeriğinde barındırdıkları kaliteli yağlar ve bilhassa Omega 3 kaynağı ile beyin gelişiminde ve iyi kolesterolün yükselmesinde büyük faydalar sağlamaktadır. Bitkisel kaynaklı besinler olup, enerji içerikleri yüksektir. Diyette farklılık sağlamaları açısından jurnal önerilen miktarlarda tüketilmelidir. Uzun vakit tok tutuyor, hem de dinç düşüncesiyle belli başlı öğünler yerine tüketilen artı miktarda kuruyemiş kilo artışına neden oluyor. Jurnal tüketilmesi gereken kuruyemiş miktarı yarım avuç fındık, 3-4 adet bütün ceviz ya da 10 adet badem olarak sınırlandırılmalıdır.

Kestane

Kış akşamlarının olmazsa olmazı kestane, diğer yemişlerin tersine düşük kalorili ve mineralleriyle, vitaminleriyle epeyce zengin bir yemiştir. Yüksek oranda lif içerir. Enerjik bir antioksidan olan kestane folik asit ve C vitamini açısından da fazla zengindir. Kötü kolesterolle savaşırken, iyi kolesterolü yükseltir. Kalp sağlığını korur. İçeriğindeki potasyum kan basıncını düzenler. aynı zamanda bir B vitamini deposudur. Ancak her şeyin azı karar, çoğu hasar sözü kestane içinde geçerlidir. Karbonhidrat içeriği yüksek olan kestanenin 3-4 adedi 1 dilim ekmeğe eşdeğerdir. Bunu kasten tüketilmesi, sağlık açısından epeyce önemlidir.