Ergenlikte yeme bozukluğu

Yemekler hakkında takıntılı ışık halkası gelmiş, kilo ve görünümle fazla uğraşıyor, çok sıkı diyetler yapıyor, tuvalette uzun süreler kalıyor, kesintisiz kalori saymaya başlamışsanız yeme bozukluğu başlamış olabilir. Erginlik döneminde ortaya meydana çıkan yeme bozukluklarına uyarı çeken uzmanlar kayda değer uyarılarda bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Psikiyatrist Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, ergenlikte meydana gelen fiziki ve ruhsal değişikliklerin yeme bozukluklarına yol açtığını söyledi.

Yeme bozukluğunu “gıda davranışında görülen bozukluklarla seyreden hastalıklar” olarak tanımlayan Prof.Dr. Dönmez, “Yeme bozukluğu başlığı altında iki temel bozukluk vardır. Anoreksiya nervozada günlük alınan kaloride keskin kısıtlama yapma, kilo almaktan aşırı korkma ve cılız olduğu halde kendini şişman görme söz konusudur. Bulimiya nervozada tıkınma ve çıkarma atakları vardır. Bu sonuç atakları kusarak, idrar sökücü ve laksatif ilaç kullanarak veya fazla çalışma yaparak gerçekleşir” dedi.

Yeme bozukluğunun genelde ergenlik döneminde başladığını gösteren Prof.Dr. Dönmez, “Bunun en kayda değer nedeni buluğ çağı döneminde meydana gelen maddesel ve ruhsal değişikliklerdir. Vücudun değişiyor olması ve yağlanmanın artışı kayda değer bir tetikleyici etkendir. Sosyal alanda kabul edilmek ve takdir edilmek bir ergen için giderek daha manâlı olmaya başlar ve maddesel görünüm bunun manâlı bir belirleyicisi haline gelir. Bu dönem arkadaş çevresinden dış görünüş ya da kiloyla ilgili bir tenkit almak yeme bozukluğunu tetikleyebilir” diye konuştu.

Yeme bozukluğunun belirtileri

Prof. Dr. Dönmez, yeme bozukluğunun dağıtılmış şekillerde anlaşılabileceğini kaydederek bu belirtileri şöyle sıraladı: “Yemekler hakkında takıntılı bir ülkü ulaşmak, kilo ve görünümle ilgili fazla uğraşlara açılmak, fazla sıkı diyetler yapmak, tuvalette uzun süreler kalmak, gıda saklamak, takıntılı bir şekilde kalori saymaya açmak, saatler süren spor aktivitelerinde bulunmak, bilhassa yedikleri konusunda yalan söylemeye başlatmak” yeme bozukluğu göstergeleri olabilir.

Prof.Dr. Dönmez, keza akademik başarının düşmesi, sosyal ilişkilerde biçimsizleşme, odadan dışarı çıkmamak, öfkede büyüme, içe kapanmak gibi genel belirtilerin de ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.

Yeme bozukluğu çare edilebilir

Yeme bozukluğu tedavisinde psikoterapi yöntemleri ve psikiyatrik ilaçların kullanıldığını belirten Prof.Dr. Dönmez, “Hastalığın ilerlemiş olduğu vakalarda bir vakit hastaneye yatırmak gerekebilir. Tedavinin en manâlı aşaması hastayı tedavi olmaya ikna etmektir. Çünkü hastalar tedaviyle fazla bir kilo alacaklarından korkarak tedaviye başvurmakta isteksiz davranabilirler” dedi.

Bu önerilere kulak verin

Çocuğunda yeme bozukluğu olduğunu düşünen ailelere de Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, şu önerilerde bulundu:

– Onu denetlemeyi bırakın: Ne yediğini, çıkarıp çıkarmadığını denetlenmeyi bırakın. Yoklama davranışınız onun kendini daha fazla baskı aşağı hissetmesine ve bu davranışları arttırmasına neden olacaktır. Bundan Başka yalan söylemesini de arttıracaktır.

– Onu suçlamayın: Bazı aileler yeme bozukluğunun bir “şımarıklık” göstergesi olduğunu düşünerek hastayı suçlarlar. Unutmayın ki yeme bozukluğu çare gerektiren bir psikiyatrik hastalıktır, şımarıklıkla bir ilgisi yoktur.

– Aşırı müdahaleci davranmayın: Bir Takım ergenler için yeme bozukluğu hayatından kendi kontrolü aşağı tutabildiği tek bölge, bir bağımsızlık mücadelesi olabilir.

– Ona kilo aldırmaya çalışmayın: Unutmayın ama hayatta en korktuğu şey kilo almak. Çünkü buna bir başlarsa durduramayacağını düşünüyor. bu nedenle ona zor kullanarak yüksek kalorili bir şeyler yedirmeye çalışmayın.

– Onu tedaviye ikna etmeye çalışın: Lakin bunu yaparken zorlayıcı bir davranış içerisinde olmayın. Zorla götüreceğiniz tedaviden fayda görmeyecektir. Bunun yerine onunla sakin bir şekilde konuşun, onunla ilgili kaygılarınızı dile getirin ve tedaviye başvurma konusunda cesaretlendirin.