Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Yanlış ışıklandırma biyolojik saatimizi bozuyor

18.02.2021
214
Yanlış ışıklandırma biyolojik saatimizi bozuyor

Mimari aydınlatma projeleriyle pek çok uluslararası ödülün sahibi olan ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin de aydınlatma tasarımına imza atan ZEVE Aydınlatma Tasarım Stüdyosu kurucularından Dr. Fikret Talu, iç ve dış mekan aydınlatmasındaki yanlış yaklaşımların insan psikolojisi ve fizyolojisini olumsuz etkilediğini vurguladı. Dr. Talu’ya göre ışığın hatalı kullanımı kardiyovasküler hastalıklarından diyabete, kanserden hormon bozukluklarına pek çok sağlık sorununa davetiye çıkartıyor…

Aydınlatmanın insan sağlığı üzerindeki bedensel ve psikolojik etkileri ile kentsel hayat alanlarındaki toplumsal etkileri üstünde araştırma ve uygulamalar yapan Dr. Talu, iç ve dış ortamlarda doğru hesaplamalarla uygulanmayan aydınlatmaların, artı ışığa maruz kalma ve yanlış renk seçimleri gibi negatif etkiler sebebiyle insan vücudunun biyoloji ile ilgili saatini bozduğunu dile getiriyor. Biyoloji Ile Ilgili saatin bozulması ise kayıtlı kanser türlerine karşı riskin artması öncelikle olmak üzere, uyku düzensizliğinden performans düşüklüğüne, yürek-damar hastalıklarından diyabete o kadar fazla sağlık problemine yol açabiliyor.

“Yapılan araştırmalar, gözlerimizin yalnızca dünyaya açılan kapılarımız olmadığını, aynı zamanda psikolojimizi ve fizyolojimizi yakından ilgilendiren ve derinlemesine etkileyen duyu organımız olduğunu ortaya çıkardı”, diyen Dr. Talu ekliyor: “Gözümüzde görmeyi sağlayan fotoreseptörler dıştan, vücudun sirkadiyen ritmini, nöroendokrin ve nörodavranışsal sistemlerini etkileyen ve ışığa aklıselim retina ganglion hücreleri olarak adlandırılan (ipRGC) yeni fotoreseptörler tanımlandı. Bu araştırmalarla birlikte aydınlatmanın insan psikolojisi ve fizyolojisi üzerine olan etkileri de kanıtlanmış oldu. Yani, iç ve dış ortam aydınlatmaları beden ve ruh sağlığımızı aracısız etkiliyor.”

Yeni tür ışıklandırma insan odaklı olmalı

Dünyada yaşayan bütün canlılarda olduğu gibi insanlarda da, adeta bütün fizyolojik ve davranışsal parametreler belirtilen bir uyum içeriyor. Çevreden gelen ışıkla biyoloji ile ilgili saat arasındaki senkronizasyon vücudun etkin ve uygun fonksiyonları için büyük yük taşıyor. Sirkadiyen ritmin bozulması durumunda ise uyku düzeninin bozulması, performans düşüklüğü, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, hormon seviyelerinde değişme, gövde ısı değişiklikleri, kan basıncı ve belirli kanser türlerine karşısında riskin artması gibi öyle çok rahatsızlık ortaya çıkabiliyor.

Yalnızca ev ve ofislerimizde kullandığımız aydınlatmaların değil, güncel ve tarihi mimari yapılarda kullanılan dış mekan aydınlatmalarının da negatif etkilerini yaşadığımızı bildiren Dr. Talu, tüm bu gelişmelerin beraberinde “insan odaklı yakma” kavramının ortaya çıkmasını sağladığını vurguluyor: “İnsan odaklı aydınlatma, sağlık durumu ve konfor arasındaki bağlantıyı açıklıyor ve bir yandan görsel ve hissi ihtiyaçları karşılarken öteki yanlamasına da kullanıcıların sirkadiyen ritmine ahenkli olarak fizyolojik ihtiyaçlarını dengeliyor”

“Bu koşul, iyi bir ışıklandırma ortamı tasarlamayı gitgide artarak daha kompleks ülkü getirirken, aydınlatma tasarımının odak noktasına da insanı koymamıza yol açıyor” diyen Dr. Talu açıklamalarına şu sözlerle devam ediyor: “Geleneksel mimari aydınlatmada mekanın/yapının görsel algısı, parlaklık ve kamaşma kontrolü, renksel geri verim, güvenlik, ışık kirliliği ve enerji verimliliği gibi konulara odaklanılıyor. Ancak aydınlatmanın biyolojik saat ve kurnazlık gibi görünür olmayan etkileri bambaşka ölçüm hedefleri içeriyor. Bu da yakma tasarımcılarının geleneksel mimari ışıklandırma tasarımından farklı bir ölçüm yöntemi ve hedefi belirlemelerini zorunlu kılıyor”

Işık ve ruh hali doğru orantılı

ABD’de yer alan ve yakma tasarımcıları için reel ortamda sirkadiyen ışığın anlaşılmasına ve uygulanmasına karşın ölçümler ve araçlar geliştirmeye çalışan Rensselaer Politeknik Enstitüsü’ndeki Işıklandırma Araştırma Merkezi’nin (LRC), sağlıklı yapı aydınlatma tasarımında manâlı rol oynayan Circadian Stimulus (CS) ölçüsünü geliştirdiğini bildiren Dr. Talu, ortamda olması gereken CS tanımlamasında ışık seviyesi, renk, zamanlama, maruz kalma süresi ve daha evvelden ışığa maruz kalma süreleri dikkate alınarak CS ölçüm değerlemelerinin 0,1 ile 0,7 aralarında derecelendirildiğini vurgulayarak sözlerini tamamlıyor: “CS değerinin 0,3’ten büyük olduğu durumlar, sirkadiyen sistemin uyarılmasının en etkili olduğu değerler olarak tespit edilmiş durumda. Alzheimer hastaları, ofis çalışanları, gençler ve sağlıklı yaşlılar ile yapılan araştırmalarda, favori sabahın erken saatlerinde bir saat süreyle 0.3 ya da daha pozitif CS’e maruz kalmak sirkadiyen sistemin uyarılmasında etkin oluyor ve bize ışığın uyku, tavır ve ruh haliyle ilişkili olduğunu gösteriyor”

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.