Ramazan Bayramı’nda bunlara uyarı

Normal gıda düzenimize geri dönüşte bayram bizim için değerlendirilmesi gereken bir geçiş dönemi olarak görülmelidir. Ancak kültürel alışkanlıklarımız ve geleneklerimiz neticesinde adaptasyonu sağlayacağımız bu dönem bizim için daha sakıncalı hale gelebiliyor.

Ramazan Bayramı; tatlı, şekerlemeler ve çikolatanın fazlasıyla tüketilmesi sebebiyle adının Şeker Bayramı olarak da anıldığı bir bayramdır. Kültürel ve geleneksel değerlerimiz bu bayram boyunca bizi yapmamamız gereken çoğu beslenme hatasına sevk etmektedir.

Aile ve akraba ziyaretlerinin çok sık yapıldığı bu dönemde size ikram edilen gıda ve içeceklerin miktarını ve çeşidini denetleme ederek bu geçiş dönemini sağlıklı ve kilo almadan atlatmanız olası.

Ramazan Bayramı süresince en çok yapılan besin hataları

– Fazla miktarda çikolata ve bonbon tüketmek,

– Hamur işi tatlıları pozitif miktarda ve porsiyonlarda tüketmek,

– Çay, kahve ve gazlı içecek tüketiminin artması.

Nehir ve kahve

Bayram süresince yapılan aile ve akraba ziyaretlerinin vazgeçilmezi çay, kahve ve gazlı içeceklerdir. Bu süre her tarafında tüketimi bol olan bu tür içecekler çoğu hastalığa davetiye çıkarabilir. Ilk Önce çay ve kahve idrar söktürücü özelliklerinden ötürü susuz kalmanıza sebep olabilir. Ayrıca nehir – kahve tüketirken içine atılan küp şeker ayrı bir tehlikedir. Nehir şekeri olarak tanıdık rafine şeker artı miktarda çay içen bireylerde günlük alınan kalori miktarının artmasına sebep olurken, diyabetli bireylerde kan şekerinin ani yükselmesine sebep olabilir. Gazlı içecekler ise yine içlerinde yer alan artı miktarda şeker ile jurnal almanız gereken enerji miktarının fazla üstüne çıkmanıza neden olabilir. Bayram boyunca dere, kahve ve gazlı içecekler yerine; şeker ilave edilmemiş maden suları, evde hazırlanmış az şekerli limonata, ayran, tatsız komposto sularını tercih etmeliyiz.

Su tüketimi

Bu yıl yaz aylarının en sıcak günlerine eşit gelen Ramazan ayı süresince elimizden geldiğince bol akıcı tüketmeye çalıştık. Fakat oruç tutulan sürenin uzunluğu ve fazlasıyla terlediğimiz bu günlerde vücudumuz bir hayli susamış kaldı. Sağlığımız için bayramın birincil günü itibariyle kendimiz sık sık su içmeye programlamalıyız. Her gün mutlaka 2-2,5 litre su harcamak; oruç sonrası olağan beslenme düzenine geçiş yapan bireyler için mide ve sindirim güçlüğü problemlerini durdurmak açısından önemlidir.

Bonbon ve çikolatalar

Ramazan Bayramı, çocuklar hatta biz yetişkinler için bile Şeker Bayramı da çağrıda bulunmak. Bu bayramda fazlasıyla tüketilen bonbon ve çikolatalar hepimizde böyle bir algının oluşmasına sebep olmaktadır. Ziyaret sayısı arttıkça büyüyen çikolata-bonbon tüketimi ise sağlığımız açısından büyük bir risk teşkil ediyor. İçeriklerinde bulunan pozitif miktarda şeker ayrıca yüksek kalori içeriği anlamına geliyor ayrıca de insülin seviyesindeki ani değişimler ile bize zarar veriyor.

Bayram süresince bize ikram edilen ve hepimizin en çok sevdiği yiyeceklerden biri olan çikolatayı tüketirken; günde azami 2-3 adet ve bitter olanlarından seçim etmeye özen göstermeliyiz. Bitter çikolatanın içinde yer alan antioksidan maddeler doğruca öteki çikolatalardan daha sağlıklı olduğunu biliyoruz fakat içeriğindeki şeker miktarını göz önüne alacak olursak tüketimini 2-3 adetten fazla olmaması gerekiyor.

Çocukların en sevdiği yiyeceklerden olan şekerlemeleri ise en ince ayrıntısına kadar anlamsız güç kaynağı olarak gösterebiliriz. Hiçbir besleyici değeri olmayan şekerlemeler aynı zamanda içeriğinde bulunan darı şurubu ya da nişastası ile daha da zararlı ülkü gelebiliyor. Darı şurubu ya da nişastası ile hazırlanmış bu şekerlemeler vücudumuzdaki insülin salınım mekanizmasını bozarak çocukların erken yaşlarda obezite ve öteki kronik hastalıklarla tanışmasına davetiye çıkarıyor.

Evimize gelen misafirlerimiz için çikolata ve şekerleme yerine; kuru meyveler ve ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişlerden oluşan ikram tercihleri dinç gıda tercihleri adı aşağıda yapılabilecek çok güzel bir uygulama olabilir. Eve gelen minik misafirler için ise evde hazır az şekerli elma şekeri, bisküvili meyve topları gibi tarifler edinip evde rahatlıkla uygulayabilirsiniz.

Hamur tatlıları

Geleneksel Türk mutfağında yer alan ve bayramlarda evimizde seçim ettiğimiz tatlılar genellikle hamur ve şerbetli tatlılardan oluşuyor. Annelerimizin bayram için hazırladıkları menünün vazgeçilmezi olan şerbetli tatlıların gerçekte tüketimi için en yerinde olmadığı zamandır Ramazan bayramı. Özellikle Ramazan ayını oruç tutarak geçiren bireyler değiştirilmiş kan şekeri ve insülin seviyeleri ile bu geçiş süresinde bu cins tatlılar tüketmemelidir. Bilhassa şeker, yürek-damar ve tansiyon hastaları için sağlığa zararlı tercihler olan hamur tatlıları ve şerbetli tatlılar porsiyon kontrolü yapılmadığı takdirde ölümcül sonuçla doğurabilir.

Evde hazırlanan ya da dışarıdan hazırlanmış alınan bu tatlıların yerine siz evinizde; sütlü tatlılar, meyve tatlıları veya dondurmalı hafif tatlılar ikram ederek ayrıca kendi sağlığınızı ayrıca de sevdiklerinizin sağlığını koruyabilirsiniz.

Şekerli gıdaların fazla miktarda tüketildiği bayram boyunca alınan kiloların başlıca sebebi aniden artan kolay şeker tüketimidir. Bu dönemde kilo artışı yaşamak istemiyorsanız; bonbon, çikolata ve tatlı tüketiminizi olabildiğince kısıtlamaya çalışın. Kısa sürede fazla artı miktarda alınan kolay şekerin vücudunuzda yağ olarak depolandığını unutmayın.

Geniş sofralar / Aile yemekleri

Ramazanın bitmesi ile en sevdiğimiz öğün olan kahvaltı ile buluşmamız büyük ve geniş aile sofralarında oluyor. 2 esas öğün beslendiğimiz Ramazan ayından daha sonra 3 öğün gıda düzenine geçerken uymamız gereken en temel ilke sık ve az beslemek. Sadece kahvaltı yok öğle ve akşam yemeklerinde birlikte yenilen ve çeşitli yemeklerden oluşan sofralarda başlıca tercihlerimizi hamur işleri ve kızartılmış yiyeceklerden yanlamasına kullanmamalıyız. Bayram süresince en fazla yaşanılan problem olan sindirim güçlüğü ve kabızlık problemlerinin en temel sebebi yanlış besin tercihidir. Hamur işi ve et tüketiminin pozitif olduğu bu dönemde; sebze ve kuru baklagil yemekleri, mide ve bağırsak problemleri yaşamamak için tercihlerimiz aralarında olmalıdır. Bunun yanı sıra büyük belli başlı öğünler yerine ufak esas ve ara öğünler biçiminde beslenmek vücudunuzun adaptasyonunu karşılamak açısından daha yardımcı olacaktır.

Tatilde açık büfeye uyarı

Bayram süresince tatil yapacak kişiler otellerde sunulan açık büfeden yemek tercihi yaparken özenli olmalılar. Tatilde süresince fazla ve kalori içeriği yüksek yemek yemek çabuk bir şekilde alınan kilolar çağırmak olabilir. Ana öğünlerde tercihlerinizi düşük yağ içerikli et yemekleri ve yanında ızgara-buğulama sebzelerden yanlamasına kullanın. Ara öğünlerde ise mutlaka meyve tükettiğinizden kesin olun. Tatlı tüketirken hamur tatlıları yerine sütlü tatlıları tercih edin.