Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Diyabetin belirtileri neler uzmanlar açıklıyor!

30.03.2021
92
Diyabetin belirtileri neler uzmanlar açıklıyor!

Diyabet nedir? Belirtileri neler? Nasıl tedavi edlir? Diyabet hastaları kadar yapılması gerekenler neler? gibi merak edilen soruların yanıtlarını ürkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Iç Salgı Bezleri Bilim Dalı ve Metabolizma Hastalıkları Birim Başkanı Uzm. Dr. Ş. Şen ILGIN’dan öğrendik. 

Ahali aralarında şeker hastalığı olarak da tanıdık diyabet, her geçen gün daha sık görülen kronik hastalıklar arasında yer alıyor. Yalnızca vücuttaki şeker oranının yükselmesine neden olmayan şeker hastalığı hastalığı, kalp sağlığından göz sağlığına kadar vücudun bütün hayati organlarını etkiliyor. Diyabetin, vücuttaki insülin hormonunun yetkisiz olması ya da etkili olamaması durumunda ortaya meydana çıkan, kronik ve ilerleyen bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Birim Başkanı Uzm. Dr. Ş. Neşelendirici ILGIN, diyabet hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Diyabet, midemizin peşinde bulunan bir organ olan pankreasın insülin salgısının ayrıntılarıyla veya kısmen yetersizliği, eksikliği sonucunda meydana gelen, kandaki şeker miktarının normalden yüksek olmasıyla kendini kesin eden, organizmanın karbonhidrat, protein ve yağlardan yeterince yararlanamadığı, sürekli tıbbi bakım gerektiren kronik bir metabolizma hastalığı olarak tanımlanıyor.

DİYABETİN BELİRTİLERİ

Şeker Hastalığı hastalığında görülen belirtilerin, alışılmış belirtiler ve daha eksik görülen belirtiler olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Birim Başkanı Uzm. Dr. Ş. Keyifli ILGIN, “Diyabet hastalığının klasik belirtileri fazla su içme, sık idrara çıkma, fazla yemek yeme ya da iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, ağız kuruluğu, gece idrara çıkmadır. Daha eksik görülen belirtiler ise bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı, inatçı enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları ve kaşıntıdır” dedi.

DİYABET TANISI NASIL KONULUR?

Şeker Hastalığı tanısında istek kan şekeri (AKŞ), 75 g şeker doldurma testi (OGTT) sonucu 2. saat kan şekeri, rastgele bir saatte alınan kan şekeri (günün herhangi bir zamanında, öğünü dikkate almadan yapılan kan şekeri ölçümü) ve testten önceki takriben 8-10 haftalık süreçteki kan şekeri yüksekliğini bildiren hemoglobin A1c (HbA1c) sonuçları fazla önemlidir diyen Uzm. Dr. Ş. Neşe Saçan Ilgın, “Arzu kan şekerinin 126 mg/dl’nin, şeker doldurma testi sonucu 2’nci saat kan şekerinin ve tesadüfen kan şekerinin 200 mg/dl’nin ve hemoglobin A1c’nin %6.5’tan yüksek olması tanı koydurucu rakamsal kesim değerleridir. Kan şekeri düzeyleri normalden yüksek olan ama şeker hastalığı tanı kriterlerini karşılamayan değerler ise prediyabet olarak adlandırılır. Daha önce sınırda diyabet veya insanlar aralarında rahat şeker diye anılan bozulmuş şeker toleransı ve bozulmuş açlık şekeri, artık prediyabet olarak kabul edilmektedir. Aklış kan şekeri 100-125 mg/dl, OGTT-2. saat kan şekeri 140-199 mg/dl, rastgele kan şekeri 140-199 mg/dl ve HbA1c %6-6.5 aralığında ise kişi prediyabetli olarak izlenmelidir. Prediyabet, diyabetin öncül durumudur ve koşullar oluştuğunda diyabete dönebilir. Prediyabet, diyabet ve kalp-damar hastalığı için önemli tehlike faktörüdür.” diye konuştu.

DİYABET TÜRLERİ

Uzm. Dr. Ş. Keyifli Ilgın, diyabetin en sık rastlanan türlerinden olan alıcı 1 şeker hastalığı, tip 2 diyabet ve gebelikte görülen diyabete (gestasyonel diyabet) ilişkin bilgiler verdi. 

·         Tip 1 diyabet: Bütün diyabetlilerin %10 kadarını oluşturur. Bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin salgılayan beta hücrelerini imha etmesi sonucu oluşan, mutlak insülin eksikliğiyle karakterize bir durumdur. Genelde 30 yaş aşağı fazla ani-gürültülü başlar. Hastalar zayıf veya sıradan kilodadır. Ömür boyu insülin kullanılması zorunludur. Kullanılmadığı takdirde koma ve ölüm gelişir.

·         Herif 2 şeker hastalığı: Diyabet hastalarının %90’ını oluşturur. Hastaların çoğunluğu kiloludur.  Hücre düzeyinde insülin direnci nedeniyle, insülinin yeteri değin hücreli içine girememesi ve kullanılamaması sonucu ortaya çıkar. Genellikle 40 yaşın üzerinde görülür ve komplikasyonları ile birlikte teşhis konabilir. Sinsi ve yavaş seyirlidir. Enerjik bir genetik yatkınlığı vardır ve ailede kalıtımsal yoğunluk arttıkça bir sonraki nesilde daha erken yaşlarda görülebilir.

·         Gestasyonel diyabet (hamilelik şekeri): Gebeliklerin %2-8’inde görülür. Daha evvelden diyabeti olmayan kadınlarda, gebelik sırasında ortaya meydana çıkan diyabet şeklidir. çoğu kez gebeliğin son üç ayında ortaya çıkar. Genelde doğumdan sonra düzelir. Ancak daha sonraki gebeliklerde tekrar olasılığı yüksektir. Gebelikte ortaya meydana çıkan diyabetin araştırılması amacıyla gebeliğin 24-28. haftaları arasında şeker doldurma testi yapılması önerilir. Bu Nedenle, annede oluşan kan şekeri yüksekliği zamanında saptama edilir ve bu durumun anne karnındaki bebek/fetüs üzerindeki zararlı etkilerini engellemek için tedbir alınabilir. GDM tanılı kadınlarda daha sonraki yıllarda, herif 2 diyabet gelişme riski yüksektir.

DİYABET HASTALARI TARAFINDAN YAPILMASI GEREKENLER

Şeker Hastalığı tedavisinde, hastanın diyabet konusunda eğitilmesi, ahenkli olarak alıştırma yapılması, iyi bir beslenmenin sağlanması, yaşam biçimi değişiklikleri ve kan şekerini niyet değerlerde tutacak şekilde ilaç tedavisinin yapılması ayrılmaz bir parçadır diyen Uzm. Dr. Ş. Şen Ilgın, şeker hastalığı hastaları göre yapılması gerekenleri açıkladı:

·         Hastalar, diyabet eğitim hemşirelerinin eğitimleri ile diyabetle ne şekilde yaşamaları gerektiğini ve öz bakımlarını yaparken uyarı etmeleri gerekenleri öğrenmelidir.

·         Haftada 3-5 gün yemekten 1 saat daha sonra 30 dakika civarı yürüyüş yapılmalıdır.

·         beslenme uzmanı (beslenme uzmanı) önderliğinde iyi bir besin programı yapılmalı, aralıklı   kontrollerle aksayan noktalar varsa üzerinde durulmalı, kilo kontrolü sağlanmalıdır.

·         Tüm dönemlerde vazgeçilmez çare bileşeni, yaşam biçimi değişikliğidir. yaşam biçimi değişikliğinin iki bileşeni olan gıda alışkanlıkları ve fiziksel aktivite için öneriler, bireyin özelliklerine tarafından kişisel olarak belirlenmelidir.

DİYABETTE BESIN NASIL OLMALIDIR?

Tıbbi beslenme tedavisine, diyetisyen kontrolünde başlanmalı, uyum sorunu olup olmadığı, kilo verme durumu, bunların kan testlerine ne şekilde yansıdığı açıklanmış aralarla denetim edilmeli diyen Uzm. Dr. Ş. Şen Ilgın, “Diyabetli bireylerde gıda, kişiye özgü planlanmalı, kişinin gereksinimine tarafından, gerekli miktarda besin alınmalı, uygun zamanlarda yenmelidir. Boya yerinde gövde ağırlığı hesaplanmalı, artı kilolu ve şişmanlık durumunda, önce daha pozitif yük artışının önüne geçilmeli, sonradan sağlığı gözetmek için kilo tahsis etmek hedeflenmelidir” dedi.

Uzm. Dr. Ş. Neşelendirici Ilgın, diyabet hastalarının uyarı etmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:

·         Şeker ve şeker içeren yiyecekler beslenme düzeninden çıkarılmalıdır. Günlük karbonhidrat alımını 130 g’ın aşağıda tutan düşük karbonhidrat içeren diyetler önerilmemektedir. Düşük karbonhidratlı diyetler, düşük yağlı diyetlerle benzer yük kaybı sağlar oysa LDL-kolesterol düzeylerini yükseltir. Düşük karbonhidratlı gıda modellerinin kısa süreli olan olumlu etkileri, uzun vadede sürdürülememektedir. Karbonhidratlar jurnal enerji gereksiniminin %45-65’ini (minimum 130 g) karşılayacak şekilde ayarlanmalıdır.

·         Protein alımı, diyabeti olmayan popülasyona önerildiği gibi diyet proteininin kalitesi (hayvansal ve nebati kaynaklı protein oranı) göz önüne alınarak 0.8-1 g/kg (ideal siklet)/gün (günlük enerji gereksiniminin %15- 20’si) olarak planlanır. Kırmızı et yerine sindirimi daha kolay olan beyaz et (balık, tavuk, hindi) seçim edilmelidir.  

·         Yağ alımı, günlük enerji gereksiniminin %30’u olarak hesaplanır. Günlük enerji gereksiniminin <%7’si doymuş yağ, %12-15’i tekli doymamış yağ olarak planlanır. Trans yağ alımı günlük enerji gereksiniminin <%1’ini (2 g/gün) aşmamalıdır.

·         Klinik veya laboratuvar olarak yeteneksizlik belirtileri olmadığı sürece vitamin-mineral takviyesi önerilmemektedir. Bunların, doğal yolla alınmasına çalışılmalıdır. 

·         Günlük posa tüketimi artırılmalıdır, diyetin kalorisine göre, 14 g/1000 kkal (25-35 g/gün) olarak hesaplanır.

·         Düzenli ve planlı yemek, yaşam tarzı haline getirilmelidir. Diyetin her ortamda ve her durumda uygulanmasına çalışılmalı, ne zaman, nerede ve ne yeneceği şansa bırakılmamalıdır. Jurnal kalori ihtiyacı karşılanılacak şekilde, gıda çeşitliliğine uyarı edilerek, 3 asıl ve 3 ara öğün ile beslenmeye çalışılmalıdır. Belirtilen beslenme modellerinin uygulanmasından çok, kişisel tercihler, gereklilik ve hedefler üstüne odaklanılmalıdır.

DİYABETTE SEÇİLMESİ GEREKEN SAĞLIKLI BESİNLER

·         Karbonhidratlar: Tahıllar, un ve undan yapılmış yiyecekler, kuru baklagiller, patates, sebze ve meyveler

·         Protein: Et, yumurta, peynir, süt, yoğurt) 

·         Yağ: Yağ ve et, peynir, süt, yoğurt gibi yağ içeren yiyecekler)

·         Vitamin ve mineral: Sebze ve meyveler öncelikle olmak üzere tüm yiyecekler

·         Posa: Sebze, meyve, tam taneli tahıllar, kuru baklagiller

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.