Suskun düşman hastalık sebebi!

Yapılan araştırmaya göre üç şahıstan birinin dişlerini fırçalamadığı ortaya çıktı. Bir Hayli hastalığın ağız ve diş sıhhatine gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığını belirten Dt. Selçuk Özbölük, umursanmayan bir …

Yapılan araştırmaya göre üç şahıstan birinin dişlerini fırçalamadığı ortaya çıktı.

Bir Hayli hastalığın ağız ve diş sağlığına gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığını belirten Dt. Selçuk Özbölük, umursanmayan bir çürüğün kalp-damar hastalıklarına, romatizmaya, ülsere hatta kanser hastalıklarına dahi yol açabildiğinin altını çizdi. Ağız ve diş bakımına gereken özenin gösterilmemesinin tıbbi-psikolojik-sosyolojik ve hatta ekonomik meselelerin başlangıcı olduğu ve ihtiyat alınmaması vaziyetinde kalıcı denebilecek problemleri oluşturabileceğine değindi.

Bir Hayli hastalığın nedeni
Bilimsel araştırmalar ışığında bir hayli hastalığın ağız ve diş sıhhatine gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığına dikkati sürükleyen Özbölük; “Umursamadığımız bir çürükten üreyen ve tüm bedenimize süratlice dağılan bakteriler bağışıklık sistemimizi zayıflatarak; romatizmaya, çene altı lenf bezlerinin gelişmesine, kalp–damar hastalıklarına, şeker hastalığında kan şekeri bedellerinin başkalaşımına, 5-17 yaş grubu çocuklarda sihrime eksikliğine, kemik erimesine, gebelerde düşüklere yol açıyor.

Yetişkin fertlerin yedide birinde eksik ağız sıhhatinin psikolojik ve sosyal huzura tesiri olduğu, tat almayı, bağlantıyı, sosyal ilişkileri ve değişik günlük etkinlikleri eksilttiği görülmüştür. Analistler erişkinlerin diş kayıplarına olan tepkinlerini; öz güven kaybı ve öz imaj metamorfozu, yoksunluk, görünüşlerinden memnunsuzluk ve kendilerini daha ileri yaşlarda idrak etme biçiminde sıralamışlardır” dedi.

Takribî olarak popülasyonun yarısı ağız kokusu problemi yaşıyor
Ağız hastalıklarının psikososyal tesirlerinden bir tanesinin de ağız kokusu halitosis olduğuna değinen Özbölük, “Takribî olarak popülasyonun yarısı ağız kokusu problemi yaşamaktadır ve takribî yüzde 25 oranında fert bu problemlerin sosyal yaşamdaki yansımalarını şiddetli bir biçimde sezmektedir. Misalin bu tip probleme sahip bir fert başka insanların varlığından huzursuz olup utanabilir, yakın dostluklar ve sosyal ilişkiler kurmaktan sakınabilir. Bundan dolayı ağız kokusu fert yaşamında yetersizliğe neden olarak yaşam niteliğini eksiltmektedir. Türk halkı olarak karşımızdaki bireyi kırmamak ismine ya da ayıp olur fikriyle ağız kokusu olan şahıslara bunu söyleyip farkındalık geliştirmesini sağlamıyoruz” diye konuştu.

Her 3 şahıstan biri dişlerini fırçalamıyor
Gelişmiş ülkelerde 6 ayda bir diş doktoru hakimiyeti gerekliyken, ülkemizde diş ağrıyınca diş doktoruna gitme alışkanlığı bulunduğunu söyleyen Özbölük,” Gelişmiş ülkelerde 6 ayda bir diş fırçası değiştirilirken, ülkemizde diş fırçası değiştirme sıklığı 1 yıldır ve her 3 şahıstan biri dişlerini fırçalamamaktadır.

Gerek şahsın sosyal öz güvenin pekiştirilmesinde, gerekse ilerde oluşabilecek pek çok sistemik hastalığın önlenmesindeki ehemmiyeti tüm sağlık bilimcileri tarafından kabul edilmekte. Zamanında yapılmayıp, önemsememe edilen rehabilitasyonların ekonomik ebadını göz önüne aldığımızda; dolgu yapılmayan her çürük diş kanal rehabilitasyonu, ardından diş çekimi, yerine diş koyma ve sonunda implant yapılmasına kadar bir hayli rehabilitasyon gerektirebiliyor. Bu da dolgu maliyetinin 23 katı bedel ödeme anlamına geliyor” diye konuştu.

Diş doktorlarının tekliflerine kulak verin
Sağlıklı diş ve diş eti için doktorların teklifleri güzergahında uygulama yapılması gerektiği, aksi halde dişlerin ve diş etlerinin hasar göreöğreneceğine değinen Özbölük, “Ağzımız bir nevi bedenimizin alarm merkezlerinden biridir. Diş fırçalama biçiminden fırça tercihine, macun kullanımından diş taşı pakliğine, süt dişlerinden ağız kokusuna kadar millet arasında öğrenilen yanlış ya da beceriksiz bilgilerin paylaşılması diş ve ağız sıhhatini riske atmaktadır” dedi.

.