Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Akıcı diyetler ne dek sağlıklı

17.02.2021
198
Akıcı diyetler ne dek sağlıklı

Türkiye’nin dinç yaşam ve beslenme alanında ilk bilimsel dijital bilgi platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” ile en güncel ve dürüst bilgileri kamuoyuyla paylaşan Sabri Ülker Vakfı, son günlerde kilo kaybı için sıkça başvurulan akışkan diyetler konusunu ele alıyor. Akıcı diyetlerin gereksinim duyulan jurnal enerjinin sağlanmasında eksik kalabildiğini andıran Vakıf, araştırmaların bu herif diyetlerin elektrolit dengesizliğe yol açabileceği ve uzun vadede kayda değer afiyet sorunları doğurabileceğini gösterdiğine dikkat çekiyor.

Sıvı perhiz nedir

Akıcı perhiz, öğünlerin tamamının ya da çoğunluğunun sıvı besinler ya da içeceklerden oluştuğu ya da sadece istikrarsız karışımların öğün yerine tüketildiği diyetler olarak tanımlanabilir. Istikrarsız diyetler, hızlı kilo kaybı sağlama veya vücuttan toksik bileşenleri uzaklaşma amacıyla tercih edilebiliyor.

sıvı diyet

Akıcı diyetlerin besin öğesi içeriği nasıldır

Başlıca meyve ve sebze içeriği yüksek olan sıvı diyetler A ve C vitaminleri potasyum minerali ile sağlığı geliştiren ve yürek-damar, diyabet gibi kronik rahatsızlık riskini azaltmaya tezgâhtar biyoaktif bileşenler olan polifenoller gibi antioksidan bileşenlerden zengindir. Fakat tahıl, baklagil, yumurta, et ve balık tüketiminin sınırladığı akıcı diyetlerin kaliteli protein, demir, çinko, gibi esansiyel mineral, B12, B6 gibi B grubu vitaminler ile omega-3 omega-6 gibi esansiyel yağ asitleri içeriği sınırlı olabilmektedir. Dolayısıyla değişken diyetler gereksinim duyulan günlük enerjinin sağlanmasında eksik kalabilir.

Değişken diyetler ve sıhhat etkileri

Akıcı diyetler, hazırlaması ve tüketimi pratik olduğu ve birçok kişinin uygulamada zorluk yaşadığı porsiyon kontrolünü de kolaylaştırdığı için seçim edilebiliyor. Hem enerji içerikleri düşük olduğu için de değişken diyetler bilhassa seri kilo kayıplarında etkin olabiliyor. Ancak hızlı kilo kayıplarında, karoser ağırlığındaki azalmanın daha çok cisim suyu ve adale kaybına bağlı olabileceğinin de unutulmaması koşul.

– Akışkan diyetlerin açlığı baskıladığı ve besin alımını azalttığına inanılıyor. Incelemeler, olağan ve akışkan ağırlıklı öğünden bir sonraki öğünde beslenme tüketimini karşılaştırdığında istikrarsız ağırlıklı öğünün ardından daha artı besin tüketimine niçin olabildiğini gösteriyor. Enerji içeriklerinin çok düşük olması, istikrarsız diyetlerin sağlık riskleri arasında yer alıyor.

– Akışkan diyetlerin günlük gereksinim duyulan protein, vitamin ve mineralleri sağlamada yetersiz kalabileceği, elektrolit dengesizliğine yol açabileceği ve bunların uzun vadede kayda değer afiyet sorunlarına yol açabileceği unutulmaması gerekiyor. Bunların yanı sıra bütün tahıl ve kurubaklagiller tüketilmediği için çözünmez posadan sınırlı istikrarsız diyetler kabızlığa yol açabiliyor ve sindirim sistemi sağlığını negatif etkileyebiliyor.

Bilimsel veriler ne söylüyor

Dünya Sağlık Durumu Örgütü (WHO), sağlığın sürdürülmesi ve kronik hastalıkların önlenmesi için tüm gıda gruplarından yeterli ve dengeli tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.

– Zayıflama veya cisim ağırlığının yönetiminde, porsiyon kontrolüyle birlikte besin çeşitliliğinin sağlanması ve bedensel aktivitenin arttırılması en geçerli ve güvenilir yöntemler arasında yer alıyor. Çünkü dengelenmiş beslenme ve aktif bir yaşam tarzı gövde ağırlığı kontrolünün yanı sıra şeker, kalp damar ve kanser gibi hastalıkların önlenmesinde de önemli rol oynuyor.

– neticede, akışkan veya istikrarsız ağırlıklı diyetler günlük ihtiyaç duyulan enerji, protein, esansiyel yağ asitleri ve bilhassa demir, B12, çinko gibi gıda öğelerini sağlamada yetersiz kalabildiği için uzun vadede sıhhat sorunlarına niçin olabilir.

– Seri kilo vermede etkin görülse de fiilen kas ve gövde suyu kaybına yol açabilir ve kalıcı kilo kaybı sağlanmayabilir. Ayrıca insulin direnci, şeker hastalığı veya herhangi başka bir konik hastalığı olan bireyler akışkan diyetler konusunda dikkatli olmalıdır. Değişken diyetlerin, kısa vadede vücut ağırlığı ile kolesterol, kan yağları gibi metabolik göstergeler üzerinde olumlu etkileri olduğunu ileri süren klinik çalışmalar mevcut olsa da uzun vadede ne gibi sonuçların ortaya çıkabileceğini belirten kanıta dayalı verilerse yetersizdir.

– Karoser ağırlığının kontrolünü karşılamak ve sağlığı gözetmek için bireylerin yaşına, cinsiyetine, sıhhat durumuna ve hayat tarzına uygun beslenmesi ve etkin bir yaşam biçimi sürdürmesi önemlidir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.