Balıketin spor salonuyla imtihanı

Her sene spor salonuna kaydolup beşinci gün bırakma nedenleri…

Bir çete var: Kilo ile ilgili herhangi bir tümce kurulunca hemencecik ‘canım sporsuz olmaz’ diye üstüne saldırıyorlar. Bir vakit yürüyüşlerle bu çetenin laflarını duymazdan geliyorsun lakin lahza geliyor artık ‘haklılar gitmem lazım’ diyorsun. Diyorsun demesine lakin devam ettirebiliyor musun gel sor bakalım. Her yıl bir spor salonuna kaydolup, beşinci gün bırakan biri olarak kendimce bırakma nedenlerim var tabii ve maalesef bunlardan hiçbiri ‘zamanım yok’ değil…

Kilo, yağ ve su ölçümü

Her insanın kendini aldatma olayı vardır ya, benimki de tartılırken oluyor. Ne zaman tartıya çıksam, pijamam bir kilo, saçlarım bir kilo, çoraplarım polar o da bir kilo, çişimi az yaptım o da yarım kilo diye diye kendimi kandırıyorum. Ama spor salonlarına gidince iş değişiyor tabii, hangi bacağımda ne değin yağ kütlesi var, ödem diye kendimi kandırdığım şeyler fiilen ödem mi yok mi diye pat pat suratına söyledikleri yetmiyormuş gibi üstelik yazılmış veriyorlar eline. Sizi bilmem fakat bu benim için bir motivasyon yok, aksine ‘Bacağımı Afrika’ya bağışlayayım da arzu sorunu çözlüsün hiç olmazsa bir işe yararım’ diye düşünüyorum. O yüzden spor salonuna gitmeden önce mutlaka kilo vermeye, evde kendi kendime hareketler yapıp azıcık daha incelip gitmeye çalışıyorum. Sonuç; üyeliğim bitiyor fakat ben hala bir gram verememiş oluyorum.

Terlemeyen kadınlar

Bunu nasıl başarıyorlar anlamıyorum, yürüyüş bandındayım, önümde bir kadın var ‘hoppidi hoppidi’ koşturuyor; saçları fönlü, makyajı tam takır bir şekilde yarım saat koştu, işi bittiğinde de bir gram terlemedi. Ben ise kordonda geziyor gibi ‘tın tın’ yürümeme karşın çiğköfteci Halil Artist gibi 15 kilo ter attım. Makyaj konusuna hiç girmiyorum, silmeyi beceremediğim hemen hemen hiç kalan göz kalemiyle bile pandaya dönüşüyorum. Spor salonuna mı gelmiş yahut sevgilisiyle yemeğe mi anlayamadığım kadınlar var, nasılsa terliyorum diye evde ama en pamuklu tişörtü giydiğimden utanıyorum o allı pullu şeyleri görünce…

Çıkartılan sesler

Pilates dersindeyiz, defalarca beraber 19 Mayıs çalışmaları gibi başladık hareketlerimize. Anırmak, böğürmek hatta gözyaşı dökmek istiyorum. Halk Müziği nazik nazik huuff, huff diye nefes veriyor, benden traktör egzosu gibi höööğğrrtt diye çıkıyor. O topu zaten nereme nasıl monte edeceğimi bilemedim, her seferinde ‘anam anam; ahanda kaydımm’ diye panik cümleleri kuruyorum. Diğerlerinden çıkan tek ses, ‘Hocam tabi karın kaslarına ne süre geçiyoruz, hocam üçgenin taban olmayan kenarı içlerine iyi geliyor mu bu hareket’ ne karın kası ya bir dur, ben daha kaburga kapatma aşamasındayım.

Yüzme havuzu

O boneyi kafama geçirdiğim lahza uzaylılara benziyorum, zaten lop lop fizik üstelik kafamda o varken özgüvenim havuzun giderinden akıp duruyor. Bir kusur yapıp hafta sonu havuza girdiysem özellikle köprü trafiği havuzun yanına E5 kalır. Kesintisiz aman kimseye çarpmayayım, o birinin bacağı mı aman dokunmayayım diye diye bir gıdım ilerleyemiyorum. Haa üstelik çiftiyle salona gelenler var, Allah onların belasını mı verir n’apar bilemem fakat sözde Aya Yorgi’de aşk tazeliyor, sarılmalar, öpüşmeler, mıç mıçlar. Eviniz yok mu yahu sizin, burada iki santimetre daralma umuduyla canımı dişime takmışım, karşımda agucuk ugucuk.

Duş sorunu

O minicik duşlara girdiğim lahza tek düşündüğüm benden önce burada kim vardı? Duvarlara dokunmadan suyun aşağıda çabuk seri işimi halletmeye çalışıyorum. Oradan çıkışım bambaşka sorun zaten, minnacık dolabımın önünde bir sürü çıplak kadınla giyiniyoruz. dahası spor yaparken sadece fakat yalnızca 34 cisim kadınları görüyorum lakin soyunma odası ilginç bir şekilde göğüsleri diz kapaklarına değin inen kadınlarla doymuş oluyor. Ya o çıtır kızların soyunma odaları farklı beni bunların arasına verdiler; ya da pozitif salgılanan endorfin yüzünden herkesi gu¨zel görüyorum.

Spor hocası

Bir defasında tamam dedim, yaşam tarzı haline getiriyorum bundan böyle sporu, birincil öncelikle görünen o ki çok zorlanacağım lakin sonrası çorap söküğü gibi gelir, nelere alışmadık spor mu koyacak
diye koyuldum yola. O lanet ölçu¨mleri yaptırdım, spor hocamla beraber izleme planı yapmaya başladık. Kadın bana demediğini bırakmadı, ‘Popon dümdüz senin, bacakların incelse de hoş durmaz zaten; omuzların böylece bakımlı ki basenlerin o yüzden daha geniş duruyor, omuzun da zaten maksimum 1-2 cm. genişler; göbeğin bir senede kendine kazanç fakat öyle tabii
dümdüz olmasını umma; senin fiziğin bozuk, zayıflasan da bir manken olamazsın onu bilmen gerekli!’ Sonradan yeniden oraya gitmediğimi söylememe lüzum değil sanırım. Bayan resmi olarak beni tekme tokat dövse daha az canım acırmış. Bir tane daha aletli pilates için gittiğim bi öğretmen vardı, hoca benden şişman, önce yapısından diye düşündüm lakin yok gayet sırtı yağlı yağlı kadının. Üçüncü dersten daha sonra kadındaki yağ toplanmalarına gözüm takıldığı için oraya da bir daha gitmedim.

Pucca
elele.com.tr