Böbrek sağlığı için dikkat edilmesi gerekenler kan şekerini ve kiloya uyarı!
Sıhhat sorunlarında son zamanlarda gitgide artarak artışta olan ve karşımıza çıkan sorunlardan biri de böbrek rahatsızlığıdır. Böbrek rahatsızlığının en manâlı nedenleri aralarında bulunan şeker hastalığı obezite ile ilgili alınabilecek önlemleri Memorial Şişli Hastanesi Nefroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Abdullah Özkök, “14 Mart Dünya Böbrek Günü” öncesinde böbrek sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Kilo ve kan şekerini dengede tutun
Kronik böbrek rahatsızlığının en sık nedeni, ırk aralarında diyabet olarak aşina diyabettir. Yüksek kan şekeri seviyelerinin böbrek hastalığına yol açtığı ve mevcut böbrek hastalıklarını hızlandırdığı bilinmektedir. Bu yüzden kan şekeri kontrolü böbrek sağlığı için çok önemlidir. Obezite son yılların en fazla artış belirten ve en manâlı afiyet problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Obezitenin kimsesiz böbrekleri olumsuz etkilediği bilinmektedir. aynı zamanda obezite diyabete de niçin olabildiği için böbrekler için iki kat risk teşkil etmektedir. Kilo kontrolü ile birlikte karbonhidratlı ve hazırlanmış gıdalardan uzakta beslenilmesi böbrek sağlığı için fazla önemlidir.
Hipertansiyona uyarı!
Türkiye’de tuz tüketimi tavsiye edilen maksimum düzey olan günde 5 gramın çok üzerindedir. Bilhassa tuzlu tüketiminin fazla olması hipertansiyona zemin hazırlamaktadır. Hipertansiyon sadece yürek ve damar hastalıklarına yok kronik böbrek rahatsızlıklarına da yol açmaktadır. Tuzlu tüketiminin alışılagelmiş seviyelere çekilmesi tansiyon, kalp ve böbrek rahatsızlıklarını kayda değer oranda düşürmektedir. Yapılan araştırmalarda dünyada tuz tüketiminin %15 azaltılmasının 10 sene içinde 8,5 milyon insanın hayatını kurtarabileceğini göstermektedir.
Rutin kontrolere girin!
Kronik böbrek rahatsızlıklarında hipertansiyon, diyabet, obezite gibi önlenebilir etkenlerin yanına kişinin hayat şeklinin neden olmadığı nefrit ve polikistik böbrek hastalığı gibi hastalıklar da kayda değer yer tutmaktadır. Bu cins rahatsızlıkların erken dönemde teşhis edilmesi diyaliz sürecine girmeden tedavi şansını manâlı oranda artırmaktadır. Böbrek hastalıkları genellikle son evreye gelene dek hiçbir semptom vermeyebilir. Belirtiler ortaya çıktığında ise genelde rahatsızlık geri dönüşü olmayan evreye girmiştir. Bu yüzden basit kan ve idrar tahlilleri ile rutin afiyet kontrollerinin yapılması gerekmektedir. Bilhassa ailesinde böbrek rahatsızlığı bulunan kişilerin açıklanmış aralıklarla kontrolden geçmesi mümkün rahatsızlıkların erken teşhisi ve tedavisi için önemlidir.
Prostatın iyi huylu büyümesi, prostat kanseri veya mesane sorunları böbrekleri negatif anlamda etkilemektedir. Bu nesil rahatsızlıklarda idrarın bütünüyle boşaltılamaması böbreğe geri kaçakların yaşanmasına ve böbrek fonksiyonların bozulmasına zemin hazırlamaktadır. Uzun zamandır prostat sorunu yaşamış hastaların böbrek fonksiyonlarını da denetleme ettirmesi gerekmektedir. İdrar sondası takılması, hap veya zorunlu durumlarda cerrahi müdahaleler tedavide kullanılan yöntemlerin başında gelmektedir. Böbrek rahatsızlıkları aralarında en sık bulgu veren hastalıkların başında böbrek taşları gelmektedir. Birçok böbrek taşı şiddetli ağrıya neden olmakla birlikte hiçbir semptom vermeden gelişebilen böbrek taşları da bulunmaktadır. Böbrek taşlarının kanalları tıkaması böbrek fonksiyonlarını negatif etkilemektedir. Faal böbrek taşı şikayeti olmasa bile bu hasta grubu açıklanmış aralıklarla mutlaka Nefroloji ve Üroloji bölümlerinden takip edilmeli, böbrek fonksiyonları izlem altında tutulmalıdır.
Her hastalıkta ilaca yönelmeyin
Sağlıklı böbrekler için sancı kesiciler ilk kez elde etmek üzere patavatsız hap tüketiminden uzaktan durmak gerekmektedir. Bilinçsizce kullanılan ağrı kesiciler birikici bir etkiyle uzun dönemde böbreklere zarar verebilmektedir. Bunun yanına tek bir ağrı kesici kullanımı sonrası böbrek fonksiyonlarının ayrıntılarıyla kaybolduğu vakaları da çoğunlukla görmekteyiz. Ülkemizde antibiyotik alımının sınırlandırılarak hekim kontrolüne bırakılması olumlu bir süreçtir. İlaçların yanı sıra doğal ürün veya nebati çare altında piyasada satılan ürünlere temkinli yaklaşılması gerekir
Hayat kalitesine itina gösterin
Su tüketiminin böbrek fonksiyonları için önemi bundan böyle herkes göre bilinmektedir. Yaşam şeklini düzenlerken su tüketiminin yanında egzersiz de ön plana çıkartılmalıdır. Günlük çalışma ve su tüketiminin kilo kontrolünde manâlı bir yeri olduğu unutulmamalıdır. Gazlı içecekler yüksek oranda fosfor ve şeker içerdiği için sadece böbrek değil genel sıhhat bakımından da uzakta durulması gereken gıdalar arasındadır. Patates, muz, kepekli tahıllar, süt ve domates gibi yüksek potasyum içeren gıdaların tüketilmesi sağlıklı böbreklere sahip kişiler için önerilse de böbrek hastaları bu gıdaları titiz tüketmesi gerekir.
Henüz yorum yapılmamış.