Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Çalışanlara öğle yemeği tavsiyeleri

18.02.2021
205
Çalışanlara öğle yemeği tavsiyeleri

Öğle yemeğinde ne yemeliyiz ama, protein açısından varlıklı, diyet lifli, mineralli, vitaminli ve enerji kaynağı olsun? Çalışma temposunun yüksek olduğu günümüzde yemek yemeye ayırdığımız zaman gitgide artarak azalıyor. Fast food tüketiminin yaygınlaşması ile yemeğin tüketilme süresi de azalıyor. Buna tepki olarak doğan ve Avrupa’da slow food akımı gitgide artarak yaygınlaşıyor. Süratli gıda tüketimi emrindeki oysa yalnızca ağız tadı tadını azaltmakla kalmıyor, sağlığınızı da olumsuz etkiliyor.

Vücudun metabolik dengesini karşılamak nedeniyle beslenmenin önemine uyarı çeken Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, verimliliği arttıracak ve sağlıklı beslenmeyi sağlayacak çalışanlara yönelik öğle yemeği tavsiyelerinde bulundu.

Öğlen ne yemeli ve nasıl yemeli

Uygulanabilecek kolay önlemleri sıralayan Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül şöyle konuştu; “Öğünlerimize takriben 30 dakika zaman ayırmaya çalışalım. Çorbanın da bir öğün olabileceğini unutmayalım. Ülkemizde restoranlardaki servis sırasını maalesef evimize de taşımış durumdayız. İlla ama her yemekten sonradan tatlı tüketip kahve içmek zorunda değiliz. Bu gıdaları defalarca tüketme alışkanlığı başta reflü ve obezite edinmek üzere birçok rahatsızlığa kapı açar. Porsiyonlarımızı küçültmeyi deneyelim. Tabak boşalınca hemencecik doldurmayalım.

Yerken, lokmalar arasında çatalımızı kenara bırakalım. Böylelikle tokluk duygusal daha gizli hissedilir. Lokmaları mümkün olduğu kadar fazla çiğneyelim. Buradan niyet kesintisiz çiğnemek değil, gıdanın ağızda adamakıllı yumuşak kıvama gelene değin çiğnenmesidir. Bilgisayar karşısında gıda tüketme alışkanlığı keza çiğneme sıklığını azaltır hem de reflüyü ve obeziteyi arttırır. Gıdalar çiğnendikçe içerisindeki tat tanecikleri açığa çıkarak, gıda daha neşe saçan bir ışık halkası kazanç. Topluca yenilen yemeklerde muhtemel olduğunca grubun en geç bitireni olmaya çalışın.”

Öğle yemeği ile akşam yemeği arasında ancak zamanın diğer öğünlere tarafından daha uzun olduğunu gösteren Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül; yüksek besin değeri açısından Kinoa tüketmeyi nasihat ederek nedenlerini şöyle açıkladı; “Diğer tahıllarla yapılan karşılaştırmalar da protein içeriğinin ve kalitesinin, fazla daha yüksek olduğu ortaya konmuştur. Kinoa tohumunun karbonhidrat içeriği kuru madde de %67-74 arasındadır. Kinoa tohumu, esansiyel doymamış yağ asitlerinden varlıklı bir içeriğe sahiptir.

Kinoada fakat mineral maddeler diğer tahıllar gibi dış kepek tabakasında toplanmış haldedir. Fakat kinoayı, diğer tahıllardan ayrı kılan özelliği, mineral içeriğinin diğer tahıllara oranla iki kat artı olmasıdır. Sadece hayvansal kaynaklı gıdalardan alınabilen aminoasitler, kinoada oldukça çok bulunduğu için vegan ve vejeteryanlar için çok kayda değer bir kaynaktır. Çölyak hastalarında veya glutensiz diyetle beslenen insanlarda kalsiyum, magnezyum, ve demir eksiklikleri olabilir. Kinoa, bu mineraller açısından oldukça varlıklı olduğu için bu hastalar; mineral açıklarını kapatmak kinoayı tercih etmelidir. Beslenmede, protein ve lif ihtiyacını gidermek için iyi bir kaynak ve sindirilebilir, tok tutucu bir besindir.

Özellikle mide değeri düşme ameliyatı sonrası demir takviyesi olarak kinoayı önermekteyiz. Çalışanlar için en kayda değer öğün olan öğle yemeklerinde, protein, perhiz lifi, esansiyel yağ asitleri, mineraller, vitaminler ve biyoaktif bileşenlerce varlıklı olması nedeniyle salata olarak kinoa tüketilirse iyi bir enerji kaynağıdır.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.