Çocuğunuzda ankiloglossi mi var
Konuşmaya başlayan çocuklarda muhakkak harf ve kelimeleri söyleyememek sık rastlanan sorunların başında geliyor. 3 yaşından sonra “L, R, D, S, T, Z” harflerini söylemekte zorlanan ve yutma sıkıntısı yaşayan çocukların sorunu millet aralarında dil bağı olarak tanıdık ankiloglossi hastalığından kaynaklanabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Yalçın Varnalı, ankiloglossi hastalığı ve tedavisi hakkında data verdi.
Erkek çocuklarda daha sık görülüyor
Dil; emme, ağız tadı, yutma, yiyeceklerin yemek borusuna yönlendirilmesi, çiğneme, ağız içini arıtma ve telaffuz gibi yaşamsal fonksiyonlar açısından son derece önemli bir organdır. Anne karnındayken dilin aşağı, ağız içindeki oluşumların gelişmesine kılavuzluk eden frenulum adlı bağın, normalden daha kısa veya kalın olması dil hareketlerinin kısıtlanmasına neden olabilmektedir. Ankiloglossi hastalığı, erkek çocuklarda kızlara oranla daha pozitif görülmektedir. Çocuğun büyümesiyle birlikte frenulum bağı küçülerek yarattığı sorunlar azalabilmektedir.
Çocuğunuz “l, r, d, s, t, z” harflerini söyleyebiliyor mu
Ankiloglossi tanısı basit bir muayene ile konabilmektedir. Teşhiste bebeğin herhangi bir besin sorunu olup olmadığı önemlidir. Çocuk daha büyükse, frenulum bağının uzunluğu ve yumuşaklığını değerlendirmek için dilin dışarı çıkarılması, ağzı açıkken dilinin ucunu damağına değdirmesi gibi hareketlerin yapılması istenir. Ankiloglossi sorunu olan çocuklar dilini dışarı çıkarmakta zorlanırken derinlemesine bükülen dil “V” şeklini almaktadır. Telaffuz bozukluğunun değerlendirilmesinde özellikle 3 yaşından sonraki dönemde dil ucuyla oluşturulan “l, r, d, s, t, z” gibi sesleri çıkarması istenir. Ankiloglossi sorunu olan çocuklar bu sesleri çıkarırken güçlük yaşamaktadır.
Ankiloglossi rahatsızlığı bebeklik çağından itibaren ayrı sorunlar yaratabilmektedir
– Bebeğiniz anne sütü emerken ya da biberonla beslenirken zorlanabilir ve yeterince süt alamayabilir. bu nedenle daha sert emebilir, emme yerine çiğneme hareketi yapabilir, bu koşul da meme başı ağrısına yol açabilir.
– Daha büyük çocuklar çiğnedikleri lokmaları dilleriyle yönlendiremez ve yutma zorluğu yaşayabilirler.
– Çocuğunuz ağzındaki yemek yemek artıklarını temizleyemeyebilir. Bu şart ağız kokusuna ve dişlerde çürümeye neden olabilir. Bazı dişler akıcı gelişemez, diş eti iltihapları oluşabilir.
– Ankiloglossi çocuğunuzun konuşmasını geciktirmez veya engellemez. Sadece, bir takım kelimeleri telaffuz ederken zorlanmasına yol açar.
– Çocuğunuz öteki çocukların zahmetsizce yaptığı şeyleri yapamayabilir. Örneğin dondurmasını yalarken zorlanabilir. Flüt gibi müzik aletlerini çalarken sorun yaşayabilir. Ayrıca ankiloglossi olağandışı bir görünüme niçin olur ve bu da sosyal yaşamda sıkıntılara yol açar.
– Frenulum daha aşağı çeneye biraz yüksek konumlu olarak yerleşirse, daha alçak çeneyi öne içten itebilir. Bu da daha aşağı ön dişleri birbirinden uzaklaştırarak arasında bir açık sözlülük oluşmasına yol açar. Üstteki çenenin de az gelmesiyle çocuğunuzda çene kapanma sorunları görülebilir. Bu durum 8-10 yaşlarına kadar dikkat çekmez.
– Içten çare planlaması ile çocuğunuzun akıcı konuşması sağlanabilir.
– Bebeğin beslenmesi sıradan ise, hafif derecede ankiloglossinin çare edilmesine lüzum olmayabilir. böylece, yeni doğan döneminde saptanan Ankiloglossi, sorun yaratıp yaratmadığı belirlenene değin dokunulmaması önerilmektedir. Ancak sorun yaratan vakalarda cerrahi dışı bir yöntemle çare olası değildir. Cerrahi teşebbüs hastanın yaşadığı hitabe ve beslenme bozuklukları ile mekanik/sosyal sorunların derecesine kadar daima yapılabilmektedir.
– Ankiloglossi cerrahisinde kanama, sızı veya enfeksiyon gibi bir komplikasyonlar beklenmemektedir. Cerrahi operasyon 10-15 dakika sürerken sorunlu alan 2 saat dek kısa bir süre içinde iyileşmektedir. Küçük bebeklerde poliklinik koşullarında yapılabilen dil bağı cerrahisi daha büyük çocuklarda genel uyuşturma gerektirebilir. Basit bir işlem olmasına karşın, konuşmanın düzelmesini sağlayıp çocuğun özgüvenini kazanmasına yardımcı olduğundan göründüğünden çok daha faydalıdır. Birçok aile dil bağı kesildikten sonra konuşmayan çocuğunun konuşabileceğini veya bozuk konuşmasının düzeleceğini ummaktadır. Dil bağının yaratabileceği hitabe bozukluğu sadece bazı harflerde telaffuz zorluğudur. Oysa tavır bozuklukları fazla çeşitlidir ve bambaşka nedenleri vardır. Müdahale yapılmadan önce bu konuların araştırılması ve ailenin beklentilerinin anlaşılması gerekmektedir.
Henüz yorum yapılmamış.