Diyet bahar yorgunluğundan koruyor

Türkiye Bilimler Akademisi üyesi de olan Gülçin, bahar yorgunluğunun psikolojik açıdan mevsimsel bir problem olarak bilindiğini belirterek, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinin ilk haftalarında ortaya çıktığını ve ayrı belirtileri olduğunu söyledi.

Bu belirtilerin arasında bitkinlik, bitkinlik, mutsuzluk, uykusuzluk ve halsizliğin geldiğini anımsatan Gülçin, “Bahar yorgunluğu fazla ciddiye alınmalı çünkü uzmanların belirttiği kadarıyla eğer gerekli önlemler alınmazsa yorgunluk sendromuna sebep olmakta. Bu koşul, uzun süreli ve daimi problemlere yol açmaktadır” diye konuştu. Bahar yorgunluğunda temel olarak iki tedavi yönteminin olduğunu açıklayan Gülçin, şunları kaydetti:

“Bunlardan birincisi sportif faaliyetlerdir. Örneğin her gün en az 15 dakikalık tempolu yürüyüşler ya da çalışma programları bahar yorgunluğu için gayet faydalıdır. İkinci manâlı husus ise diyettir. Ahenkli ve içeriği iyi ayarlanmış bir perhiz, bahar yorgunluğunun temel ilacıdır. Bahar yorgunluğunda diyete dikkatli olmak son derece önemlidir. Özellikle diyette antioksidan içeriği zengin besinler alınmalı. Özellikle antioksidan vitaminlerin bol olduğu C, D ve E vitaminleri taşıyan besinler bol miktarda alınmalıdır. Dolayısıyla diyette sebze ve meyve ağırlıklı gıdalarla beslenilmeli. Ahenkli ve dengeli beslenerek bu ihtiyaçlar karşılanmalı.“

Jurnal tüketilen su ihtiyacının da iyi ayarlanması gerektiğini vurgulayan Gülçin, “Vücudun gereklilik duyduğu miktardaki su karşılanmalıdır. Yani öteki içecekler şeklinden ziyade, sırık su olarak kullanılmalı” dedi.

BAHAR YORGUNLUĞUNA İYİ GELEN VİTAMİNLER

Bahar aylarında demir eksikliğinin sık görüldüğüne uyarı çeken Gülçin, demir açısından zengin olan et ve sebzelerin çokça tüketilmesi gerektiğini açıklama etti. Kahve gibi kafeinli içeceklerden de uzaktan durulması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Gülçin, şöyle devam etti:

“Çünkü bunlar bahar yorgunluğunu tetikleyen faktörlerden biridir. Bahar mevsiminde vitamin alımı da iyi ayarlanmalı, özellikle C, D ve E vitaminlerinin çokça alınması gerekiyor. C vitamini kış mevsiminde gerekli olduğu gibi bu geçiş sürecinde de kullanılmalı. Özellikle limon, portakal, kivi ve ananas gibi C vitamin açısından zengin olan sebze, meyve ve gıdalar bu mevsimde oldukça çok tüketilmelidir. bundan başka, D vitamininin de metabolizmada epeyce kayda değer olduğunu görüyoruz. Bahar aylarında güneş ışınları etkisiyle provitaminlerden sentezlenen D vitamini, bununla birlikte metabolizmada kalsiyum ve fosforun emilimi ve kullanımını da kolaylaştırmaktadır. Bunlara da uyarı edilmeli.”

Karaciğer, balık, yumurta, peynir gibi hayvansal gıdaların D vitamini bakımından oldukça varlıklı içeriğe sahip olduğunu dile getiren Gülçin, “Mantar ve sebzeler de D vitamini kaynağı olarak kullanılabilir. E vitamini ise daha çok tahıllarda bulunur. Günümüzün popüler konularından biri olan bütün undan yapılmış ekmek de bu bakımdan son derece önemlidir. Sıhhat açısından da bütün undan üretilmiş ekmek göstermek gerekiyor. Fındık, ceviz, yeşil sebzeler, domates ve patates de zengin birer E vitamini kaynağını teşkil etmektedir” biçiminde konuştu.