Düşük karbonhidrat diyetiniz bağırsağınıza hasar verebilir

İnsanlar karbonhidratı düşündüğünde, beyninde çoğunlukla dikkat zilleri çalar. Tüm kötülüğün yapıcısı olarak karbonhidratlardan korkmak için şartlandık. Onları kilo alımına katkıda yer alan makrobesin olarak görüyoruz.

Tüm karbonhidratlar benzer değildir

Bazı açılardan bu hatalı yok. Rafine karbonhidratlar şüphesiz sıhhat için bir korkutma. Beyaz pirinç ve beyaz ekmek gibi besin maddelerinden arındırılmış arıtılmış karbonhidratlardan kuşkusuz uzaktan durmamız gerekir. Çalışmalar, rafine karbonhidratların obezite ve kardiyovasküler hastalığa katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Keza, diyabet, bozulmuş üzüm şekeri intoleransı, kan dolaşımında daha yüksek miktarlarda insülin ve daha fazlası gibi çeşitli sorunlara katkıda yer alan glisemik indeksi de artırabilirler. Fakat tüm karbonhidratlar benzer değildir.

Sınırlama Getirmek tehdit oluşturur

İşlenmemiş karbonhidratların tümü insan sağlığı için harikadır. Bunlar, en az düzeyde etkilenen karbonhidratlardır ve bu nedenle besinlerinin bütünlüğünü korurlar. Sağlıklı karbonhidratların bazı örnekleri arasında patates, baklagiller ve muz bulunur ve bunlar lif, yağ asitleri, mineraller ve vitaminler gibi esas gıda maddelerinden oluşur. Bir iyice, karbonhidratlar enerji seviyelerimizi ve metabolizmamızı korumaya muavin olan üç makro besleyiciden (protein ve yağlarla birlikte) biridir. Yardımsever karbonhidrat alımımızı sınırlandırdığımızda, bağırsak sağlığı da dahil almak üzere sağlığımızın dağıtılmış yönlerini tehlikeye atarız .

Yeni bir diyete geçerken göz önünde bulundurulması gereken bir nokta, bağırsak sisteminde bulunan temel faydalı mikrobiyotanın yeni yakıtlarına nasıl ulaşacağıdır. Bakteriyel organizmalar sindirimin ve genel sağlığın önemli parçalarıdır. Vücuttaki sindirilemeyen molekülleri fermente etmek için çalışırlar ve tüm kalorilerimizin yüzde 10’unu sindirmekten sorumludurlar. Keza serotonin üretiminde manâlı bir rol oynarlar ve kilo alımını önlemeye yardımcı olurlar. Bağırsak bakterileri karbonhidrat tükettiğinde, inflamasyonun azaltılması ve kolon kanseri riski açısından bizim için son derece yardımcı olan kısa zincirli yağ asitleri ürettikleri yaygın olarak bilinmektedir.

Yarardan çok zarar verebilir

OH Dayton’daki Wright State Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bağırsak mikrobiyotasına beslenecek karbonhidrat sağlanmadığında ne olacağını gösterdi. Applied and Environmental Microbiology dergisinde yayınlanan sonuçlar, karbonhidrat kısıtlandığında bağırsak mikrobiyotasının gerçekleştirdiği yararlı süreçlerin ters gidebileceğini göstermektedir.

Çalışma, karbonhidratlar içeren dengelenmiş bir diyetten karbonhidratsız yüksek yağlı diyete geçişin Bacteroides, Clostridium ve Roseburia gibi bakterileri azalttığını gösterdi. Bunlar, proteinleri ve karbonhidratları karışıklığa itmek için önemlidir. böylece, vücuttaki zararlı özgür radikallerin değil edilmesi için ayrılmaz olan kısa zincirli yağ asitleri ve antioksidanların üretimi azalmıştır. Çalışmaya katılan araştırmacılar, karbonhidratsız bir diyet sonucunda kısa zincirli yağ asitleri ve antioksidanların azaltılmasının insan konakçı üzerinde zararlı etkileri olabileceği konusunda uyardı.

Karbonhidrat konusundaki bilgilerin çok karmaşık olduğunu biliyorum ve sizi anlıyorum. Bir gün, düşük karbonhidratlı bir diyetin genel afiyet için anahtar olduğunu duyuyoruz ve ertesi gün, bunun gibi bir egzersiz yayınlanıyor. Hangi perhiz yönteminin sizin için en yardımsever olabileceği konusunda kafanız karıştıysa, lütfen profesyonel bir yarım yani birdiyetisyen yardımı almaktan çekinmeyin.

Dyt. Serkan Sıtkı Şahin

email protected

özel içeriğidir.