Elastofibroma Dorsi (sırt nasırı) nedir? Daha çok kadınlarda oluyor!
BEDENEN çok çalışmaya ve yetersi bakım sonucu parmaklarda ve ayaklarda oluşan nasır sırtta da görülüyor! Tıp dünyasında Elastofibroma Dorsi olarak bilinen halk aralarında sırt nasırı olarak adlandırdığımız bu hastalık genellikle kadınlarda daha çok görülüyor. Sırt ve kollarda ağrı, kolda zaaf gibi durumlarda kendini gösteren sırt nasırı hakkında Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan tedavisi ve belirtileri hakkında önemli bilgileri paylaştı. İşte sırtta nasır oluşumu hakkında merak edilen bütün teferruat elmaelma.com’da!
Ayakta görmeye alışık olduğumuz nasırlar sırtta da oluşabiliyor. Daha çok kadınları tehdit eden sırt nasırı kol hareketi ile ortaya çıkan tıkırtı sesi, kürek kemiğinin yukarı kalkması ve civarda şişkinlik, kolda güçsüzlük, kol ve sırt ağrısı olarak kendini gösteriyor.
Nadir görülen bir hastalık olan sırt nasırı tıbbi adı ile Elastofibroma Dorsi daha fazla kadınlarda görülüyor. Birçok vakit iyi huylu seyreden bu ur jurnal yaşamı olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar ise teşhis konulduktan daha sonra cerrahi ile çıkarılması gerektiğine aksan yapıyor. Konu ile ilgili bilinmesi gerekenleri
Sırt nasırlarının yaradılış nedenlerini anlatan Demirhan,”Elastofibroma Dorsi nadir görülen insancıl ve yavaş büyüyen göğüs duvarı tümörüdür. Kürek kemiği (Skapula) ve göğüs duvarı aralarında mekanik sürtme ve basıya alt büyüyen, bu nedenle tümöral olmaktan çok reaktif olarak kabul edilen fibroelastik yapıda bir palavracı tümördür (psödotümör). Genel Olarak orta yaş grubunu etkilemektedir. 40 yaş üstü daha fazla kadınlarda görülür (kadın erkek oranı 6/1), genelde tek yanlı olmasına rağmen (tek ve çift görülme oranı) 3/1’dir. tek yanlı lezyonların çoğu sağ tarafta görülmektedir.”dedi.
Omuz ve kolu aralıksız kullananlar ile ağır işler yapanlarda daha sık görülür.
Kolu zorlayan hareketlerin sırt nasırını tetiklediğine değinen Dr. Demirhan,”Elastofibroma Dorsi’nin hakiki bir bitkiler olup olmadığı tartışmalı olup, etiyolojisinin mültifaktöriyel olduğu söylenebilir. Yapılan çalışmalarda kas gücü ile çalışanlarda tekrarlayıcı travmalarla görülme sıklığının artabileceği bildirilmiştir. Omuz ve kolunu kesintisiz kullanan ya da ağır iş yapan kişilerde, çoğunlukla da sağ kürek kemiği civarda sırt nasırının daha artı görülmesi bu görüşü desteklemiştir. aynı zamanda Elastofibroma Dorsi, hayatı boyunca kolunu zorlamayan kişilerde de gözlenmektedir. Kürek kemiği dışında ayrı yerleşimlerde de görülebilir.” şeklinde konuştu.
Sırt Nasırı Belirtileri Neler?
Sırt nasırlarının 5 santimden büyük oldukları vakit belirti vermeye başlıyorlar. Olguların yüzde 50’si genelde belirti vermez. Semptom veren durumlarda hastaların çoğunda sırtta kürek kemiği etrafında şişkinlik, kolda güçsüzlük, sırt omuz ağrısı görülmektedir. Diğer belirtiler aralarında kol hareketiyle ortaya meydana çıkan kürek kemiğinin kitleye takılmasına tabi tıkırtı sesi (click), eklem sertliği, kürek kemiğinin öteki tarafa tarafından yüksek olması gibi yakınmalar sayılabilir. Bu yakınmalarla başvuran hastalar, fizik muayenede olağandışı bulgu değil ise de mutlaka radyolojik olarak değerlendirilmelidir.
En basitinden komplekse dürüst Ultrasonografi (USG), Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve MRG çözümleme bu patoloji için epeyce yardımcı görüntüleme yöntemleridir. Radyolojide ara sıra toraks duvarı kasları ile net ayırt edilemeyen, malign kitle yarı lezyon olarak tanımlanır. Aslında Elastofibroma Dorsi açısından lezyonun yeri ve kliniği tipiktir radyolojik olarak da tipik bulgular elde edildiği için insizyonel biyopsiye gerek yoktur. Elastofibroma Dorsi tanısında görüntülemenin tatmin edici olmadığında ve agresif bir bitkiler gibi düşünüldüğü zaman nadir de olsa biyopsi yapılması gerekebilir. Fakat derin yerleşimli yumuşak doku ve yağ dokusuna uzanan karakteristik lezyonlarda diğer testlere gerek olmayabilir. Minik Elastofibroma Dorsi olgularında BT ve MR yeterli olmayabilir. O zaman gadolinium kullanılabilir.
Bilgisayarlı tomografinin Elastofibroma Dorsi tanısındaki duyarlılığı MRG’ye kadar daha düşüktür. Fakat tipik lokalizasyonu ve ortak lezyon olması durumunda BT tanıda tezgâhtar olabilir. MRG bulguları varlığında elastofibroma dorsi tanısı kolaylıkla düşünülebilir.
MRG’de atipik bulguların varlığı durumunda ise lezyonun tipik lokalizasyonu, karşılıklı (bilateral) oluşu, hastanın ileri yaşta ve bayan hasta olması elastofibroma dorsi tanısını destekler. Lezyonun iki tarfalı olması ayırıcı tanıda düşünülebilecek malign kitleleri büyük oranda ekarte edebilir. Bu yüzden elastofibroma dorsi tanısından klinik olarak tereddüd edildiğinde göğüs duvarı mutlaka karşılıklı değerlendirilmelidir. Ayırıcı tanıda öteki göğüs duvarı tümörleri de akla gelmelidir.
Sırt Nasırı Tedavi Yöntemleri Neler?
Tedavide cerrahi ile çözüm sağlanabiliyor. Cerrahide radikal davranılarak kanser cerrahisi gibi yaklaşılır en ufak bir kitle kalıntısı bırakılmamalıdır. Başarısız cerrahide kitle yeniden ortaya çıkabilir ikinci ameliyatta daha büyük bir cerrahi gerekebilir. bu nedenle tedavisi tümörün en ince ayrıntısına kadar temizlenmesi ile gerçekleşir. Bitkiler kol ve omuz da fonksiyonel yetersizlik, bası bulguları, sızı ve göğüs duvarında şişliğe niçin oluyorsa ve tümörün çapı 5 santimi aşıyorsa kuşkusuz çıkarılmalıdır. Daha ufak ve şikayete yol açmayan lezyonlarda cerrahi tedavi uygulanmadan hasta izlenebilir. Elastofibroma Dorsinin ikiye tahammül zamanı dediğimiz “Dubling time” suresi oldukça uzun olduğu için hastalığın kansere dönüştüğüne dair delil yoktur. Rezeke edilemeyen kitlelerde nadir de olsa radyoterapinin kullanılmaktadır.
Henüz yorum yapılmamış.