Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Kilo verilememesinin 5 nedeni

17.02.2021
210
Kilo verilememesinin 5 nedeni

A.B.D.’de, Amerikan Perhiz Birliği göre, Gallup Araştırma Şirketi’ne yaptırılan bir araştırmanın sonucu epeyce acayip. Kadınların yüzde 99’u sağlıklı bir şekilde beslendiklerine inanıyorlar. Ancak verdikleri yanıtlar; kendileri için gereken dinç gıda standartlarını, yalnızca yüzde 1 oranında sağlayabildiklerini ortaya çıkarıyor. Buradaki en büyük sorun, çokça lifli yiyecek ve doymamış yağ yerine, ağırlıklı olarak, az fakat dolu yağ, şekerin ve arıtılmış besinlerin tüketilmesi. Oysa besinlerin niceliği değin niteliği de manâlı. Siz kalori hesabı yapıp, yediğiniz her lokmayı sayarken fazla bambaşka nedenler kilo vermenizi engelliyor olabilir.

İşte kilo vermenizi engelleyen hatta kilo almanıza yol açan 7 niçin ve bunlarla baş etmek için en etkili çözüm önerileri:

Kahvaltıyı sıçramak

A.B.D. Colorado Üniversitesi’nde, 3 bin gönüllü üstünde, kahvaltı üstüne bir araştırma üretilmiş. Bu kişilerden 1 sene baştan başa düzenli kahvaltı etmeleri istenmiş ve yıl sonunda sıradan 6 kilo verdikleri gözlenmiş. Özellikle, kepekli ekmek, müsli gibi lifli besinlerle kahvaltı eden kadınlar fazla daha bakımlı kilo veriyor ve bu kiloyu korumakta da fazla zorlanmıyor. Keza kahvaltıyı atlamak dalgınlığa ve konsantrasyon eksikliğine de niçin olabiliyor.

Çözüm: Natürel ama kahvaltı atlamamak. Sabahları sadece 10 dakika erken kalkarak, bir kase yağsız süt içinde müsli yiyebilir ve kendinize koskocoman bir iyilik yapabilirsiniz. Ancak kahvaltı etmek adına, yağlı poğaça ve açmaları sakın aklınıza getirmeyin. Lifli yiyecekler, taze meyve, meyveli yoğurt ve yağsız süt iyi bir kahvaltı için yapılacak en çok iyi tercihler.

Sadece tadına bakmak

Arkadaşınızın doğum gününde dayanamadınız ve böylece ısrar aleyhinde incecik bir dilim pasta yediniz. Arkasından akşam yemeği için gittiğiniz restoranda, salata ısmarlamanıza karşın, eşinizin patates kızartmalarından bir iki tane aldınız, üstelik öteki arkadaşınızın spagettisinin tadına baktınız. Ama natürel bunları elbette yemekten saymıyorsunuz. Fakat beslenme uzmanları, kilo almanın aşağıda yatan en manâlı nedenlerden birinin, diyet planı uygularken, “tatmak”, “ufacık bir lokma olmak” gibi bahanelerle günlük kalori alımının üstüne çıkmayı gösteriyorlar. Hatta yapılan çalışmalar, bu şekilde tüketilen yiyeceklerin ortalama olarak günde 700 kaloriyi bulduğunu gösteriyor.

Çözüm: Bu konuda yapabileceğiniz en mükemel şey bir gıda günlüğü yakalamak. Böylece, tadına baktığınız böreği, bir parçacıktan bir şey olmaz diye ağzınıza attığınız çikolatayı önünüzde yazılı görecek ve durumun ciddiyetini anlayabileceksiniz. Hem yazacağınızı bildiğiniz için bir şeyler yerken çok daha dikkatli olacaksınız.

Şeker bağımlılığı

Şeker ve çikolata kadınların en çok sevdiği yiyeceklerin başında geliyor. Ama burada suçlular nehir ve kahvelerimize attığımız kesme şekerlerle, atıştırdığımız bonbon ve çikolatalar yok. Uzmanlara tarafından tükettiğimiz şekerin üçte birini sıcacık bir şekilde alıyoruz. Meyveli yoğurtlar, meyve suları, bir takım alkolsüz içecekler sebebiyle haberdar olmadan daha pozitif şeker tüketebiliyoruz.

Çözüm: Ilk Önce tüm tatlı ve pastaları kendinize haftada yalnızca bir gün sunabileceğimiz bir ödül olarak sınırlandırmalısınız. Onun dışarıya yediğiniz tüm besinlerin etiketlerini okuyun ve fruktoz, darı şurubu ve sakkaroz gibi maddelerin de şeker sınıfına gireceğini unutmayın. Meyveli yoğurt, darı gevreği ve müsli gibi yiyecekleri satın alırken de şeker içermeyen çeşitlerini seçin.

Doğru sebzeleri seçememek

Yağ içermeyen, bol lifli ve hastalıklarla savaşan bir çok maddeyle doymuş sebze ve meyveler aslında harcamak için en besinler. Ancak ne eyvah ki pek çoğumuz taze sebze ve meyve tüketimine gereken önemi vermiyoruz. Yalnızca sebze yemiş olmak için ağırlıklı olarak patates ve marulu seçmek de yapılabilecek büyük bir hata. Ancak patates, özellikle de kızarmış olduğu süre, fazla besleyici değeri olmayan bir yiyecek. Benzer şey büyük ölçüde sudan oluşan amerikan marulu için de geçerli.

Çözüm: Sebze seçiminde aklınıza birincil gelen koyu yeşil yapraklı (ıspanak ve pazı gibi) ve sarı (biber ve kabak gibi) sebzeler olmalı. Bu sebzeleri haşlanmış ya da buharda pişirilmiş şekilde yemeniz en doğrusu. Ayrıca, bol bol şeker ve badana içeren meyve sularının da meyve yemekle benzer şey olamayacağını aklınızdan çıkarmamanız gerek.

Çok fazla yağ tüketmek

Günlük yağ ihtiyacımız yaklaşık 67 gram. Yağ tüketimini sınırlama getirmek denince, aklımıza sadece yemeğe konulan ya da kahvaltıda kullanılan yağlardan sözünden dönmek geliyor. Oysa tereyağ ve margarini keserken, salata soslarında, peynirde veya sütte var olan yağı göz ardı ediyor, tüketmeye devam ediyoruz. Diğer Taraftan pozitif yağların en önemli özelliği, kalça, karın ve ayak gibi bölgelerde depolanmaya fazla müsait olmaları. Ayrıca pozitif yağ tüketenlerin, balık, yağsız süt, C vitamini, A vitamini ve folik asit açısından zengin ve kilo vermeye asistan yiyecekleri daha eksik tükettikleri de gözlenmiş.

Çözüm: Çoğunlukla, “bir yiyecek ne değin eksik işlenmişse pek eksik yağ içeriyordur” kuralını benimseyebilirsiniz. Hem satın aldığınız besinlerin ambalajlarını okuyarak ne kadar yağ içerdiği hakkında data edinmeniz ve seçimi buna kadar yapmanız da muhtemel. Bir besinin kaç kalori olduğu dek, yağdan gelen kalorisinin ne değin olduğuna da dikkat edilmeli. Yağ oranı, 100 kaloride 3 gramdan pozitif olan besinleri tercih etmeyin.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.