Kimler hangi vitaminleri kullanmalı
Besinler temel olarak makrobesinler ve mikrobesinler edinmek üzere ikiye ayrılır. Esas beslenme maddelerimiz olan proteinler, karbonhidratlar ve yağlar, makrobesinler olarak adlandırılır. Proteinler hücrelerin ve dokuların temel inşa taşlarını oluştururken, karbonhidratlar ise esas güç kaynağı olarak ödev yaparlar. Mikrobesin olarak tanımlanan vitaminler ve mineraller, temelde makrobesinlerin vücutta görevlerini yerine getirebilmeleri, olması gerektiği şekilde kullanılabilmeleri için çalışırlar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek, makrobesinlerin gözenekli olan düzeyde enerjiye dönüşümünde rol oynarlar. Mikrobesinler sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazıdır. Herbalife Gıda Danışma Kurulu Üyesi İsmet Tamer anlattı.
Vitaminler enerji içermez, kilo aldırmaz
Mikrobesinlerden A, D, E ve K vitamini gibi bazı vitaminler vücudumuzda ambar edilirken, C vitamini, B vitaminleri gibi öteki vitamin ve minerallerin her gün uyumlu olarak alınmaları gerekir. Her ne değin dengelenmiş ve yeterli beslenme ile vücudun vitamin ve mineral ihtiyacı karşılanabilirse de gebelik, emzirme dönemlerinde, menopoz sonrası dönemde, yaşlılarda, ve öteki bir takım fizyolojik durumlarda, hatta jurnal rutin gıda alışkanlıkları ile bu ihtiyacı bütün anlamıyla yerine getirmek fazla da olası olamadığından, çoğu süre ek vitamin ve mineral desteğine ihtiyaç duyulabilir. Her vitamin ve mineralin ayrı görevleri vardır ve önerildiği şekilde alındıklarında vücudumuzun akıcı çalışmasına ve sağlıklı yaşamamıza katkıda bulunurlar. Oysa bilinçsizce ve boşboğaz kullanıldıkları vakit, vitamin ve minerallerin fazlasının da sorun yaratabileceğinin farkında olan olmak gerekir. Sanılanın aksine vitaminler enerji içermezler, o nedenle de kilo aldırmaz, şişmanlatmazlar.
Hangi vitamin ve mineral ne işe yarar?
A vitamini, karotinoidler ve likopen açısından zengin besinlerde bulunur. Likopen ve karoten, görme keskinliği, cilt ve hücre özelleştirmesinde görevi olan beslenme maddeleridir. Fakat günlük tavsiye edilen miktarı aşmamak gerekir çünkü fazla yüksek miktarda A vitamini harcamak, ilk önce kemikler edinmek üzere vücudumuza zarar da verebilir.
B vitaminleri çoğunlukla et, et ürünleri ve tahıllı gıdalarda oldukça çok bulunurlar ve olarak besinlerin enerjiye dönüşümünde görevlidirler. Tiamin (B1), riboflavin (B2) ve niasin (B3), besinlerdeki enerjinin dönüşümü ve kullanımında rol oynarlar; aynı zamanda cildin, saçın Pantotenik asit aracılığıyla sinir sisteminin korunması için gereklidirler. Pantotenik asit (B5), enerji dönüşümü dışında, dinç yağların yapımında ve bunlardan da asap ileti cisimcikleri ile steroid hormonların üretiminde rol alır. Piridoksin (B6), kanda homosistein düzeylerinin düşürülmesine destek ederek yürek sağlığını koruyucu etkisinin dışında, uyku, iştah ve ruh halini etkileyen serotonin maddesinin yapımında da rol alır. Başta B12 almak üzere bütün B vitaminleri, yeni kan hücresi yapımında ve bağışıklık sisteminin sürükleyici çalışmasında görev alırlar.
Sigara içenlere C vitamini
Folik asit, B9 vitamini olarak adlandırılır. Yeni hücre yapımında, yararları gösterilmiştir, lakin bilhassa gebeliğin ilk aylarında kullanılması, bebekte asap sistemi ile ilgili doğumsal kusurları önleyebilmektedir. Eksikliğinde anemi da ortaya çıkabilir. Biotin, bir takım bağırsak bakterileri tarafından vücudumuzda da bir miktar üretilen ve enerji metabolizması ile sağlıklı saçlar ve kemikler için zorunlu bir vitamindir. C vitamini olarak bilinen askorbik asit, kollajen yapımında rol alan ve bu nedenle senet dokusunun, eklemlerin, kan damarlarının ve cildin korunmasına katkıda bulunan bir vitamindir. Sigara içenlerin bilhassa tüketmesi gereken sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan C vitamininin, soğuk algınlığına aleyhinde koruyucu etkisi anlaşmazlığa neden olan olsa da bağışıklık sistemine katkıda bulunduğu bilinmektedir. Kolin, asetilkolin maddesinin yapımına katılır ve sıradan karaciğer fonksiyonlarına katkıda bulunur.
D vitamini ileri yaşlarda ağırlık kazanıyor
D vitamini, tatmin edici miktarda alındığında vücutta kalsiyum ve fosfor düzeylerini dengeleyerek kemiklerin korunmasına katkıda bulunur. Özellikle ileri yaşlarda kırıkları önlemede, tiroid ve şeker metabolizmasının akıcı çalışmasına asistan olduğuna dair çok sayıda yayın mevcut. E vitamini, ayrıca ceset hücrelerini keza de A vitaminini, zararlı etkilerden korur, hatta E vitamininden zengin beslenmenin erken bunamaya karşısında da koruyucu olduğu dağıtılmış çalışmalarla ortaya koyulmuştur. Yağda eriyen bir diğer vitamin olan K vitamini, başlıca olarak pıhtılaşma üzerinde etkilidir ve eksikliğinde kanamalar ortaya çıkabilir.
Minerallere dikkat
Mineraller ise çok çeşitlidirler ve eksik miktarla zeka vücutta önemli işlevler görürler. En yüksek miktarda bulunanlardan kalsiyum, kemik ve diş korunmasının yanı sıra kasların düzgün kasılıp gevşemelerinde, pıhtılaşmada, enzimlerin etkin ülkü geçmelerinde rol oynayan bir mineraldir. Magnezyum, kas fonksiyonları üzerinde kalsiyum ile birlikte ödev alırken, keza kemik ve dişlerin korunmasına da katkıda bulunur. Flor da diş çürüklerinden korunmada zorunlu bir mineraldir. Kemik sağlığına etkin bir diğer element olan manganez, hem aminoasit, karbonhidrat ve yağ metabolizmasında da rol oynar. DNA ve RNA yapımızda da bulunan fosfor ise yalnızca kemik ve diş sağlığımıza katkıda bulunmakla kalmaz, kanda yağların fosfolipid şeklinde taşınmasını ve beslenme maddelerinin hücreli içine alınmasını da sağlar.
Çocuklar, kadınlar ve sporcular için mutlaka demir
Kırmızı kan hücrelerimizin akıcı ve tatmin edici şekilde üretilebilmesi için yeterince demir almamız gerekir, aksi halde kan hücresindeki hemoglobin ve kaslara oksijen içeren miyoglobin yapılamaz, anemi ortaya çıkar. Özellikle artma çağında çocuklarda, adet gören kadınlarda ve sporcularda mutlaka tatmin edici demir alımı gereklidir. Tiroid hormonunun bir parçası olan iyot, tiroid hormonlarının olağan üretimine ve olağan tiroid fonksiyonuna katkıda bulunur. neticede dinç bir yaşam için, vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri dengeli ve dinç bir beslenmenin bir parçası olarak mutlaka ahenkli olarak almalı, gereken hallerde eksiklerimizi giderebilmek için dürüst vitamin ve mineral desteklerinden yararlanmalıyız.
Henüz yorum yapılmamış.