Koronavirüs hakkında doğru aşina 14 hatalı
Yeni coronavirüs bütün dünyada insanlara bulaşmaya devam ederken, bu virüs hakkındaki haberler ve sosyal medya paylaşımları da internette yayılıyor. Bilhassa hastalığa aleyhinde alınması gereken önlemler ve hasta olmamak için verilen tavsiyelerde yaşanan veri kirliliği insanların içten bilgiye ulaşmasını da engelliyor.
Yaşanan bilgi kirliliğine aleyhinde yalnızca bilimsel yetkinliği kanıtlanmış kaynaklara güvenilmesi gerektiğini gösteren Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, hastalığa karşı dürüst aşina yanlışlar hakkında uyarılarda bulunuyor.
Yarasalardan kaynaklanmış olma ihtimali çok yüksek
COVID-19 virüsü değişim geçirmiş ve doğadaki yarasalardan kaynaklanmış olma ihtimali fazla yüksek bir virüstür. Sanılanın tersine bir biyolojik savaş mikrobu olma kabiliyeti mantık dışıdır. %80’i asemptomatik ya da çok az semptom ile genç nüfus üstünde ölümcül etkisini göstermeyen bir biyoloji ile ilgili ajanın, “asker toplumunun” 18-25 yaş gençlerden oluştuğu göz önüne alınır ise çok etkin bir saldırı silahı olamayacağı gerçeğini görmek gerekir.
Zaten hiçbir dünya ülkesi, koruyucu aşısını ve tedavisini bilmeden kaynak ülkeye dönüp kendisini de ekonomik, idari ve sosyal bir problemle karşısında karşıya bırakabilecek bir biyoloji ile ilgili silahı fütursuzca kullanabilecek değin zihin ve mantıktan uzaklaşamaz. Acaba laboratuvar kazası olabilir mi? sorusunun yanıtını bütünüyle bilmemekle birlikte, Çin Millet Cumhuriyeti’nde salgının başlangıç noktasının daha fazla kaba hayvan eti (yarasa, fare, yılan gibi) tüketilen bir bölge olması, aynı virüsün barbar hayvanlarda da görülmüş olması, keza canlı virüslerle alıştırma yapan biyo-güvenlikli laboratuvarların çok katı yoklama aşağı tutulması gibi nedenlerle bu olasılığın da fazla zayıf olduğunu söyleyebiliriz.
Solunum salgılarıyla bulaşıyor
Solunum yolları enfeksiyonlarında olduğu gibi Covid-19’da da bulaşma solunum salgılarıyla gerçekleşiyor ve damlacık bulaşması deniliyor. İnsanlar konuşurken, öksürük ve hapşırıkla solunum salgılarını minik değişken damlacıkları biçiminde havaya yayıyorlar. 5 mikrondan daha büyük bu damlacıklar havada fazla kısa sürede asılı kalıyor. sonra yüzeylere iniyor ve bu cansız yüzeylerde bir müddet daha bulaşıcı olarak kalabiliyor.
Yüzey temizliği ve elleri yıkayıp temizlemek yüzeyde kalan bu bulaştırıcı damlacıkların yayılımını engelliyor. Bir diğer yönden aeretörle yapılan diş tedavilerinde ve bronkoskopi gibi girişimsel tıbbi işlemlerde ortaya her tarafa yayılan damlacıkların (1-2 mikron gibi fazla küçük sıvı partikülleri) havada asılı kalması esintiyle birlikte kapalı mekanları kirletme ihtimalini yükseltiyor. Bundan dolayı diş tedavilerinin (aeretör kullanılması gereken) bir zaman ertelenmesi gerekiyor.
Tedavi yolları
Virüsler bildiğimiz çok farklı alanlara yönlendirilmiş antibiyotiklerleölmez. Virüsleri dış ortamda, laboratuvarlarda ürettiğimiz yerlerde (fakat bunlar canlı hücreli kültürü ya da canlı yumurta hücresi membranları olabilir), ortama katılan çeşitli ilaç veya maddelerle yok etmek son derece kolaydır. Bu koşul in-vitro dediğimiz bir durumdur. Yani karoser dışı üretme. Virüslerin canlılar içinde (in-vivo) değil edilebilmesi için ise anti-viral ilaçlaraihtiyaç duyulur. Bu ilaçlar insan (veya hayvan) dokularına, organlarına ya da hücrelerine zarar vermezken, virüsü değil ederek iyileşmeyi sağlarlar.
Uçuk virüsünde kullanılan asiklovir, grip virüsünde kullanılan oseltamivir, HIV’de kullanılan çoğu anti-viral bu şekilde tesir gösterir. Oysa COVID-19′ özgü bir ilaç şu lahza için deneysel düzeydedir. Etkinlikleri için veri birikimi tatmin edici düzeyde değildir. Lakin yine de kullanılabilecek deneysel aşamada olan anti-viral ve immün yanıt düzenleyici ilaçlar vardır ve olgu bildirimlerinden olumlu sonuçlar alınmakta olduğu ve rahatsızlık süresini azaltarak yoğun bakımdan çıkışı kolaylaştırdıkları anlaşılmaktadır.
COVID-19 gibi %80-85 oranda iyileşme ile sonuçlanabilecek bir hastalıkta çare modellerinin yardımsever olduğunu gösterebilmek için binlerce hasta üzerindeki hap etkinliklerinin ve klinik laboratuvar sonuçların bilimsel olarak yorumlanması gerekir. Bu şart öteki bir salgında yaşanan (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi-Ribavirin etkileşiminde olduğu gibi) tanımlama zorluğu ile karşımıza çıkacaktır. Bu durumda ise tedavi kararlarında DSÖ veya CDC gibi bilimsel örgütlerin rehberlerine görmek yardımsever olacaktır. Esasında KKKA da, COVID-19 hastalığına aynı şekilde bir sitokin fırtınası doğurur. Ancak kendi bağışıklık sistemimizin niyet alarak hasar verdiği doku ve organlar farklıdır.
Koronavirüs hakkında dürüst bilinen yanlışlar
– Sarmısaklı su, içki, tuz su, değişik antiseptik gargaralar gibi sıvıların boğaz ya da burun mukozasına uygulanması kuşkusuz koruyucu değildir. Bu uygulamalar, mukoza bütünlüğünü bozarak virüslerin bu bölgelerdeki hücrelere tutunmasını kolaylaştırabilir.
– Vitamin ilaçlarının, çeşitli besin takviyelerinin ve nebati ürünlerin immün sistemi kuvvetlendirdiği bilgisi en ince ayrıntısına kadar yanlıştır. Bayağı fizyolojik durumumuzda bu sistem bütün dengede durur, hiçbir ilaç veya maddenin bağışıklık kuvvetlendirici etkisi yoktur. Çünkü fazla çalışan bir immün sistem, oto-immün rahatsızlık grubuna davetiye çıkartır. İyi besin, iyi uyku ve iyi dinlenme, sigara, tütün ürünleri ve aşırı alkolden uzaktan durmak, ruhsal durumumuzu güzel yetişmek, aşırı ruhsal gerginliklerden kaçınmak dengeli bir immün sistem için elzemdir.
– Sıcak uygulama, sauna, nem veya soğuk uygulama virüsleri değil edemez. Virüsler 56C derecede ölür lakin bu sıcaklıkta kendi hücrelerimizin içindeki proteinler de denatüre olarak hücrelerimizin ölümüne yol açar.
– Çok soğuk ya da çok sıcak bölgelerde de COVID-19 insanları hastalandıracak potansiyele sahiptir. Bu bölgeler sosyal yakınlaşmanın fazla az olduğu yöreler olduğundan ve daha eksik sayıda insan yaşadığından rahatsızlık daha az görülür (Çöller, tropik ormanlar, Alaska’nın ve Sibirya’nın kutup bölgeleri, kutuplar).
– Virüslerin canlı olarak kalabilmesi için mutlaka canlı hücrelere ihtiyaç vardır. Kargo yolu ile ya da uzaktan satın alınan çeşitli ürünlerle bulaşma olasılığı fazla cılız, hatta olanaksızdır.
– Kısa sürede plastik, çelik, karton üzerinde canlı kalabilen COVID-19’dan özellikle market alışverişleriyle gelen ürünlerin, 1-2 saat konut açık havada bekletilmesi bulaşma olasılığını ortadan kaldırmaya yeterlidir. Bu ürünlerin dezenfekte edilmesi, bir takım dezenfektanların toksik olması sebebiyle tehlikeli de olabilir.
– Maskenin koruyuculuğuna güvenmek yanlıştır. Evde kalarak sosyal uzaklık dediğimiz bir buçuk metreyi korumamız, sarılma-tokalaşma-öpüşme gibi sosyal yakınlaşma eylemlerini yapmamız gerekir.
– Maske ve cerrahi eldivenlerin insanları koruyamadığı gibi, öteki halk açısından daha da risk teşkil edebilecekleri bilinmektedir.
– Maskeler kendisinde alev veya solunum belirtileri (öksürük, hapşırık, burun akıntısı, balgam çıkartma gibi) olan hastaların diğer hasta olmayanları koruması için kullanılmalıdır. Daha da önemlisi N-95 gibi virüsleri de izole edebilecek maskelerin yalnızca bu hastalara yoğun bakım veren ya da operasyon yapan sağlık personeli için saklanması gerekir.
– Eldiven takan bir kişinin korunduğunu sanarak, kendini daha güvenli hissetmesi ve kirlenmiş eldivenleriyle her yeri ellemesi diğer insanlara tehlike oluşturacaktır. Ellerin çoğu kez su ve sabunla 30-60 saniye yıkanması yeterlidir.
– Sıtma ilaçları, tonik su taşıyan içecekler, kinin taşıyan ilaçlar katiyen koruyucu değildir. Bunların kullanılması yan etki problemleriyle karşılaşabilme açısından toplum sağlığı açısından risk oluşturur.
– Sıtmada ve bir takım romatizmal hastalıklarda kullanılan özel bir hap, akciğer hasarına yol açmış COVID-19 hastalarının çare protokollerinde bulunmaktadır. Bu özel hap, koruyucu olarak yanlış kullanılır ise immün sistemi zayıflatabileceğinden hastalığın olma ihtimalini yükseltebilir.
– Evcil hayvanlarımızın ya da cadde hayvanlarının insandan insana bulaşma kabiliyetini kazanmış bu coronavirüsü bulaştırmada herhangi bir rolü yoktur.
– Salgındaki ölüm oranları hakkında son derece spekülatif sayılar toplumsal paniğimizi artırmaktadır. Şunu hemencecik belirtelim oysa hakiki fatalite (vefat) hızı, toplumsal bağışıklığın ölçülebilmesiyle ortaya içten olarak konulabilecektir. Bu zaman en iyi tahminlere göre 7-8 aydır. Yıl sonuna dürüst, hastalığa maruz kalmış çok topluluk kitlelerde COVID-19 özgül IgG antikorlarının ölçülmesi, hastalığı belirtisiz geçirenlerle, iyileşmiş hasta sayılarının da ölümle biten hasta sayılarına orantılanması bize gerçek ölüm hızlarını verecektir. Bu hızın şu anda belirlenen hızın çok çok aşağıda bir rakam olması şaşırtıcı olmayacaktır.
Yapılması gerekenler
– Olası olduğu kadar evde kalın, gerekmedikçe dışarı çıkmayın.
– Gerekmedikçe ve acele bir durum olmadıkça hastanelere sıhhat kuruluşlarına gitmeyin.
– Rutin sağlık durumu sorunlarınızı erteleyin.
– Yaşlılarınızı (65+) koruyun. Onları toplumdan ve eğer evde bir içeri bir dışarı yerine getirmek zorundaysanız kendinizden ve diğer konut halkından da izole edin.
– Yakınlarınızdan duyduğunuz ya da internetten okuduğunuz her bilginin doğruluğuna inanıp, yaymayın.
– Düşüncesiz önlemlerle idareli gücünüzü boşa harcamayın.
– Paniğe kapılmayın ve ruhunuzu rahatlatacak uğraşlar yapın.
– Ruhsal ve maddi olarak hijyeninize dikkat edin.
Henüz yorum yapılmamış.