Moda rahata alıştı
ÖRNEKLER İÇİN TIKLAYIN…
Sezonlardır gördüğümüz uzay çağı ayakkabıları ve iddialı elbiselerden daha sonra (desenleri saymıyoruz bile) daha eksik gösterişli, hatta yatıştırıcı bir şeylere arzu duyanlarımızın sayısı hiç de eksik değil. Lakin bir dakika! Moda doğrusu de bakımlı mı olmalı? Zahmetsizce giyilmeli mi? Hatta rahatlatmalı mı? En azından bu sezon için cevabı evet, evet ve evet.
Örneğin Phoebe Philo’nun Céline’de sergilediği koleksiyon o kadar kaygısızdı ki modeller dökümlü pantolon ve bol bluzlarla Birkenstock tarzı sandaletler giymişti. Tümü de süper lüks görünüyordu fakat en azından – çalışan bir anne ve tescilli bir tasarım dehası olarak – moda dünyasının bu öncü ismi adına metamorfoz rüzgârlarının bir göstergesiydi. bununla beraber son derece de moderndi. Kısacası Phoebe rahatlamamızı söylüyorsa ona dinlemek gerek.
Phoebe’nin dostu ve meslektaşı Stella McCartney de büyük gövde, maskülen kesimleri ve olağan anvelop elbiseyi meslek üniformasıyla birleştiren elbiseleriyle benzer bir yolda ilerliyor gibiydi.
Paris sezonunun esas bombası ise 90’ların grunge akımından esintiler ödünç bölge fakat hafif bir boho etkisi için süslemeler ve serbest bir ruhla birleştiren koleksiyonuyla Dries Van Noten’di. Peki ya sonuç? Spor ve jurnal bir tarzın en abartılı kıyafetler dek şık ve moda olabileceğine Anna Dello Russo’yu bile ikna etme gücüne sahip kıyafetler.
Henüz yorum yapılmamış.