Mor lahananın gücü

Biyokimya ve Anti-aging Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu, MAG Haziran sayısında nebati beslenmenin niçin kayda değer olduğunu anlattı. Vücudumuzun trilyonlarca hücreden oluştuğunu söyleyen Uzm. Dr. Çoruhlu, “Belli Başlı kayda değer olan bu hücreleri içten beslemektir” diye konuştu.

Hücreleri besleyerek vücudumuzun her bir köşesine faydalı olmak gerekir çünkü. dahası bilmemiz ve dikkat etmemiz gerekenler var elbet.

Şunlara uyarı etmeliyiz

– Sebzeler ve meyveler en büyük antioksidan deposudur. Özellikle mor lahana eczanelerden ulaşabileceğiniz çoğu antioksidandan bile daha güçlüdür. Bu yüzden kararında tüketimine özen gösterilmelidir.

– Ham bitkisel besin mide-pankreas-bağırsak sistemini hiç yormaz, midede sindirimleri çok kolaydır ve böylece mideyi yormaz.

– Pankreası dinlendirmek için ham bitkisel besin miktarının artırılması gerekir.

– Hayvansal gıda seçimlerini, doğal çayır hayvan etlerinden, keçi ve koyunun süt ürünlerinden, doğal yumurta ile balıktan yandan yapmalıyız.

Pankreas sadece şeker yendiğinde insülin üretmez

Hücrelerimiz için en iyi enerji kaynaklarının nebati gıdalar olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ayşegül Çoruhlu, insan motorunun en iyi yakıtının nebati beslenmeyle sağlanabileceğine vurgu yaparak, “Çiğ nebati besin mide-pankreas-bağırsak sistemini hiç yormaz; midede sindirimleri fazla kolaydır ve bu nedenle mideyi yormaz. Sebzeler çiğ yendiğinde bunların içerisinde kendi kendilerini sindirecek doğal enzimler vardır. Pankreastan sindirim enzimi istemezler. Pankreasımızın yalnızca şeker yediğimizde insülin ürettiğini sanırız. Fakat pankreas, mideden gelen besinlerin sindirimi için her öğünde enzim salgılamak zorundadır. Hayvansal etler, hazırlanmış gıdalar, unlu mamül laf konusu olduğunda bu enzimler şarttır. Çünkü bu yiyecekler aslında ölüdür ve içlerinde enzim bulundurmaz” biçiminde yorumlama yaptı.