Mucize gıda: Ceviz
Ceviz yağında ayrıca vücudumuz göre sentezlenemeyen ama ceset fonksiyonlarımızın akıcı şekilde çalışabilmesi için gerekli olan esansiyel yağ asidi, linoleik asidin pozitif olması cevizi eşi bulunmaz bir gıda yapmaktadır. Son epidemiolojik araştırmalar, ceviz tüketiminin kardiyovasküler ölümleri azatlığını göstermektedir. Cevizin bu özelliğinin içerdiği polifenollerin antioksidan özelliğinden kaynaklandığı açıklama edilmektedir.
Biyolojik kalitesi yüksek ve kolay hazım edilebilen protein içermesi nedeniyle vejetaryen beslenmede önemli bir yer sağlamıştır. Keza bu müşteri beslenmede, baklagillerle birlikte ceviz tüketildiğinde gereklilik duyulan proteinlerin büyük çoğunluğunun karşılandığı açıklama edilmiştir. Cevizi fonksiyonel yapan en önemli bileşenlerinden biri içerdiği yağdır. Özellikle yağın, oransal olarak “çoklu doymamış” yağ asitlerince varlıklı olması beslenmedeki önemini daha da arttırmaktadır.
Ceviz, temel besin öğeleri yönünden incelendiğinde; %13.6-22.3 oranında protein, %56.4-70.6 oranında yağ ve %2 civarında kül içerdiği bildirilmektedir. Biyoloji Ile Ilgili kalitesi yüksek (lisin/arjinin oranı düşük) ve basit hazım edilebilen protein içermesi sebebiyle vejetaryen beslenmede manâlı bir yer sağlamıştır. Keza bu müşteri beslenmede, baklagillerle birlikte ceviz tüketildiğinde ihtiyaç duyulan proteinlerin büyük çoğunluğunun karşılandığı açıklama edilmiştir. Cevizi fonksiyonel yapan en önemli bileşenlerinden biri içerdiği yağdır. Bilhassa yağın, oransal olarak çoklu doymamış yağ asitlerince zengin olması beslenmedeki önemini daha da arttırmaktadır. Ceviz yağının; %72 çoklu doymamış yağ asidi, %18 tekli doymamış yağ asidi ve %10 batmış yağ asidi içerdiği bilinmektedir. Ceviz içi bileşiminde yağda çözünen vitaminlerden A ve E vitaminleri, suda çözünenlerden C, B1, B2, folik asit, pantotenik asit ve niasin, minerallerden; demir, çinko, bakır, magnezyum ve fosfor bulunmaktadır. Cevizin iyi bir manganez ve bakır kaynağı olduğu; bu iki mineralin antioksidan korumasındaki kayda değer enzimlerde esas mineraller olarak kullanıldığı bildirilmiştir. Bunun yanı sıra lif içeriği sebebiyle insan sindirim sisteminde yardımcı bir ödev üstlenmektedir.
Cevizin insan sağlığına etkileri
Cevizin içerdiği vitamin E ve öteki antioksidanların da (fitosterol ve polifenoller) cevizin fonksiyonel gıda olarak kabul görmesinde katkısı bulunmaktadır. Bu bileşiklerin; kalp hastalıklarına, muhakkak kanserlere ve yaşlanmanın olumsuz etkilerine karşısında koruyucu rol oynadığı belirtilmektedir.
Damar elastikiyetini %64 oranında arttırarak damar sertliğine engel olduğu açıklama edilmiştir. Cevizde yüksek oranda bulunan, esas amino asitlerden L-arjinin hipertansiyonda özel bir öneme sahiptir. L-arjinin insan vücudunda nitrikoksite dönüşerek, kan damarlarının iç duvarlarını yumuşatmakta ve damarların rahatlamasını sağlamaktadır.
Cevizin içeriğindeki Omega 3 yağ asitlerinin; atardamarlardaki kan basıncını düşürerek hipertansiyonu teftiş altına aldığı, damar kasılmalarını azalttığı, tümör oluşumunu geciktirdiği, iltihabi hastalıklar, alerjik astım, bağışıklık sistemi ve sinir sisteminde tedavi edici özellikte olduğu bildirilmektedir. Omega 3 ve Omega 6 eksikliği, anne karnındaki bebeklerde daha sonra görülen ve daimi olan akıl geriliklerinin yanı sıra, işitme, görme ve seziş fonksiyonlarında da bozulmalara niçin olmaktadır. Keza tatmin edici oranda Omega-3 almayan çocukların fazla derecede hiperaktif olduğu, öğrenme zorluğu çektiği ve davranış bozukluklarına sahip olduğu belirtilmiştir. Çocuklarda uyku problemi, davranış bozukluklarının büyük çoğunluğunun nedeni Omega 3 eksikliğine bağlanmıştır.
Son on yılda bilhassa esansiyel yağ asitlerinden Omega 6 ve Omega 3’ün 4:1 oranında dengeli olarak alınması gerektiği belirtilmektedir. Cevizin, belirtilmiş çoklu doymamış yağ asitlerini uygun oranda (4:1) içermesi, fonksiyonel bir yiyecek olarak tanımlanmasını desteklemektedir
Ceviz ve kolesterol ilişkisi
Kolesterol bütün vücutta yaygın olarak bulunan ve hayat için gerekli olan bir çeşit yağdır. Kolesterol, vücutta bir takım hormon (kortizon, seks hormonu), D vitamini ve safra asitlerinin sentezinde kullanılmaktadır. Yüksek kolesterol seviyeleri, kan damarlarının zamanla tıkanıp daralmasına yol açmakta ve bu birikim fazla yavaş gerçekleşmektedir. Kan damarları daraldıkça, kalbe giden kanın azaldığı, bu durumun göğüs ağrısına yol açtığı belirtilmektedir. Kalbe giden kanın büyük ölçüde azalması veya adamakıllı durması sonucunda yürek krizi gerçekleşmektedir. Kandaki kolesterol ve LDL kolesterolün yüksek olmasının yüksek tehlike oluştur.
Araştırmalar sonucunda kalorilerinin %30’nu cevizden bölge gruptaki hastaların toplam kolesterollerindeki HDL kolesterol seviyesinin kayda değer düzeyde arttığı ve LDL seviyesinde %10 azalma olduğu açıklanmıştır. Araştırıcılar; bu etkinin cevizin yağ asidi profilinin yanı sıra içerdiği zinde antioksidanlar, vitamin E ve ellajik ve gallik asit ile ilişkili olduğu yorumunu yapmışlardır. ). FDA verilerine tarafından; jurnal 42.5 g ceviz tüketimi ile düşük batmış yağ ve kolesterol diyetlerinin kronik kalp hastalıklarını önleyebileceği belirtilmiştir.
Ceviz meyvesinin iç kısmının yanı sıra, ceviz yaprağı ve kabuğunun uzun yıllar alternatif tıpta kullanıldığı bilinmektedir. Ceviz yaprağının farmakolojik olarak; damar daraltıcı, hipoglisemi, antifungal, keratolitik (siğil giderici), ishal kesici ve cildi arıtıcı etkisinin olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra VSU 167 (Vesicularis Stomatis Virus)’ ya karşı antiviral tesir gösterdiği, damarları koruyucu ve ur yasaklayıcı olduğu bildirilmiştir
Cevizin gerek tıbbi tedavilerin yanında destekleyici olarak, gerekse beslenme açısından manâlı yeri olması fonksiyonel bir gıda olarak tanımlanmasını doğrulamaktadır. İçerdiği esansiyel yağ asitleri ve polifenol içeriği ile kalp damar hastalıklarından korunmada tüketimi vazgeçilmez olan olağanüstü bir gıdadır.
Kaynak: YİĞİT, Aycan , ERTÜRK, Ümran , KORUKLUOĞLU, Mihriban . “FONKSİYONEL BİR GIDA: CEVİZ”. Bahçe 34 / 1 (Temmuz 2014): 163-170.
özel içeriğidir.
Henüz yorum yapılmamış.