Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Ofiste çalışanlar için besin önerileri

18.02.2021
231
Ofiste çalışanlar için besin önerileri

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme ve Perhiz Uzmanı Dr. Gizem Köse, modern yaşamın getirdiği koşulların negatif sonuçlar doğurduğunu söyledi.Özellikle gün baştan başa masa başında çalışıp az hareket eden ofis çalışanlarının bel çevresindeki yağlanmanın mecburi ayla geldiğini açıklayan Dr. Gizem Köse, şöyle konuştu:

Gıda alışkanlıkları değişti

Bedensel aktivitenin azalmasına alt olarak gerçekleşen bu durumun yanına gıda alışkanlıkları da son 50 yılda inanılmaz bir metamorfoz geçirdi. Hızlı pişirilen (fast-food), basit satın alınabilen (paketli besinler) ve bol kalorili içecekler pat diye hayatımıza girdi. Hayatı süratli yaşamaya çalışırken yediklerimizi de hızlandırdık. Peki, siz ofiste çalışırken neler yiyorsunuz?

Ofiste ev yemeklerinde yağa dikkat

Öğlen yemeklerinde yapılan tercihler gün içerisinde besin tüketimlerinizi doğrudan etkiler. Bir Takım ofislerde konut yemekleri ve açık büfeler bulunurken bazılarında dışarıdan besin tüketimi olabiliyor. Başta birincil tercihten gidelim. Ofiste konut yemeği tüketiminde dikkat edilmesi gereken nokta yemeğin ne kadar yağ içerdiğidir. Pişirim sırasında eklenen yağ ardından yemeğin suyuna geçer, bu yüzden ev yemeği var ise yemeğin suyunu tüketmemenizde avantaj var. Eğer dışarıdan sipariş veriyorsanız ya da öğle yemeğinizi açık havada yiyorsanız en dinç seçimleri yapma şansınız var. Bu şansı iyi kullanın ve kızartmalardan uzak durun!

Sağlıklı atıştırmalık tüketin

Oturarak çalışanların en büyük düşmanı atıştırmalıklardır. Atıştırmalıklarda yapılan tercihler çok kayda değer. Bilhassa çikolata, bisküvi gibi hızlı tüketimi olan besinler içerdikleri şeker sebebiyle kan şekerini seri yükseltip düşürebiliyor. Bu durumda bir sonraki öğün saatini beklemeden her yerde bir şeyler yeme ricası oluşabiliyor. Yapılması gereken ile adım şeker içeriği düşük olan besinleri yeğlemek. Burada evden getirilecek taze ya da kuru meyveler hayat kurtarıcı olabilir. Böylece paketli besinler yerine sağlıklı karbonhidratlar alarak kan şekerinizi dengede tutabilirsiniz. Ayrıca her tüketeceğiniz besinden önce 1 kadeh su içerek ayrıca su tüketiminizi arttırabilir hem de açlığınızı kontrol edebilirsiniz.

Light ürünler sizi kandırmasın

Şekersiz perhiz ürünlerin tercih edilmesi sahiden de şeker tüketimini azaltıyor. Fakat miktara dikkat! Bir gıda tatsız diye kalorisiz demek değildir! Su hariç her besinin bir enerji içeriği vardır. Yapılan araştırmalara tarafından ofis çalışanlarında darı gevreği ve esmer ekmek tüketimi yaygın olmakla beraber tekrar miktarlara uyarı edilmiyor. Burada bir noktaya parmak basalım: Ne yediğiniz yok ne değin yediğiniz önemlidir.

Dere ve kahve su yerine geçmiyor

İçecek olarak nehir ve kahvenin çokça seçim edildiği ofis ortamlarında daima bir şey atlanıyor. Su! Dünya Sağlık Örgütü’nün su tüketimi önerisi günde kg başına 30ml şeklindedir. Bu yüzden kilonuzu 30 sayısı ile çarparak günlük su tüketimini hesaplayın ve bu sayıya ulaşmaya çalışın. Eğer su tüketiminiz düzene girerse metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olacaktır. Ve defalarca karıştırılan bir şeyi iletmek istiyorum: nehir ve kahve katiyen su yerine geçmez, aksine vücutta su tutulumuna sebep olur.

Limon tokluk süresini uzatıyor

Yemeklerin yanına tüketilen kalorili içeceklere de değinmekte üstünlük var. Meyve suyu özellikle yaz aylarında en sık seçim edilen içeceklerdendir. Ancak meyve suyu yalnızca karbonhidrat içerir, lif içeriği yoktur. Bu yüzden de kan şekerinizi fazla süratli yükseltir hem manâsız kalori kaynağıdır. Bunun yerine protein de taşıyan ayran, kefir gibi daha sağlıklı tercihler yapabilirsiniz. Eğer ama yemeğin yanına yakışmıyorsa da en dinç içecek olarak mineralli suyu tercih edebilirsiniz. İçtiğiniz içeceklere limon eklemeniz hem daha güzel bir aroma sağlar keza de tokluk sürenizi uzatmaya muavin olur. Bu yüzden tansiyonla ilgili bir probleminiz yoksa su ya da mineralli su tükettiğinizde limon dilimleri ekleyebilirsiniz.

Tuzlu ödem oluşturuyor

Son değinilmesi gereken nokta ise kültürümüzün bir alışkanlığı olan tuz! Yemeklerin tadına bakmadan tuz atmayın. Gerçekten mümkünse tükettiğiniz yemeklere hiç tuzlu atmayın. Bilhassa yemekleri siz hazırlamıyorsanız işyerindeyseniz zaten yemeğin reçetesine göre belirli arz tuz eklenmektedir. Tuzlu tüketimi arttıkça su ihtiyacınız da artar ve ödem riski oluşur. Bu yüzden baharat uygulamak daha uygun olacaktır. Kısacası çalışırken de sağlıklı beslenmek mümkün, tek yapmanız gereken yediklerinizin farkında elde etmek!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.