Otizmin tedavisi gıda ile olası
Otizm yanında şizofreni, dispraksi, disleksi, bunalım, uyarı eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, epilepsi, MS gibi bütün hastalıkların bozuk bağırsak florası nedeniyle beynin toksinleşmesi sonucunda ortaya çıktığını kaydeden Dr. McBride , “Tıp bilimi hastalıkları kutucuklara koyar, beyin ve bağırsak arasındaki ilişkiye bakmaz. Antibiyotiklerle bu denge daha da bozulur. Ivedi ve yaşamsal durumlarda elbette tıbba ve doktorlara gereklilik var. Lakin doğru şeyleri yersek çoğu kronik hastalıklar iyileşir” diyor.
Otizm çare edilebilir mi
Çocuğuna konulan otizm teşhisinden sonra konuyu bireysel bir mesele haline getirerek çare edilemeyeceği gerçeğini kabul etmeyen ve araştırmalarına hız veren Dr. McBride, ‘O süre farkettim ama otizmli çocukların hepsinin bağırsak florasında problem var. Ve anladım oysa bu florayı iyileştirirsem otizm de yok olacak. Şimdi otizm teşhisi konan çocuğum 21 yaşında, üniversiteye gidiyor ve çok dinç. Ancak şu lahza dünyanın her yerinde binlerce otizmli çocuğu hayata çevirmek için uğraşıyorum‘ diyerek otizmlilerin ışığı oluyor.
Bağırsak florası ve hastalıklar
Bağırsak florası bayağı olmayınca vücudumuzda ne gibi etkilerinin olduğunu ‘Çocuk yediğini sindiremiyor ve yiyecekler fena fotojenlere dönüşüyor. Bu fotojenler emilip kana karışıyor, beyin bu toksinlerle zehirleniyor. Otistik doğan çocukların yüzde yüzü dinç bir beyinle doğar. Fakat bağırsak florası üzerinden zehirlenirler‘ yanıtıyla otistiklerin sağlıklı bir beyinle dünyaya geldiğini bilhassa vurguluyor.
Doğal yaşama dönmek şart
Ne yiyorsak oyuz savıyla bir fazla hastalığın çare yöntemi olarak geliştirdiği GAPS diyeti ile Dr. McBride, ‘Acele ve hayati durumlarda klasik tıbba gereksinim var. Fazla kronik uzun hastalıklarda herzamanki tıp gideceğiniz son adrestir, anneanneniz size daha fazla takviye eder. Diyetinizi değiştirin, doğal otları kullanın, kimyasalları bırakın. Güneşe çıkın. Yalnızca doğa iyileştirir. İnsanın vücudu çok hoş bir yaratımdır ve tüm iyileştirme programları vücutta zaten vardır. Doktor yok kendi vücudunuz iyileştirir. Vücudunuz tüm işi yaparken doktorlar sizi yalnızca eğlendirirler. Dünyada olağanüstü bir ilaç yok‘ diyerek doğal yaşamın en önemli hap olduğu gerçeğini bir kere daha hatırlatıyor.
Bu diyette tahıllara yer yok
Tahılların yer almadığı GAPS diyetinde, tahılların içerisinde yer alan şekerin uyuşturucu gibi tiryakilik yapan madde olduğunu savunan Dr. McBride, ‘1800’lü yıllara kadar şeker gelmeden önce tatlıları, şekerleri nasıl yapıyorduk? Meyvelerden elde ediyorduk. GAPS diyetinde izin verdiğimiz tek şey doğal bal, muz ve şekerleştirilmemiş kuru meyvelerdir. Şeker pancarında bütün iyi besinler vardır. Fakat onu fabrikaya götürüp bütün yardımsever taraflarını atıyoruz‘ diyor. Tüm hastalıkların sebebinin şeker olduğunu, özellikle yaşlılıkta şekeri yeterince işleyemeyen vücudun alzhamier, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, kanser gibi hastalıklara sebep olduğunu söylüyor.
İşlenmiş gıdalar zehir
İşlenmiş gıdaların zehir olarak kabul görüldüğü diyette ise şu yiyeceklere yer değil;
Arpa, beyaz peynir, salamura balık, bamya, sirke, buğday ve bulgur, çavdar, çikolata, dondurma, enerji içecekleri, gazlı içecekler, irmik, jöle, keçiboynuzu, krema, işlenmiş et ürünleri, konserve sebze ve meyveler, makarnalar, mısır, nohut, nişasta, margarinler, pirinç, patates, reçeller, sakız, un, yulaf, süt, şeker vs..
Gizem Bozdağ
email protected
özel içeriğidir.
Henüz yorum yapılmamış.