Pandemi döneminde bütün bireyler beslenmesine uyarı etmeli
Besin ve Perhiz Uzmanı Deniz Özdemir, koronavirüs salgınına karşı mücadelede en güçlü silahın bağışıklık sistemi olduğunu söyledi. Dünya Afiyet Örgütü’nün (DSÖ) yayınladığı son verilerde koronavirüse yakalanan kişilerin yaş ortalamasının 50-60’tan 30-35 yaş aralığına düştüğünü anımsatan Özdemir, “15-49 yaş arasındaki vaka sayısında artış yaşanıyor. Koronavirüsle mücadelede virüsün bulaşmasını etkileyen veya deva olan tek başına bir besin grubu yok. Yeterli ve dengelenmiş beslemek ile fiziki aktivite ve uyumlu uykunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini biliyoruz. böylece özellikle kronik hastalığı olan ileri yaş bireyler ilk önce elde etmek üzere tüm yaş grubundaki bireylerin jurnal beslenmesinde protein, lif, vitamin (A, B6, C ve E vitaminleri), mineral (çinko, selenyum, demir) ve antioksidanlardan varlıklı kaynaklara yer vermesi fazla önemli” diye konuştu.
“İdeal kilonuzu koruyun”
Bu dönemde güçlü bir bağışıklık sistemi için genellikle tüm yaş gruplarında tatmin edici ve dengelenmiş beslenmenin öneminden bahseden Özdemir, şunları kaydetti: “Mevsimine uygun ve dirençli sebze-meyvelerden günde 5-7 porsiyon olacak şekilde tüketin. Nebati protein ve lif yönünden varlıklı, oldukça dayanıklı olan kuru baklagilleri haftada 2 defa tüketin. Öğün atlamayın. Bilhassa kahvaltı öğününe misal, kalite protein olan yumurtayı mutlaka ekleyin. Gün içerisindeki bir öğününüze et, tavuk, balık (haftada 2 gün) ya da etli sebze yemekleri ekleyin. Bal, propolis gibi arı ürünlerini uygulamak bağışıklığı güçlendirir. Günde 1 tatlı kaşığıyla sınırlandırın. Jurnal su tüketiminizi sıradan 1,5-2 litrenin aşağıda olmayacak şekilde tüketin. Çinko ve magnezyum gibi minerallerin esas kaynaklarından olan kuruyemişleri günde bir avuç olacak şekilde sınırlandırarak mutlaka tüketin. Probiyotikler, zinde bir bağışıklık sistemi uyarıcısıdır. Günlük beslenmenize doğal probiyotik kaynaklardan olan süt, yoğurt, kefir ekleyin. Bu süreçte kan şekerini tez yükselten şeker, şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dâhil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuzlu içeren hazırlanmış soslar, cips, patlamış mısır ve tuz kurabiyeler gibi besinlerin tüketimini sınırlandırın. İdeal kilonuzu koruyun. Düşük kalorili kısıtlayıcı diyetler ve detoks programları bağışıklık sistemini negatif etkiler. Bu süreçte kavgacı diyet yöntemleri kullanmadan, profesyonel destek alarak ideal kilo aralığına bağışıklık sistemini sağlamlaştırmak olası.”
Hamur işlerinden uzaktan durun
65 yaş üstü kronik hastalıkları olan bireylerde bu süreçte bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının fazla önemli olduğunu kaydeden Özdemir, şunları söyledi: “Kuvvetli antioksidan özelliği yer alan A vitamini, E vitamini, C vitamini gibi vitaminler, çinko, demir gibi minerallerden varlıklı bir besin örüntüsü planlanmalıdır. Burada manâlı olan jurnal beslenmede almanız gerekenleri tek alıcı besinler yerine sebze ve meyve çeşitlerinden olabildiğince zengin, mevsiminde olan taze meyve ve sebzelerden karşılamaktır. Bu süreçte diyabetik hastalar öğün saatlerini atlamadan glisemik indeksi yüksek beyaz ekmek, mısır, patates gibi besinlerden uzaktan durarak, posadan zengin sebze-meyveleri tüketmeli. Evde olduğunuz sürenin uzamasıyla hareketiniz normalde daha pozitif sınırlanacağından porsiyonlarınızı küçülterek kek, börek, pasta gibi hem kan şekerini bozacak keza de kilo artışına neden olacak besinlerden uzaktan durun. Özellikle kan basıncı hastaları bu süreçte yüksek tuzlu ve salamura ürünler tüketmemelidir. Batmış yağdan zengin olan hayvansal yağ tüketimini sınırlandırın. Havaların soğumasıyla eksilen su tüketimini mutlaka artırın. Evin içerisinde günde yaklaşık 3 bin adım atacak şekilde 15-20 dakika bile olsa yürümeye çalışın.”
“Çocuğunuzun gece 12’den önce uyumuş olmasına dikkat edin”
Özdemir, çocuklarda bu dönemde uyarı edilmesi gerekenin uyku saati ve uyku düzeni olduğuna uyarı çekerek şöyle konuştu: “Çoğaltma ve gelişmenin etkin devam ettiği adölesan yani 10-19 yaş grubudur. Gece 00.00-03.00 saat aralığı yükselme ve gelişmede etkili hormonların en aktif çalıştığı saatlerdir. bu nedenle çocuğunuzun bu saat aralıklarının öncesinde uyumuş olmasına uyarı edin. Aileler bu süreçte çocuğun uyuma saati, uykudan kalkma saati, yemek zamanları, oyun sürelerine ilişkin günlük planlarının yapması ve izlemesi fazla önemlidir. Evde geçirilen süreçte ahenkli öğün saatleri ve bu öğünlerinde taze mevsiminde meyve ve sebzeler, et ürünleri ve kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, tahıllardan oluşan bir dinç ve dengelenmiş yeme düzeniyle gitmesi kilo artışlarının önüne geçecektir. Bu süreçte unlu, şekerli veya yağdan varlıklı börek, kurabiye, pasta gibi besinleri olası oldukça kısıtlayın. Eve gazlı içecekler, paketli ürünler, hazır meyve suları elde etmek hem kilo artışı keza de çocuğunuzun dinç besinlerden uzaklaşmasına sebep olacaktır. Aileler bu süreçte çocuğuyla birlikte konut içerisinde oluşturacağı kolay somut aktiviteler ile çocuğun keza bedensel keza ruhsal sağlığına olumlu yönde etki sağlayacaktır.”
Henüz yorum yapılmamış.