RAMAZAN AYI NOTLARI
Yaz geliyor, perhize başlamalıyım derken günler aylar geçti ve ramazan ayı geldi çattı. Ramazanda kilo veremem hatta kesin alırım, ben en iyisi hiç perhize başlamayayım dediğinizi dinler gibiyim. Fakat size netlikle yanıldığınızı söylesem?
Öncelikle kırmamız gereken ilk önyargının “perhiz” sözcüğü olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum laflarıma. Perhiz dediğimiz reelinde sıhhatli ve doğru beslenmedir. “Perhizdeyim”, “perhiz yapıyorum” diyerek beynimizi “yasak”larla yormak yerine “sıhhatli besleniyorum” tümcesini benimsemeliyiz evvel. Peki, gelelim işin yeme-içme kısmına. Ramazan ayında nasıl beslenelim, hangi besinleri seçim edelim ve ne sıklıkta harcayalım?
Öncelikle bu sene oruç yakalanan saatler çok uzun. Bu sebeple sahur yapmıyorsanız size minik bir ihtar! Bu öğünü atlamamalıyız. Sahurda seçimimiz kahvaltılıklardan yana olmalıdır. Yumurta, peynir ve süt mahsulleri yeterli ölçüde protein almamızı sağlarken tok kalmamıza da dayanakçı olacaktır. Peynir seçimimizi tuzsuz peynirlerden yana yapmamız ve tuzlu zeytinlerden uzak durmamız gün içinde susuzluk sürüklememizin önüne geçecektir. Ceviz tüketimi de aynı biçimde tok kalmamıza dayanakçı olacaktır.
İftarda çorba ve salata ile oruç açıp en az 15-20 dakika mola vermemiz hem sindirim kasveti sürüklememizin önüne geçerken iştahımızı da hakimiyet altına almamızı sağlar. Bu kısa moladan sonra etli sebze yemekleri veya et mahsulleri tüketebilirsiniz. Ayran gün içindeki tuz kaybını dengelemek ismine hoş bir seçim olacaktır. Yemeklerinize kimyon ilave ederek sindiriminizi takviyeler, gaz problemlerinizin önüne geçebilirsiniz.
İftar sonrasında meyve ve kuruyemişleri veya hafif sütlü tatlıları ara öğün olarak tüketebilirsiniz. İftar sonrasında içilen çay kahveye dikkat! Çay ve kahve tüketimi bedenden su atımına sebep olur. Özellikle ramazan ayında yeterli ölçüde su harcayamıyorken bir de su kaybı yaşamayı istemeyiz. Ne kadar çay kahve o kadar su!
Diyetisyen Seba Sarıtepe
Henüz yorum yapılmamış.