Sağlıklı şişmanlamak için tavsiyeler

Şişmanlamak isteyenlere manâlı bilgiler veren Memorial Ataşehir Hastanesi Besin ve Perhiz Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Şişmanlamak kilo vermekten çok daha baskı bir durumdur. Ilk Kez bu işlem ve katlanma ister. Kilo Almak isteyen şahısların kilo almak istemesi tatmin edici değildir, keza buna inanmaları da gerekir.” dedi.Diyetle günlük alınan toplam enerjinin harcanan enerjiden daha eksik olması ya da alınan besinlerin ceset kadar kullanılmaması durumunda güçsüz olma halinin ortaya çıkacağını bildiren Dyt. Şefika Kültürlü Selçuk, “Bunun Dışında cılız olma nedenleri arasında sindirim sistemi bozuklukları, metabolizmayı süratli çalıştıran hipertiroid gibi hormonal hastalıklar, bağırsak parazitleri ve emilim bozuklukları, kilo alma korkusu, psikolojik bozukluklar ve buna bağlı iştah kesilmesi, yeme bozukluğu, kullanılan ilaçlar ve bunların etkisi, fazla fiziksel aktivite yapanlar, kanser, tüberküloz, kronik diyare gibi zayıflatan hastalıklar ve baştan savma yemek ve uzun arzu gibi sebepler gösterilebilir.” şeklinde konuştu.

Kilo almanın kilo vermekten fazla daha zor olduğunu vurgulayan Selçuk, “Kilo Almak isteyen kişilerin kilo almak istemesi yeterli değildir, hem buna inanmaları da gerekir. Gerekli tahliller yaptırılıp altta yatan geçerli bir hastalık ve koşul değil ise diyetisyen kontrolünde peşine düşüp takip ve irtibat ile ayda ortalama 2 kilo olacak şekilde gaye koyulabilir. Hedef vücutta gerekli dokuları oluşturmaktır. Kilo yağ ve yağsız dokuyu ( kas dokusu, vücut suyu ve kemik dokusu ) arttıracak şekilde alınır. Gaye daha çok adale dokuyu arttıracak şekilde olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Selçuk, dinç kilo almanın yollarını da şöyle sıraladı:

“Günün en önemli öğünü olan kahvaltı belli yapılmalıdır ve erken saatte yapılması kilo alımında çok önemlidir. Kilo Almak isteyenler muhakkak öğün atlamamalıdır. Ahenkli beslenme ve nitelikli gıda olmazsa kilo alımı gerçekleşmez.

Adale dokusunun artırılması için protein ve karbonhidrat alımına dikkatli olmak gerekir. Her öğüne belli keza karbonhidratlı bir yiyecek keza yağlı keza de proteinli bir beslenme düzenlemek gerekmektedir. Ara öğünlerde kalori değeri ve protein değeri yüksek gıdalar seçim edilmelidir. Özellikle fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler, tost, süt, kek, taze ve kuru meyveler, ayran gibi gıdalar alınmalıdır.

Yemekle beraber alınan içecek çabuk doyuma sebep olur. Su tüketimi bile yemekten 45 dakika sonraya bırakılmalıdır. Baharatlar ve bazı soslar salçalı yemekler iştah açar. Yemekleri pişirirken hipertansiyonu olmayan kişiler rahatlıkla kullanabilirler. Yemeklerde bazı öğünlerde salata yerine taneli meyve kompostoları tüketilebilir.

Tatlılar iştahı azaltmayacak akılcı miktarda tüketilmelidir. Fazla pozitif tatlı tüketimi esas yemeklerin alımının azalmasına ve iştahın kapanmasına sebeptir. Çok yoğun egzersiz yapılmamalıdır. Bunun yerine yemekten 1 saat öncesi yapılacak 30 dakika hafif tempolu yürüyüş iştahı açar ve kalori alımınızı artırır.

Yemekler pişirilirken gıda değeri arttırılmalıdır. Örneğin makarnalar peynirli, kıymalı olabilir. Kek ve pastalar fındık cevizli yapılabilir. Çorbalara kıyma, buğday, pirinç, patates, şehriye koyulabilir.”