Sağlıkta dünyanın gündemi “Dental Detox”
Sindirimin başladığı ağızda, zararlı mikroorganizmalar çare edilmedikçe ilk elden diş sağlığı, dolaylı yoldan da sindirim sağlığı negatif etkileniyor. Özel kılıflarla amalgamlı dolgunun sökümünde çıkacak metal parçacıkları ağızdan uzaklaştıran, kişiye C vitamini kürü verilerek oksijen tüpüyle solunum yapması sağlanan dental detox metodu da dünyada detoxa epeyce tartı verildiğini gösteriyor.
Uzmanlar, dental detoxun vücudun pH dengesini korumaya yönelik bir beslenme çeşidi olan alkali beslenmeyle de birlikte yapılması gerektiğine uyarı çekiyor. Bu anlamda Avrupa Diş Hekimleri Derneği’nin (EAED) dört Türk üyesinden biri olan Güzin Kırsaçlıoğlu, gebeliğe karar verilmeden önce bile dental detoxa girmenin koşul olduğunu dile getiriyor.
Diş etlerinde masaj etkisi
Sağlığa Zararlı beslenme, vücutta çeşitli toksinlerin üremesine ve birikmesine sebep oluyor ve dental detoxa girmeden yani ağızdaki çürüklerin ve gömülü dişlerin tedavisi yapılmadan öteki detox tedavileri, tamamen etkin olamayabiliyor. Dt. Güzin Kırsaçlıoğlu: “Dental detox, şahısların her gün yaptığı diş fırçalamayla başlıyor. Ağız ve diş sağlığı için bu günlük bakım rutininin aksatılmaması gerekiyor. bununla birlikte yemek yenildikten asgari 15 dakika sonra diş fırçalamak gerekiyor; çünkü yemekten hemen sonradan diş fırçalamak, asidik tükürüğü bütün diş aralarına yayarak çürümesini kolaylaştırıyor. Dışarıdan aldığımız gıda ve içecekler de diş sağlığının korunmasında önemli bir rol oynuyor. Örneğin; yeşil akarsu, adaçayı gibi içeceklerin tüketilmesiyle diş bariyerleri korunurken; kivi, çilek gibi meyvelerin tüketilmesi, diş etlerinde masaj etkisi uyandırıyor.
Detox ağızda başlıyor
Kısaca detox, başlangıçta ağızda başlıyor. Bu anlamda çoğalan teknolojiyle beraber diş hekimliği ürünlerinde metal taşıyan dolgu ve kaplamalar, yerini toksik olmayan materyallere bıraktı. Dental detoxa girerek sağlığımızı ilk elden etkileyen ağzımıza, gereken önemi vermeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Henüz yorum yapılmamış.