Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Sıcak havada nasıl hareket etmeliyiz?

05.10.2021
257
Bedenimizin sabit bir sıcaklık bedeli vardır ve yaşayabilmemiz için bu sabit sıcaklığı gözetmemiz gerekir. Sıcak havalarda terleme ile ısı kaybederiz ve aynı sıcaklığı gözetmeye çalışırız. Ancak çok sıcak havalarda hele nem de yüksek ise terleme ile ısı kaybetmemiz güçleşir.

sicak-havada-nasil-hareket-etmeliyiz--5707147.Jpeg

Terleme ile su ve bedenimiz için lüzumlu sodyum, potasyum gibi tuzları da kaybederiz. Böbreklerimiz kaybettiğimiz su ve tuzları bedende yakalamaya çalışır, damarlarımızı büzer, darlaştırır.

Hayri Parlar yaşanan tüm bu tesirlerin neticesinde dolaşıma ve kalbe daha çok yük bindiğini dikkat topluyor. İşte yanıtlanması gereken sualler…

Peki nasıl hareket edelim?

1-Sıcak hava ve terleme ile su ve tuz kaybettiğimizde kanın sıvılığı eksilir, yoğunluğu çoğalır. Böylece kan daha kolay pıhtılaşır ve damar tıkanıklığı neticeyi oluşan kalp krizi tehlikeyi çoğalır.

2-Yüksek tansiyonu, kalp beceriksizliği, kalp damar tıkanıklığı ya da ritim bozukluğu olanlar bu sebeplerle sıcak havalardan en fazla etkilenebilecek hastalardır.

3-Göğüs sızısı, soluk darlığı, çarpıntı, bayılma hissi, bulantı, soğuk terleme gibi şikayetleri olan hastaların kesinlikle acile ya da hekimlerine başvurması gerekir.

4-Daha çok yüksek tansiyon ve kalp beceriksizliği olan hastaların kullandıkları idrar söktürücü özelliği olan ilaçlar bedenden su ve tuz kaybına yol açarlar. Sıcak havalarda terleme ile de su ve tuz kaybettiğimizden bu ilaçlar tansiyon düşmelerine, fazla akışkan kaybına, böbrek işlevlerinin bozulmasına neden olabilir. Bu ilaçları kullanan hastaların hekimleri ile konuşarak doz ayarlaması yapmaları gerekebilir.

5-Yaz aylarında ağır yemeklerden, fazla yağ ve et tüketiminden uzak durulmalı, bol akışkan harcanması sıçramayın.

6 -İçki, sigara ve fazla çay, kahve tüketimine dikkat etkenin zamanı geldi!

7-Kalp hastaları sıcak saatlerde olası olduğunca az hareket etmeli, konut içi ya da gölge bir yerde bulunmalıdır.Deniz tatilinden bırakmak güç, ancak karasal abuhavaya sahip yaylalar gibi iç bölgeler nem açısından yaz için en uygun yerlerdir. Deniz tatili için Antalya gibi Akdeniz sahilleri yerine Ege sahilleri daha az nem ve sıcaklık sebebiyle seçim edilebilir.

Yüzerken ve denize girerken nelere dikkat etmeliyiz?
Güneş ışınlarının dik olarak geldiği 11-16 saatleri arasında hem yüzmemek hem de güneş altında olmamak ehemmiyetli. Yalnızca ferahlama emeliyle yüzmeden deniz ya da havuza kısa süreli girilebilir.Bir şikayet olduğunda geri dönebilmek ve panik yapmamak için fazla açılmadan kıyıya paralel yüzülmeli
Sıcaktan bunaldıktan sonra beden ısısı yüksek iken süratlice değil, alıştıra alıştıra suya girilmeli, balıklama suya atlanılmamalı.Ani sıcaklık farkı damarlarda büzüşme ve kalp krizi tehlikesini artırabileceğini unutmayın!
Sıcak saatlerde güneş altında olunacaksa geniş kenarlı şapka giyilmeli, olduğunca az hareket edilmeli,deniz kenarında bulunulacak ise yarı iletken şemsiye altında değil bütün gölge sağlayan yerlerde veya ağaç altında dinlenilmeli

Klima kalp sıhhatini nasıl etkiliyor?
Sıcak ve nemli havalardan kaçmak için klimalı etraflar hepimizi gevşetiyor, ancak bazı noktalara dikkat etmezsek sağlımıza ciddi hasarlar verebiliriz:
Sıcak civarlardan klimalı civara özellikle de terli isek süratlice geçmek hem kalp hastalarında kalp krizi tehlikesini artırabilir hem de üşütme ve gribal enfeksiyonlara davetiye çıkarabilir
Klima ısısı en düşük 20 C olmalı ya da nem alma modunda çalıştırılmalı, klima fan ayarı, üfleme sürati düşük yakalanmalı

Gece klima sarih olarak yatmamalıyız!
Klima soğuk havayı üstümüze değil de tavana ya da yan duvarlara üfleyecek biçimde ayarlanmalı.Bazı mikroplar klima filtreleri gibi nemli bölgelere yerleşip ciddi solunum yolu hastalıklarına yol açabiliyor. Lejyoner hastalığı diye bilinen ve ölümcül olabilen zatürreye neden olan bir mikrobun en çok otel, alışveriş merkezi gibi kalabalık yerlerdeki klimalardan kaynaklandığını biliyoruz.

Kalp sıhhati için doğru beslenmenin adımları nelerdir?
1-Ağır, yağlı yemeklerden sakınılmalı, bol sebze, meyve harcanmalı, yağ olarak zeytinyağı, ayçiçek yağı gibibitisel yağlar seçim edin.

2-Az ve sık sık yemek yenmeyi unutmayın.

3-Haftada 2 gün kırmızı et, öteki günlerde balık ve tavuk seçim edilmeli. Kalp için omega-3 içeriği de olan balık en fazla önerdiğimiz et cinsi. Balık ve tavuk harcarken yağlı olan ten kısmının yenmemesi ve kızartma yerine ızgara veya haşlama seçim edilmesi ehemmiyetli.

4-Günde en az 2-2.5 litre 10-12 bardak su harcanmalı. Soda, ayran gibi meşrubatlar da tüketilebilir ama su en ehemmiyetli akışkan kaynağı olmalı. Kalp, böbrek beceriksizliği ya da yüksek tansiyon hastaları günlük tuz ve akışkan alımı mevzusunda hekimleri ile görüşmeli.Yerken çok tuzlu gelmese de bedenimiz için bu tuz anlamına gelmekte. Bu sebeple herkesin özellikle de kalp hastalarının harcamamasında fayda var.

6-Kola, kahve, demli çay kafein içeriği sebebiyle çarpıntı, ritim bozukluklarına neden olabilir veya tansiyonu etkileyebilir!

7-İçki tüketimi sıcak havalarda kısıtlanmalı…

8-Kalp hastaları hekimleri değişik biçimde önermedikçe az tuz harcamalı, günde 2-3 gr tuzu geçmemeli, bu ölçü tuz pratik olarak bir silme çay kaşığıdır. Bu kadar tuz da peynir, zeytin, ekmek gibi kendiliğinden tuzlu besinlerle alınmaktadır. Bu surattan yemekler hazırlanırken az tuzlu hazırlanmalı ve sofrada ek tuz atılmamalıdır.

9-Kurubaklagiller gibi lif oranı yüksek besinler seçim edilmeli. Beyaz ekmek yerine kepekli, bütün hububatlı ya da bütün buğday ekmeği kullanılmalı. Yüksek oranda lifli besinler ile beslenmenin kan kolesterol seviyesini düşürmeye katkısı olduğunu biliyoruz.

Kaynak
PemberNar.com

 

.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.