Tatlı krizini dürüst yönetmenin 9 yolu
Bazen mutluluktan veya üzüntüden, ara sıra de kendiliğinden gelen tatlı ricası kriz haline dönüşebiliyor. Karbonhidrat ve yağ oranı yüksek gıda öğelerinden oluşan tatlı, günlük ihtiyaçtan pozitif tüketildiğinde obezite, şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklara yol açabiliyor. Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, tatlı krizlerini içten yönetmenin yolları hakkında veri verdi.
Düşük kalorili gıda tetikliyor
”Diyet yapanların veya dinç beslenmeye çalışanların bu süreçte en çok zorlandığı konulardan biri kuşkusuz tatlıdan uzaktan durmak” diyen Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, “Tatlının fizyolojik bir gereklilik değil, sadece tüketilmek istenen bir yiyecek olduğunun unutulmaması önemli. Kim sevmez ki tatlıyı. Ama her konuda olduğu gibi tatlı tüketimi konusunda da kontrolü elden bırakmamak gerekiyor” biçiminde konuştu.
Tatlı yemenin bir krize dönüşmesindeki ana neden tatlıyı fazla sevmemiz veya lezzetli olmasında yatmıyor. Yapılan incelemeler; kötü gıda, hormonal ve psikolojik durumlar, farklı alanlara yönlendirilmiş hastalıklar gibi tatlı krizine niçin olan birçok etmenden bahsetmektedir. Bu nedenlere bakacak olursak, bilhassa beyaz un ve beyaz undan üretilmiş unlu mamuller, şeker, tatlı, pirinç gibi glisemik indeksi yüksek olan kolay karbonhidratlar ve bitmiş gıdalar kan şekerinin süratli bir şekilde yükselmesine neden olur. Buna karşılık da vücuttaki mekanizmalar yükselen kan şekerini süratli bir şekilde düşürür. Bu da güçlü bir istek ve tatlı isteğine niçin olur. Aynı şekilde yapılan fazla katı diyetler, fazla düşük kalorili gıda ve çok uzun saatler aç kalmak da gün içinde kan şekerinin düşmesine neden olarak tatlı isteğini artırır.
Mineral eksikliklerine dikkat
Bunların yanı sıra bir takım hastalıklar ya da kötü beslenmeye ast olarak artan demir, krom ve magnezyum gibi minerallerin eksikliği de tatlı krizlerinin daha sık yaşanmasına niçin olan etmenler arasındadır. Menopoz ve regl öncesi dönemde östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak tatlı krizlerinin en fazla yaşandığı dönemdir. Keza duygusal durumlar, yoğun stres ve bunalım süreci de tatlı krizlerine yol açabilir. İşte, sizi krizin eşiğinden döndürecek 9 yol;
1. Çok düşük kalorili katı diyetlerden ve uzun süreli açlıklardan uzakta durun. 3-4 saat aralıklarla beslenmeye itina gösterin.
2. Taze ve kuru meyveleri kimsesiz yemek yemek yerine yanında mutlaka süt, ayran, kefir, yoğurt gibi süt ürünleri veya çiğ badem, fındık, ceviz gibi dinç yağlar ekleyin.
3. Glisemik indeksi yüksek olan ve kan şekerini hızlı yükselten kolay karbonhidratlar yerine bulgur, kara buğday, tam tahıllı gıdalar ve kurubaklagiller gibi karışık karbonhidratları tercih edin.
4. Jurnal lif alımınızı artırın. Lif içeriği yüksek/posalı gıdalar mide boşalmasını geciktirerek gün içinde daha uzun süre tok kalmanızı ve kan şekerinizin daha dengelenmiş olmasını sağlar.
5. Beslenmenize kefir, yoğurt, tarhana gibi probiyotik gıdalar ekleyin.
6. Yemeklerde bol bol baharat kullanın. Özellikle tarçına mutfağınızda yer açın.
7. Bol bol su için.
8. Yeterli ve kaliteli uyumaya ve stresten uzaktan kalmaya itina gösterin.
9. Ahenkli egzersiz yaparak seratonin salgılanmasını artırın.
Henüz yorum yapılmamış.