Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Uykusuzluk depresyon habercisi olabilir

18.02.2021
234
Uykusuzluk depresyon habercisi olabilir

Kısa süreli de olsa yaşanan uykusuzluk ilerleyen dönemlerde kronikleşebiliyor. Uykuya dalamamanın “kaygı”, erken uyanmanın ise “depresyon”da görülen bir sorun olduğuna uyarı çeken uzmanlar, profesyonel desteğin önemine muhabere ediyor. Uzmanlar, uyku hijyeni için de kayda değer tavsiyelerde bulunuyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, toplumda sık görülen uyku sorunlarının kişinin yaşam kalitesini etkilediğine ve bir takım sorunlara neden olduğunu söyledi.

uykusuzluk

Uykusuzluğun ansızın çok nedeni olabilir

Kronik uykusuzluk nedenlerinin psikiyatrik hastalıklar, organik hastalıklar veya ilaçlar olabileceğini belirten Dr. Kuzu, “Toplumda sık görülen uykusuzluk nedenlerinden olan huzursuz but sendromu, uykuda devirli ayak hareketleri, uyku apne sendromu ve parasomniler uyku laboratuvarlarında yapılan polisomnografik incelemeyle saptama edilebilirler. Bunama ya da Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklar; psikozlar, duygulanım bozuklukları, anksiyete bozukluğu, panik bozukluk ve alkolizm gibi psikiyatrik hastalıklar uykusuzluk nedeni olabilir” diye konuştu.

uyku

Uykusuzluk, karşımıza bambaşka şekillerde çıkabilir

Uykusuzluğun, kişinin daha önce alışık olduğu ve kendisini dinlendiren uyku süresinde azalma olarak tanımlanabileceğini söyleyen Dr. Kuzu, uykusuzluğun çeşitli şekillerde karşımıza çıkabileceğini açıkladı: “Uykusuzluk karşımıza üç şekilde çıkabilir. Birincisi; uykuya dalma süresinde uzatma ya da uyuyamama, ikincisi uykuya daldıktan bir vakit sonra uyanıp sonra uykuya yeniden geçmede güçlük yaşama yani uykuyu sürdürmede zorluk, üçüncüsü ise kişinin uykuya dalmasında veya uykuyu sürdürmesinde herhangi bir sorun yokken sabah erken saatlerde uyanması ve yeniden uyuyamamasıdır.”

uyku

Uykuya dalamamak vesvese ve huzursuzluk kaynağı

Dr. Kuzu, uykusuzluğun en sık görülen şeklinin uykuya dalmada zorluk biçiminde ortaya çıktığını vurguladı. Olağan ve sağlıklı bir uykuya geçiş süresinin 8 ile 30 dakika aralarında değiştiğini ifade eden Dr. Kuzu, “Eğer kişi 8 dakikadan kısa sürede uykuya geçerse uyku latansında kısalma, 30 dakikadan uzun sürede uykuya geçerse uyku latansında uzama olarak kabul edilir. Uykusuzluk olduğunda uyku latansında uzama olur. Uykuya dalamamak önemli bir endişe, endişe ve huzursuzluk kaynağıdır. Hasta, ‘Ben yatağa gittiğimde yine uyuyamayacağım’ biçiminde kendisini şartlar ve yatağa gittiğinde uyuyamaz; ama televizyon seyrederken uyuyakalabilir” dedi.

uyku

Sabah erken uyanıyorsanız dikkat

“Geceleri uyanıp sonradan uykuya geçmede sorun yaşamış hastaların uykuları çok yüzeyseldir. En ufak seslerden eşinin yatakta dönüşünden bile etkilenerek uyanabilirler. Uyandıktan sonradan da uykuya geçmekte zorluk yaşarlar” diyen Dr. Kuzu, uykusuzluğun bir öteki şekli olan sabahleyin erken saatte uykudan kalkma ve bir daha uyuyamamanın daha fazla depresyonda görülen bir uykusuzluk şekli olduğunu belirterek bu kişilerin sabah erken saatte tanımlayamadıkları bir iç sıkıntısıyla birlikte uyandıklarını söyledi.

uyku

Nitelikli bir uyku için bu önerilere kulak verin

İyi ve huzur veren bir uyku uyumak için uyku saatlerine ve süresine dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Dr. Kuzu, şunları söyledi: “Herkesin kendisini dinlendiren uyku süreleri aynı değildir. Bazı insanlara beş saat uyuklamak tatmin edici gelirken bazılarına da 10 saat uyuklamak yeterli gelebilmektedir. İnsanların çoğunluğunda 7-8 saat uyuklamak sabahları kuvvetli ve dinlenmiş olarak uyanmaları için yeterlidir. Uyuma saatleri de kişiden kişiye değişebilmektedir. Bazıları erken yatıp erken kalkarken (tavuk uykusu), bazıları geç yatıp geç uyanırlar (baykuş uykusu). O yüzden uyuma saatimizi kendi bireysel özelliklerimize tarafından ayarlamalıyız. Uykumuz gelmeden yatağa gitmemeliyiz.Sabahları uykudan kalkma saatini geciktirmek ertesi gece uykuya geçmemizi zorlaştırır. Uykuya dalma sorunu yaşayan şahısların sabah uyanma saatlerini geciktirmemeleri fazla önemlidir. Gece uykuya dalmada güçlüğe neden olabilecek bir diğer alışkanlık olan gündüz uyumalarından da sakınmak gerekir.

uyku

Günlük çalışma dikkatsizlik edilmemeli

Uykusuzluk sorunu yaşamamak için mutlaka günlük işlerin arasına alıştırma de eklenmeli. Egzersiz sırasında enerji kaynağı olan ATP parçalanır, adenozin dediğimiz madde açığa çıkar bu madde gidip beyinde adenozin reseptörlerine bağlanarak uykumuzu getirir. Kahvenin uykuyu kaçırıcı etkisi (kafein) adenozinin reseptörlerine bağlanmasını engelleyerek ortaya çıkar. Egzersizlerin uyku saatine yakın yapılmasından sakınmak gerekir. Çünkü bu kere vücuttaki otonom sinir sistemini aktive ederek bütün zıt etkiyle uykuyu kaçırabilir.

uyku

Alkol derin uykuyu azaltıyor

Akşam saatlerinde ağır yemekler yemekten ve geceleri fazla değişken almaktan kaçınılmalıdır. Aşırı akıcı alımı, gece idrara kalkma ihtiyacına neden olup uykuyu parçalayabilir. Uyumadan önce içki elde etmek uykuya dalmayı kolaylaştırsa da uyku kalitesini bozar sık uykudan kalkma ve erken uyanmalara niçin olabilir. Alkol üstünkörü uykuyu artırırken derin uykuyu azaltır. Akşam saatlerinde dere, kahve ve asitli içecekler gibi sinir sistemini uyaran maddeleri fazla tüketmemek gerekir.

uyku

Yatak odasının ısısını düşürün

Karoser ısısının düşmesi uykuya geçmeyi kolaylaştırır ve de derin uykuyu artırır. bu nedenle yatak odalarının ısısı diğer odalara göre daha düşük olmalıdır. Buna ek olarak uyku öncesi ılık bir duş edinmek gövde ısısını düşürmeye katkı sağlayacaktır. Uykuyu başlatan en kayda değer hormon kabul edilen melatonin salınması karanlıkta başladığı için uyumaya yakın ışıkları azaltmakta uykuya geçmenizi kolaylaştıracaktır. Uyuduğunuz yatak ve yastıkların emin periyotlarla yenilenmesi de uyku kalitesine olumlu katkılar sağlayacaktır.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.