Zeytinyağı deyip geçme
Zeytinyağının faydaları saymakla bitmiyor, ömrü uzatıyor, kalp damar hastalıklarına iyi geliyor, doğal bir anti aging etkisi yapıyor. Doğanın bize sunduğu imkanlardan ardına kadar kullanmak gerekli değil mi sonuç olarak?
Ayrıca iç keza dış güzelliğimize bir sürü faydası olan zeytinyağını Liv Hospital Besin ve Perhiz Uzmanı Serap Hoş anlattı…
Yemekleri zeytinyağı ile yapın
Tükettiğimiz yağlar nebati ve hayvansal kaynaklı olmak üzere iki çeşittir. Artık sıhhat için faydası kanıtlanmış olan nebati yağları beslenmemizin temeli olması gerekir. Bunlardan zeytinyağı mucize gibi bir besindir. Olası olduğunca yemeklerin zeytinyağı ile yapılması gerekir. Çünkü tüm dünyada önerilen en sağlıklı besin şekli olan Akdeniz tipi beslenmenin temelinde de zeytinyağı vardır.
Yürek damar hastalıkları için koruyucudur
Zeytinyağı tekli doymamış bir yağ türüdür ve yapısının çoğu oleik asitten oluşur. Zeytinyağı ilk kez kalp- damar hastalıkları için koruyucudur. Çünkü tekli doymamış yağ asitleri kan kolesterolü LDL’yi düşürür ve iyi kolesterol dediğimiz damarlarımız için koruyucu olan HDL’yi yükseltir. Kan yağları yüksek ve yürek-damar hastalığı gelişme riski olan kişiler için tüketmesi epeyce faydalıdır.
Doğal bir anti – aging
Zeytinyağı içerdiği A ve E vitamini ve öteki pek çok fenolik bileşen ile iyi bir antioksidandır. Bu da immün sistemin kuvvetlenmesini, hastalıklara karşı vücudun daha dirençli olmasını sağlar. Hücresel hasarını önleyerek yaşlanmasını geciktirir yani doğal bir anti-agingdir. Zeytinyağının sindirimi basit olduğu için mide ve sindirim sistemi için de yatıştırıcı, koruyucudur. aynı zamanda bağırsakları çalıştırarak kabızlığı önler ve tekrar antioksidan özelliği ile buradaki immünitenin (bağışıklık sistemi) oluşmasını sağlar. Unutmayın fakat bütün vücudun bağışıklığı bağırsak sağlığından başlar. Zeytinyağının kansere ve obeziteye karşı önleyici olduğu da çalışmalarda bildirilir.
Zeytinyağlı sebze afiyet deposu
Zeytinyağlı yemekler genelde sebze ağırlıklı olduğu için, keza zeytinyağı ayrıca sebze tüketmek bizim için iki defa afiyet demektir. Çünkü sebzeler içerdikleri posa, vitamin, mineral ve fitokimyasallar ile beslenmemizin önemli antioksidanlarıdır. Sebzelerin kalorileri düşük olduğu için tüketiminde hudut da yoktur. Günlük 2-3 porsiyon sebze ve salata tüketilebilir. Zeytinyağlı yemeklerde tüketilen domates maksimum likopen taşıyan sebzelerdendir. Domates pişirildiğinde ısı ile bu likopen miktarı artar. Dolayısıyla kansere, yürek damar hastalıklarına ve yaşlanmaya aleyhinde koruyucu en kuvvetli antioksidanlardan olan likopeni de fazlasıyla almış oluruz.
Tüketimi artırılmalı
Ülkemizde de ihtiyar nüfusun azami olduğu yerler, zeytinyağının maksimum kullanıldığı Ege bölgesindeki şehirlerdir. Zeytinyağı için uzun yaşın sırrı diyebiliriz. Biz dünyada zeytinyağı üreten Akdeniz ülkelerinin başında sayılırız ama hala kişi başı tüketim öteki Akdeniz ülkelerine tarafından düşük miktarda. Zeytinyağı tüketimini artırmakta fayda var.
Henüz yorum yapılmamış.