15 Şubat Dünya Çocukluk Çağı Kanser Günü
Dünya genelinde her sene 300 binden artı çocuğa kanser teşhisi konuyor. Türkiye’de ise yılda 3.500 çocuk kansere yakalanıyor. Dünyada her yıl oluşan kanserlerin yaklaşık %4’ü 19 yaş altı yaş grubunda gelişmektedir.
Nitelikli bakıma erişim doğruca günümüzde kanserli çocukların% 80’inden fazlası hayatta kalabilmekte, bütün ve sağlıklı yaşamlarını sürdürmektedir. 1960’lı yıllarda bu oran yaklaşık %20’lerde idi.
Çocuklar ülkemizin ve dünyanın geleceğidir. Canlılıkları dünyanın kalbidir. Bizi bir araya getirebilecek iki taraflı bir tutkudur çünkü küresel bir kalabalık olarak geleceğimiz çocuklara alt. Ne yazık fakat, çocukluk çağı kanseri, bütün dünyada çocuklarda ölümlerin önde gelen nedeni olmaya devam ediyor. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) göre yakın zamanda yayınlanan (2016) bir rapor, çocukluk çağındaki kanserin küresel oluşumunun, evvelden düşünülenden fazla daha yüksek olabileceğini göstermektedir. 2001-2010 yılları arası 68 ülkede 100’den artı kayda dayanan rapor, her yıl 19 yaş altındaki çocuklarda ve gençlerde yaklaşık 300.000 kanser vakası olduğunu gösteriyor. Raporda hem, dünya çapında çocukluk çağı kanserinden yılda takriben 80.000 vefat olduğu yer alıyor.
Çocukluk çağı kanser türleri
– Lösemi (kan kanseri)
– Lenfoma (beze kanseri)
– Beyin tümörü
– Kemik tümörü
– Böbrek tümörü (Wilms tümörü)
– Nöroblastom (böbreküstü bezi tümörü)
– Sarkom (adale ve yumuşak doku tümörü)
– Retinoblastom (gözün ışığa sağduyu tabakası olan retinada görülen ot gibi yaşama)
– Germ hücresel bitkiler (üreme hücrelerinin vücutta diğer bölgelere giderek oluşturduğu ot gibi yaşama)
– Karaciğer tümörü
Çocukluk çağı kanserinin sebebi nedir
Çocuklarda kansere neyin sebep olduğu bilinmemektedir. Kalıtımsal ve çevresel faktörlerin birlikte etkili olduğu düşünülmektedir. Sigara içmek, fazla yağlı beslenmek, obezite, zehirli kimyasallar ile kastetmek gibi sebepler yetişkinlerde görülen kanserlere zemin oluşturabilir lakin çocuklarda böyle bir neden öyle yoktur. Geçirilen bazı virüs enfeksiyonlarının (EBV ve HIV gibi virüsler), ışına maruz kalmanın bağışıklık sistemini çökerttiği ve kansere neden olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik yatkınlıklar da bitkiler oluşumuna sebep olabilir. Haşere ilaçları, tarlalara sıkılan hormon tipi gübreler besinlere geçerek kanserojen etki yapabilir.
Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV)’un hazırladığı aşağıdaki görsele de göz atabilirsiniz.
özel içeriğidir.
Henüz yorum yapılmamış.