Kilo vermede bayan-erkek farkı

İlk adet, hamilelik, emzirme, menopoz, osteoporoz, düşük bel pantolonlar, gizli ve formda olma baskısı, gazete-TV’leri süsleyen hatasız bayan vücutları, eğer varsa tempolu egzersiz hayatı, aile düzeni, mutfak organizasyonu derken, “Kadın edinmek şiddet” cümlesi hiç de abartı değil.Kliniğimize eşleriyle gelen kadınlar, erkeklerin daha çabuk kilo verdiğini görür görmez üzülüyor. Ben de bu duruma üzülüyorum fakat her bireyin metabolizmasındaki farklılık, kadın ve erkek olarak baktığımızda çarpıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Kadınlar, erkeklere oranla kilolarına daha pozitif uyarı ediyorlar çünkü daha kolay kilo alıyorlar. Bunun sebebi, beden yağ oranının östrojen hormonu nedeniyle daha yüksek olması.

Erkekler, bizden fazla daha pozitif yemek yemek yiyor lakin derhal kilo almıyor çünkü onların metabolizmaları daha çabuk çalışıyor. Daha yüksek adale oranı ve geniş karoser yüzeyiyle yediklerini daha çabuk yakıyorlar.

Kadınlarda yağ dokusu fazlalığı estetik açıdan dezavantaj olsa da sıhhat bakımından erkeğe tarafından fayda yaratıyor. Herzamanki Türk kadını armut, erkekse elma tipi olarak düşünüldüğünde armut herif şişmanlık sağlık açısından daha avantajlıdır.

Erkeklerin göbeğinde biriken yağlar daha tehlikeli olup, şeker hastalığı, kolesterol, yüksek tansiyon ve böbrek taşı gibi rahatsızlıklara yol açıyor. Bel/kalça oranı böylece kayda değer bir parametre, bu bedel, erkekte 1 kadındaysa 0.8 değerinin üstüne çıkmamalı.

İdeal gövde, kadınların sadece yüzde 5’inde var

* Erkekler tüm gün açık havada oldukları için daha düzenlidir, kadınlar evde vakit geçirdiklerinde veya komşu ziyaretlerine katıldıklarında daha fazla yeme eğilimine giriyor.

* Belirli bir yaştan daha sonra kadınlar için spor güç bir uğraştır çünkü çocuklar ve evle ilgilenmek birinci görevdir. Ama erkekler bilhassa ileri yaşlarda spora daha çok yöneliyor.

* Erkeklerin yağsız doku kitlesi yani adale ağırlığı daha artı.

* Kadınlarda adet, doğum, menopoz gibi dönemlerdeki hormon değişiklikleri yağlanmayı tetikleyebiliyor.

* Medyanın dayattığı alımlılık ideali, sadece kadınların yüzde 5’inin sahip olduğu bir özellik. Geri kalan yüzde 95’lik oran, yüzde 5’lik kesim gibi görünmeye zorlanıyor. Bu durumda hatalı diyetler ve mucizevi formüllerden medet ummak, metabolizmada kalıcı hasar meydana getirip daha pozitif kilo almaya yol açıyor.

* Kadınların en büyük korkularından biri, vücudunun kaslanması. Fakat unutulmamalı ki, bilirkişi bir çalışma hocası göre yaptırılan adale çalışması, kişinin ceset şeklini düzeltiyor ve daha sıkı bir ciltle fit görünüş elde edilmesine asistan oluyor. Erkeklerinse adale kütlesi artırdıkça metabolizmaları hızlanıyor.

* Kadınların vücutları olsa bile yüzde 76’sı kesintisiz diyet yapma fikriyle yaşıyor. Vücudundan memnun olan kadın sayısı fazla eksik. Bu kısır döngüde kendini bildiren mutsuzluk ve özgüven eksikliğiyle birleşen hissi yemek yeme, kadını daha pozitif etkiliyor.

Eşler birbirine yardım olmalı

Bir kadının diyetinin deformasyon sebebi, ara sıra eşler oluyor çünkü eve gelirken alınan tatlı ya da evin beyi için yapılan hazırlıklar ve hoş kokular kadınları her yerde çıkarabiliyor. Erkeklerin metabolizmaları kadınlardan daha süratli çalıştığı için, onlar bize tarafından çok daha artı yemek yemek tüketebiliyor.

Bu sebeple uzun zamandır dikkatimi çeken tecrübelerimden biri de, kadınların diyete başladıktan 1-2 hafta daha sonra mutlaka eşlerini de ikna etmeye çalışıp yanlarında getirmeleri.

Bu şekilde evde teftiş artıyor. Ben, eşiyle beraber gelenlere benzer şekilde egzersize de beraber gitmelerini tavsiye ediyorum, böylece birlikte geçirilen zaman onları mutlu ediyor.

Dilara KOÇAK