Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Glokoma uyarı

17.02.2021
574
Glokoma uyarı

Halk Müziği arasında göz tansiyonu veya karasu olarak aşina glokom, görme sinirinin kronik ve ilerleyici zedelenmesi ile seyreden bir göz hastalığıdır. Dünyada milyonlarca kişide görülen ve geri dönüşü olmayan bir görme kaybıyla sonuçlanabilen bu hastalık, itinalı bir göz muayenesi ile teşhis edilebiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Hasan Küçükşahin, Glokom Haftası’nda, glokoma dikkat çekiyor ve uyarıyor: “Yüksek kan basıncı veya yürek hastalığı glokom riskini arttırabilir. Sinsi bir hastalık olan glokoma yakalanma riski miyop kişilerde alışılagelmiş kişilere tarafından daha fazladır.”

Daimi görme kaybına niçin olan glokom tanısı konduğunda, o ana dek imha olan görme hücrelerini yeniden can vermek mümkün olamıyor, sadece sağlam görme hücrelerine yönelik tedavi yapılabiliyor. Tanı ne kadar erken yapılırsa, o oranda görme asap lifi ve görme hücresi yıkım edilmekten kurtulabiliyor. Glokom, sabahları şiddetli baş ağrısı, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında halkalar görülmesi ve televizyon izlerken göz civarda sancı gibi belirtilerle de kendini gösterebiliyor.

Göz tansiyonu ölçümü ile teşhis edilebiliyor

Glokom teşhisinde çoğu yöntem kullanılır. Oysa günümüzde, poliklinik tetkik şartlarında en kolay ve en seri yapılabilen glokom tarama yöntemi göz tansiyonu ölçümüdür. Göz tansiyonunun ölçülmesi, kişinin hiç şikayeti olmasa zeka glokom şüphesi taşıyıp taşımadığı hakkında çok manâlı ipuçları verir. Göz tansiyonu, glokom için önemli bir ipucu olduğu için göz doktoru kadar ölçülmeli ve rutin göz muayenesinin bir parçası olmalı. 10- 20 mm Hg aralarında olan alışılagelmiş göz tansiyonu kişinin görme siniri üzerinde zarar oluşturmayan basınç değeridir. Bu bedel bazen olağan kabul edilen sınırların içinde, ara sıra dışarıda olabilir. Natürel, göz tansiyonu ölçümünde yüksek bir değerin tespit edilmesi, o kişinin glokom hastası olduğu anlamına gelmez. Glokom oluşabilmesi için göz tansiyon yüksekliğinin görme sinirini zedelenmesi gerekir.

Görme siniri başı muayenesi de önemlidir

Glokomun teşhis ve takibinde en manâlı muayene yöntemlerinden biri de görme siniri başı muayenesidir. Görme siniri başı, hekim kadar oftalmoskop veya sanki cihazlar kullanılarak direkt gözlemleme aracılığıyla ve bilgisayarlı görüntüleme yöntemleri kullanılarak tomografi ile incelenir. Tüm yöntemlerdeki maksat, görme siniri başında meydana gelen değişiklikleri ortaya belirlemek ve glokom hasarında zaman içinde oluşabilecek ilerlemeyi izleyebilmek, keza görme sinirini yaratıcı asap lifi tabakasının da inceleyebilmektir.

Öteki bir teşhis yöntemi olan kornea kalınlığının ölçümü ise akimetri olarak bilinir ve özel cihazlarla yapılır. Normal gözlerde merkezi korneanın kanlılığı takriben 530-550 mikron arasıdır. Doğumsal olarak kornea dokusu olması gerekenden kalın olursa ölçülen göz tansiyonu değerleri de olduğundan yüksek çıkar. Bunun tersi de doğrudur, ince kornealı insanlarda göz tansiyonu yanlış olarak düşük ölçülebilir. Bu durum özellikle glokom açısından risktir ve glokomun gizlenmesine, tanının gecikmesine neden olur.

Uyumlu hekim kontrolü ile çare edilebilir

Glokomlu hastaların verilen ilaçları her gün aynı saatte ve doktorun önerdiği şekilde kullanmaları gerekir. Doktorun programladığı yoklama randevularına adapte etmek önemlidir. Çünkü hastalık fakat ahenkli hekim kontrolü altında başarılı olarak çare edilebilir. Hem glokom ırsi olabileceği için ailedeki bütün bireylerin düzenli göz muayenesi olması gerekir. Jurnal yaşamı etkileyen herhangi bir emrindeki tesir durumunda mutlaka doktorla konuşulmalı. Göz doktorunun diğer hastalıklar için alınan ilaçlar hakkında uyarılması ve göz doktoru açık havada başka bir doktora gidildiği zaman, kişinin glokom tedavisi gördüğünü doktora söylemesi şarttır.

Ömür boyu kullanılmalı

Glokom tedavisinde hap, lazer ve cerrahi müdahale almak üzere 3 ayrı yöntem kullanılır. Glokomlu hastanın göz tansiyonu, gözdeki sıvının üretimini kısarak ya da bu sıvının çıkışını arttırarak düşürülür. Bu iki yöntem için farklı ilaçlar kullanılır. Her gün belirli aralıklarla alınan glokom ilaçları, yaşam boyu kullanılmalıdır. İlaç tedavisine karşın hastanın göz tansiyonu düşmüyor ve görme kaybı yaşanıyorsa; çözüm ameliyattır. Göz tansiyonu tedavisindeki lazer ışını ise kronik glokom hastalarında, göz içindeki sıvının dışa çıkışını kolaylaştırır. Bu yöntem kevgir benzeri dışa eğilim kanallarına uygulanır.

Lazerin göz tansiyonu tedavisindeki bir diğer uygulama alanı ise gözün dış kısmındaki, renkli alanın etrafındaki beyaz bölgeye uygulanmasıdır. Niyet, göz suyunun üretimini azaltmaktır. En son çare yöntemi olan ameliyatta ise glokomlu hastanın gözüne ameliyatla, gözün beyaz kısmında dışarıdan görünmeyecek dek minik bir delik açılır. Bu delik sayesinde, göz içindeki fazla değişken dışarı atılır. Ameliyat muhakkak bir çare yöntemi olmasına rağmen tüm hastalarda da başarılı sonuçlar doğurmayabiliyor.

Ailede glokom varsa dikkat

Glokomu etkileyen çoğu faktör bulunuyor. Göz tansiyonunun yüksek olması glokoma yakalanma riskini arttırıyor. Öteki kayda değer bir faktör ise yaştır, 60 yaşın üstündeki kişiler hastalığa yakalanma bakımından yüksek tehlike taşıyor, fakat glokom her yaşta görülebilir. Ailede glokom öyküsü varsa, glokoma yakalanma riski büyüktür. Yine diyabet glokoma yakalanma riskini arttırır. Yüksek kan basıncı ya da kalp hastalığı glokom riskini arttırabilir. Glokoma yakalanma riski miyop kişilerde normallere göre daha fazladır. Gözün önemli travmaları, gözdeki yapı anormallikler, retina ayrılması, göz tümörleri, üveit, göze damlatılan kortizonlu damlalar, diğer yollarla alınan kortizon ve geçirilmiş göz ameliyatları glokoma neden olabilir.

özel içeriğidir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.