Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Arıtma Cihazları Güvenli Olmayan mi?

18.02.2021
219
Arıtma Cihazları Güvenli Olmayan mi?

Yaşamak için aslında neye ihtiyacımız var? Yemek Yemek, hava, su, zeki telefonunuz, ya da sosyal medya mecraları? Cevap : Su! Suyun hayatımız için en manâlı besinlerden biri olduğunu her fırsatta belirtiyoruz. Suyu tüketmenin önemi de bu yüzden herkes kadar tanıdık bir şey. Peki sağlıklı suya varmak adına kullandığımız arıtma cihazları? Bu haftaki yazımda ‘Su arıtma cihazları sağlıklı mı?’ sorusuna yanıt veriyoruz.

Doğal kaynaklara sahibiz

Suyun pak kabul edilen yüzde 90’ında ise katiyen olmaması gereken nitrit, nitrat, kadmiyum, bromat, arsenik, asbest, cıva, kurşun, toluen vb. öldürücü maddelerdir. Olsalar bile şebekeye verilebilmeleri için temiz su hukuki sınırların aşağı değerlerde olmaları gerekir. Lakin bir takım incelemeler bu değerlerin olması gerektiği düzeylere kadar yüksek kaldığını ve suların bu maddeleri içerebileceğini söylemektedir. Uluslararası EWG yani Çevresel Alıştırma Grubu’na tarafından suların çoğunda bunlar ve hatta daha fazlası olabilmektedir. Neyse fakat iyi haberlerim de var. Türkiye dünyadaki en tehlikesiz içme suyu kaynaklarına sahip olup doğal kaynak sularını şişelenmiş olarak ihraç edebilen bir ülkedir. Ancak çeşmeden akıcı suyunuzla ilgili araştırmanızı yaparsanız, suyunuzda olabilecek bu tedirgin maddeleri tespit edebilirsiniz.

Her sene rapor sunulur

Güvenli suya erişim, esas insan haklarımızdan biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde büyük bir çoğunluğun bir sonraki yudumunun nereden geleceğini düşünmek zorunda kalmadığı için şanslıyız. Ancak burada bile işler ters gidebilir ve suyumuz kirlenebilir. İl Sağlık Müdürlükleri, her sene illeri ile ilgili yayınladıkları detaylı raporlarda kendi illerinde yapılan bölgesel su analizlerini yayınlarlar. Su dağıtımı ile yetkili bölgesel kurumlar, suların sağlık açısından korkutma olmayacak şekilde sisteme verildiğinden emin olacak şekilde analizlerini yapar ve dağıtıma verirler. Ama ülkemizde azami nüfusa sahip olan İstanbul’da geçtiğimiz yıllara ait raporlara bakıldığında elde edilen örneklerin analizlerine tarafından çeşme sularının yüzde 5-10’u içilemez durumda. Yani 10 kişiden az daha birinin içtiği suyun, virüs ve bakteri içerme ihtimali var.

Filtrelerden yararlanın

İçme suyunu daha tehlikesiz hale getirmek için bir takım insanlar evde su filtreleri kullanıyorlar. Bu filtreleme sistemlerinde dört asıl çeşit vardır:

– Damıtıcı cihazlar suyu kaynatır ve buharı yoğunlaştırır, böylece damıtılmış su elde edilir.

Etkin karbon filtreleri, tat ve kokuya tesir eden bazı organik kirleticileri kaldırabilir. Bir Takım sistemler bununla birlikte klorlama emrindeki ürünleri, çözücüler ve böcek öldürücüler ya da bakır ya da kurşun gibi bazı metalleri uzaklaştırmak için tasarlanmıştır.

– Karbonlu zıt ozmos üniteleri, pestisitler ve petrokimyasalların yanı sıra nitratları ve sodyumu da kaldırabilir. EWG en etkin filtreleme için ters ozmos ünitelerini kullanmayı öğüt etmektedir. Bunlar, suyu benzeri iletken bir zardan geçirmek için ev basıncını kullanırlar. Çözünmüş katılar da dahil edinmek üzere fazla farklı alanlara yönlendirilmiş kirletici maddeleri kaldırabilirler ve arseniklerin temizlenmesi için onaylanan tek tiplerdir.

– Faal alümina taşıyan iyon metamorfoz birimleri, kalsiyum ve magnezyum gibi suyun sertleşmesini sağlayan mineralleri kaldırabilir. Bu genelde karbon absorpsiyonu veya ters ozmos gibi başka bir filtrasyon yöntemi ile birlikte kullanılır. Su filtrelerini seçim ederken milletlerarası NSF standartlarına bağlı olduğuna muhakkak olmanız gerekir. Milli Sanitasyon Vakfı göre verilen sertifikalar doğrultusunda elde edeceğiniz suyun hangi standartlara kadar filtre edildiği ve temizlendiği belgelenmelidir. Bilhassa ters ozmos ünitelerini alırken NSF/ANSI 58 sertifikasyonunu sorgulamanız önerilmektedir.

Suyun kalitesi fazla kayda değer

Su tüketiminin yaşamsal öneme sahip olmasının ardında yatan en kayda değer niçin, su kaybı olarak ifade edebileceğimiz dehidrasyondur. Tatmin Edici miktarda su içmeyen biri, dehidrasyon neticesinde önemli afiyet problemleri yaşayabilir. Yorgunluk, kafa karışıklığı, unutkanlık, baş dönmesi, idrar yolu enfeksiyonları, kabızlık, kuru-kırışık cilt, kırılgan saç, zayıf tırnaklar ve baş-kas ağrısı; az su içmek neticesinde karşılaşılabilecek durumlardan birkaçıdır. Gereken müdahale yapılmadığı ve dehidrasyon kronik hal aldığında, yaşamı tehdit eden metabolik problemlere yol açarak daha önemli durumların gelişmesine sebep olur. Mesela erken yaşlanma bunlardan biridir… Yapılan çalışmalar, pozitif miktarda su tüketmenin de yaşamsal fonksiyonları korkutma eden durumlara sebep olduğunu gösteriyor. böylece her şeyde olduğu gibi su tüketirken de dengeyi saklamak çok önemli. İçtiğimiz suyun kalitesi ve güvenirliliği, minimum su içmek dek önemlidir.

Su ihtiyacı daha da artacak

Sıvılar; ağır metaller, toksinler, bakteri, mantar ve değişik kimyasallar gibi insan sağlığına zararlı maddeleri yapılarında barındırabilirler. Dünya ülkelerinde tüketilen su kalitesine baktığımızda, gelişmiş ülkelerin temiz ve güvenilir suya erişebildiklerini görüyoruz oysa sıra gelişmekte olan ülkelere geldiğinde durum öyle de iç açıcı yok. Yapılan araştırmalar, 2030’lu yıllara gelindiğinde gelişmekte olan ülkelerin su ihtiyacının, mevcut su miktarından yüzde 50 daha fazla olacağını gösteriyor.

Su, istikrarsız takviyesi yapar

Dünya Afiyet Örgütü’nün kronik ve tekil kaynak olarak saflaştırılmış – yumuşatılmış sulara karşı yapmış olduğu uyarılar neticesinde insanlar aralarında, Zıt Ozmos sistemi suyu büyük ölçüde (minerallerin de büyük bir kısmını) temizlediği için sağlıksız olduğu düşünülmemektedir. Vücudun minerale de ihtiyacı olduğu, sistemin mineralleri de arıttığı için sağlığa zararlı olduğu kanısı yaygındır. Ama bu noktada suya olan bakış açımızı değiştirmemiz gerekmektedir.Suyun esas görevi insan vücuduna mineral takviyesi yapmak değildir, sıvı desteği sağlamaktır. Vücudumuzun mineral ihtiyacını sudan karşılamak istediğimizde, yalnızca doğal kaynak suyu veya çeşme suyunu 50 litreden eksik olmayacak şekilde içmemiz gerekirdi. Bu sebeple biliyoruz ama belli başlı mineral kaynağı içtiğimiz suya oranla yediğimiz gıdalardır.Oysa unutulmamalıdır oysa; ev ya da ofis yaşamınızda göstermek üzere hangi su filtreleme sistemini seçerseniz seçin, bakımını yapmanız gerekir. Aksi takdirde, kirleticiler filtrede birikir ve su kalitesini filtre olmaksızın daha fena hale getirebilirler.

Doç. Dr. Halit Yerebakan

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.