Yara tedavisinde dürüst aşina yanlışlar

Jurnal hayatta gerçekleşen kazalar, küçük yaralanmalara neden olabiliyor. Yaraların erken iyileşmesi için uygulanan doğru aşina yanlışlar geç iyileşmeye neden olabilirken, bazen durumu daha da huzursuz hale getirebiliyor. Bir yaraya iyi gelen tedavi, yöntemi başka bir yaranın daha kötü hale gelmesine yol açabiliyor. İşte yaraların iyileşmesinde insanlar aralarında doğru aşina yanlışlar.

Yanlış bilinenler içten bilinenlerden artı

Yara bakımında hatalı bilinenler adeta doğru bilinenlerden fazladır. Bunun nedenlerinin başında tüm yaraların benzer başlık altında toplanması gelmektedir. Her yaranın çare şekli farklıdır ve kişiye özeldir. Yaraların mutlaka uygun bakımla tedavi edilmesi, geçmediği takdirde mutlaka yara konusunda uzman doktorlar tarafından tedavi edilmesi gerekir.

Yaraları oksijenli su ve tentürdiyotla temizlemeyin

Yarayı temizlemek için kullanılan içki ve tentürdiyot gibi maddeler yalnızca mikroplara değil, yaranın iyileşmesi için zorunlu hücrelere de zarar vermektedir. Hem sürülen alkol içerikli maddeler, yara bölgesini tahriş ederek alerjik rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Düşme ya da kesme gibi nedenlerle oluşan yaralarda pak su ve sabunla yıkayıp, pak bir bezle örtmek genellikle yeterli olmaktadır. Kayda Değer olan dıştan gelen mikropları yaradan uzaklaştırmaktır. Diyabetli hastaların bu nesil yaralanmalarda ilk müdahalenin ardındaki doktora başvurması gerekmektedir.

Kaşınan yara enfeksiyon kapmış olabilir

Irk aralarında yaraların kaşınmaya başladığı süre iyileştiği yönünde bir inanış bulunmaktadır. Sahiden bere iyileşmesinin belirtilerinden birisinin de kaşıntı olduğu gerçektir. Ancak yara yerinde kaşıntı ve hastalık duygusal hap alerjisini, tahrişi, hatta enfeksiyon başlangıcını deha muhabere edebilmektedir. Bu yüzden yaranın çok yakından peşine düşüp takip edilmesi gerekmektedir. Bere kenarlarında büyüyen kızarıklık, ufak su toplamaları, yanma veya iltihap sanki oluşumların görülmesi durumunda süre kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır.

Yarayı açık teslim etmek daha tez iyileştirmez

Yaraların açık bırakıldığı vakit daha ivedi iyileştiği doğru değildir. Yara iyileşmesi için oksijen gerektiği doğrudur oysa yaranın şipşak iyileşmesi için kuru yok ıslak bir etraf gereklidir. Kurumuş bir yarada iyileşme ummak güçtür. Yaranın kuruması sonucu oluşan kabuk doğrusu yaranın reel anlamda iyileşmesini de geciktirmektedir. Kabuk mikrop kapmayı engellediği için kötü bir durum olmasa da günümüzde yaranın hava almasını sağlayan, ıslak tutan ve mikroplardan koruyan pansuman malzemeleri bulunmaktadır. Yapılması gereken; bere temizlendikten sonradan, lekeli bir yara ise antibiyotikli pomat da sürülerek pansumanla kapatılması ve jurnal olarak pansumanın değiştirilmesidir. Yanma, kızarma, ağrı, şişme fark edildiğinde doktora başvurulmalıdır.

Minik yaraları kendi haline bırakmayın

Minik yaraların kendi kendine iyileşebileceği ve tedaviye gerek olmadığı düşüncesi son derece yanlış ve tehlikelidir. Yara kişiyi mikroplardan koruyan derinin bütünlüğünün bozulmasıdır. Buradan vücuda giren mikroplar çok daha büyük yaralara neden olabilecek enfeksiyonlar yaratabilmektedir. Bilhassa şeker hastalığı gibi rahatsızlıkları olan kişiler en küçük sıyrığı bile önemsemelidir. Yara adamakıllı temizlendikten sonra en azından bir yara bandı ile kapatılmalı ve takip eden bir hafta baştan başa enfeksiyon olup olmadığı denetleme edilmelidir.