Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Uyku apnesi koronavirüse yakalanma riskini artırıyor

16.02.2021
228
Uyku apnesi koronavirüse yakalanma riskini artırıyor

Zinde bir bağışıklık sistemi için çok büyük bir role sahip olan uyku, vücudumuzu enfeksiyonlardan koruyan önemli bir kalkan işlevi görüyor. Baştan Savma uyku, bağışıklık sisteminde ciddi hasarlara yol açarken, sadece bir gece uykusuz kalmak bile hastalıklara davetiye çıkarıyor. Özellikle, uyku esnasında solunumun minimum 10 saniye durmasına sebep olan tıkayıcı uyku apnesi, içinde bulunduğumuz koronavirüs pandemisi döneminde büyük risk oluşturuyor.

Covid-19 hastalığının immün sistemi güçsüz olan kişilerde çok daha engebeli geçtiğini bir defa daha andıran Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr. Tuncay Özçelik, bağışıklık sistemi üstünde etkilerinden nedeniyle uyku kalitesinin ve sağlıklı nefesin büyük tartma taşıdığını söylüyor.

Ayrıca uyku apnesi olan kişilerin Covid-19’a yakalanma riskinin, sağlıklı kişilere göre çok daha fazla olduğunu belirten Doç. Dr. Tuncay Özçelik, uyku apnesi olan hastaların, Covid-19 sebebiyle hastanede yatma ve solunum sıkıntısına girme oranının, normal hastalara göre en düşük 2 kat arttığının altını çiziyor.

Horlamanın öbür sebepleri olabilir

Uyku kalitesine tesir eden faktörlerin en hafifinin horlama olduğunu kaydeden Doç. Dr. Tuncay Özçelik, horlamanın aşağıda yatan sebeplerin çeşitlilik gösterebildiğini belirterek şunları söyledi: “Aşırı kilo, sedatif hap, uyku ilacı ve aşırı alkol kullanımı gibi durumlarda küçük dil, yumuşak damak, dil ve boğaz kaslarının gerginliği azalır. Fazla şişman kişilerde yutak civarında yağ birikimi görülür. Gevşemiş kaslar sırt üstü yatınca dilin ve küçük dilin boğaz arkasına dürüst kaymasına engel olamaz, bu durumda kişi kendisi fazla haberdar olmasa da etrafını rahatsız edecek şekilde horlamaya başlar.”

Doç. Dr. Özçelik, hem burun tıkanıklığına neden olan patolojilerin de horlamanın önemli nedenlerinden birisi olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Bu kişilerde uykuda havayı elde etmek için yapılan solunum çabası ile genizde negatif basınç oluşarak boğazdaki dokular hava yoluna dürüst çekilirler. Sonuçta burun açıkken horlamayan kişide horlama görülmeye başlar. Bu durum bazı şahısların sadece alerjik dönemlerde ya da grip, sinüzit olduğu zamanlarda neden horladığını açıklar. Burun orta bölmesindeki eğiklikler (deviasyon), burun polipleri, büyümüş konkalar (burun etleri), burun ve genizdeki tümörler, bu müşteri burun tıkanıklığına ve horlamaya sebep olan nedenlerdir.”

Horlama, uyku apnesine zemin hazırlayabilir

Uyku sırasında solunumun on saniye ve üstünde durması sonucu ortaya meydana çıkan tablonun uyku apnesi (uykuda solunum durması) olduğunu belirten Özçelik, “Horlamaya niçin olan faktörler, daha ileri aşamada uyku apnesine yol açabiliyor. Tıkayıcı uyku apnesi her 100 kişiden asgari 5’inde görülürken, özellikle aşırı kilolu orta yaştaki erkeklerde bu oran daha da yükseliyor. Çocukların ise %10-12’sinde tıkayıcı uyku apnesine rastlanıyor” dedi.

Uyku apnesi sağlığımızı nasıl etkiliyor

Dinç bir hayat için gece uykusunun iyi bir şekilde alınmasının koşul olduğunu belirten Doç. Dr. Tuncay Özçelik, “Gece uyku düzeninin tıkayıcı uyku apnesi ile bozulması sonucunda dinlenilmeden geçirilen geceler söz konusu olacaktır. Tıkayıcı tipte horlama hastalığı olan kişiler uykularının çok eksik bir kısmında baygın gibi uyuma fazına geçer. Dinlenmeden geçirilen ve tedirgin bir gecenin ertesinde uykulu, bitap ve verimsiz bir gün başlayacaktır. Önceleri televizyon seyrederken ya da yemek ardından hafif uyuklamalar görülürken, daha sonra apnenin şiddetinin artmasıyla beraber daha ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır. Otomobil kullanırken ya da iş başında uyuklamalar görülebilecektir. Yapılan çalışmalarda, ölümlü trafik kazalarının bir kısmından uyku apneli kişilerin araba kullanmasının sorumluluk sahibi olduğu gösterilmiştir” dedi.

Gece uykusu sırasında apnelerin saatte 100-200 kez olabilecek sayılara ulaşabileceğini de söyleyen Doç. Dr. Özçelik, “Apneler esnasında kan oksijen düzeyi düşer ve buna bağlı olarak yürek kanı daha çabuk pompalamak zorunda kalır. Kalp ritmi bozulurken, yıllar içinde yüksek tansiyon, yürek büyümesi hatta uykuda ani ölümler bile görülebilir” diye uyarıda bulundu.

Horlama ve uyku apnesi için uygulanan yöntemler

Tıkanıkların Giderilmesine Yönelik Girişimler: Çocuklarda büyük bademcik ve geniz etine karşın ameliyatların problemleri büyük oranda çözdüğünü ve çocuğun hayat kalitesinde kayda değer iyileşmeler sağladığını biliyoruz. Erişkinlerde ise öncelikle, varsa burundaki patolojilerin düzeltilmesi gerekir. Burun orta bölmesindeki eğriliklerin giderilmesi, büyümüş burun etlerinin küçültülmesi, burun içindeki polip, kist, ot gibi yaşama gibi oluşumların alınması ve tıkanıklığı giderici girişimler öncelik gerektiren işlemlerdir.

Ağız ve Boğaz Kısmına Karşın Girişimler: Ağız Tadı ve küçük dildeki sarkıklıklar, dil kökündeki ve bademciklerdeki büyümeler, ağız ve çene yapısındaki bozukluklar uygun cerrahi tekniklerle düzeltilmelidir. Bu ameliyatlarda en temel prensip dokulara minimal zarar vererek konforlu biçimde maksimum yararı sağlamaktır.

Fazla Basınçlı Oksijen Tedavisi: Burun ve boğaz bölgesinde ciddi problemi olmayan ve cerrahinin çok tehlikeli olduğu ya da hasta göre istenilmediği durumlarda ağız ve burundan bir maske yardımıyla gerçekleştirilen, tıkayıcı uyku apnesine de manâlı fayda sağlayan bir aygıt. Hastanın durumuna göre değişebilen basınçlarda gönderilen hava ile tıkanıklık aşılarak hastalık çare edilmeye çalışılır. Fakat yüzlerinde maske ile uyuklamak gibi bir şart laf konusu olduğu için hastaların bir kısmında bu duruma uyum problemi görülebilir.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.