Hissi arzu doyurmuyor, şişmanlatıyor

Kişi ara sıra hatta çoğu vakit somut açlıktan ziyade, doyuramadığı duygusal açlığından ötürü yeme davranışında bulunabiliyor. Ruhen bazı eksiklikler yaşayanlar, bu alandaki açlığını tamir etmek için kendini yemeğe verebiliyor. Hal böyle olunca da, gereğinden fazla beslenildiği için şişmanlamak kaçınılmaz oluyor.

Obezitenin nedeni yeme bozukluğu

Bütün dünyada, günümüzün en büyük sağlık durumu sorunlarının başında şişmanlık, hatta daha ileri boyutu ise obezite geliyor. Ciddi bir ırk sağlığı sorunu olan obezite, fiziksel görünümün yanında kişinin ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor. Böyle olunca bireyler; evine kapanıyor, yalnızlaştıkça yalnızlaşıyor, önemli psikolojik sorunlar yaşayabiliyor. Aşırı şişmanlığın yani obezitenin en büyük nedeni ise yeme bozukluğu. Yeme bozukluğunun en büyük nedeni de hissi istek.

Hissi arzu doyurmuyor

Şehvetli açlıklarını, yemek yemek yiyerek giderme eğiliminde olan ancak bu şekilde mutlu olabileceklerine inananların, duygusal açlıklarını doyuramayacakları belirtiliyor. Karın doyurmakla ruhu doyurmanın aynı şey olmadığı vurgulanırken, şahısların her zaman aç kalma korkusuyla hareket ettikleri söyleniyor. Bu hisle şahısların kendilerini güvende gördükleri, fiilen bunun bir aldatıcı görünüş olduğu ifade ediliyor. Bedensel açlıktan ziyade, kişilerin şehvetli açlıklarını tamir etmek için karınlarını doyurdukları kaydediliyor.

Mutsuzluğu giderme arzusu bir kısır döngüye ulaşıyor

Kilolu olanlara bakıldığında, kişisel çatışmalardan firar etmek namına yemek yeme davranışlarında bulundukları da anlaşılır. Bu duyguyla şahısların kısır döngüyü girdikleri belirtiliyor. Kişiler mutsuzluk, bazı ruhsal arzu veya yaşanılan çatışmalardan dolayı yemek yemek yiyerek hoşgörü almanın peşine düşüyor. Yeme derhal o hazzı alıyor ama sonrasında fantastik bir vicdan azabı hissediyor ve suçluluk yaşıyor. Yaşadığı bu ruhsal durumdan tekrar yemek yemek yiyerek kurtulma gayretine düşüyor. Mutsuzluğunu giderme arzusu bir kısır döngüye dönüşüyor. Sarmal büyüdükçe büyüyor ve ortaya obezite çıkıyor.

Maddesel ve ruhsal açlık belirtileri

Somut açlıkla, ruhsal istek benzer şeyler değil. Belirtileri de öbür. İşte o sizler için derlediğimiz o belirtiler:

– Maddesel açlıkta karında bir aşınma ve burukluk olur, somut belirtiler verir. Kan şekeri düşer ama şehvetli açlıkta böyle bir şey olmaz ve bir anda başlar.

– Fiziki açlıkta doygunluğa yedikçe ulaşırken, hissi açlıkta ne kadar yerse yesin doygunluğa bir türlü ulaşamaz.

– Fiziksel açlıkta kişi bekleyebilir oysa duygusal özlem hissedenler derhal yemek ihtiyacını karşılamak ister ve işe girişir.

– Bedensel açlıkta kişi küçük bir atıştırmayla doygunluk hissederken şehvetli açlıkta aperatif atıştırmalar doygunluk vermez.

– Fiziki açlıkta yemeyle ilgili birey ne yiyeceğinin planını yaparken, şehvetli açlıkta bir plan olmaz. Kişi ne bulursa onu yer ve doyumsuz.

– Somut açlıkta mideyi beslemek mideden beyine giden uyaranlarla olurken, şehvetli açlıkta ağız ile beyin aralarında bir bağlantı söz konusu değil.

– Maddi açlıkta birey meyve yiyerek de açlığını giderebilirken, hissi açlıkta daha çok kalori tutan şeyler tercih ediliyor.

Diyetle kilonun yüzde 15’i gidiyor

Hissi açlığı yemek yiyerek giderme gayretine girenlerin, ilerleyen dönemlerde şişmanlayarak depresyona dek sürüklenebildikleri vurgulanıyor. Yapılan araştırmalara kadar perhiz yapılarak kilonun oysa yüzde 15’i veriliyor. Yalnızca diyetle bir noktaya varılamadığını gözlenirken, kiloda hissi boyutun önemine de böylelikle ortaya çıkmış oluyor. Bu noktada psikiyatrik yardım zorunlu oluyor.