Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Diyetler parmak izi gibi şahsi olmalı

17.02.2021
224
Diyetler parmak izi gibi şahsi olmalı

Gazi Üniversitesi Afiyet Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Gıda ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nevin Şanlıer, medyatik diyetlerin birçok afiyet sorununu da beraberinde getirdiğini belirterek “Diyetlerin parmak izi gibi şahsi olması gerekiyor” dedi.

AA’nın haberine kadar, Prof. Dr. Şanlıer, teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha az bedensel aktivite yapan kişilerin kilo sorunu yaşadığını belirterek, Türkiye’de obezite oranının gitgide artarak arttığını söyledi.

Cisim ağırlığı istenilenin üzerinde olan ya da kilo sorunu yaşamış şahısların zayıflamak için çareyi medyatik diyetlere başvurmakta bulduğunu anlatan Şanlıer “lahana diyeti”, “elma diyeti”, “Dukan diyeti”, “Atkins diyeti” gibi farklı alanlara yönlendirilmiş isimlerle kamuoyuna duyurulan medyatik diyetlerin sonuçlarının çok ağır olabileceğini belirtti.

Mutlaka bir uzmana başvurun

Diyete başlamadan önce mutlaka hekime gidilmesi gerektiğini vurgulayan Şanlıer, diyetlerin, doktor kadar sağlık durumu kontrolü sonrası, yaş, vücut ağırlığı, somut aktivite, özel durumlar, hastalıklar ve gıda alışkanlığı dikkate alınarak kişisel oluşturulmasının önemini vurguladı. Şanlıer, şöyle devam etti:

“Medyatik diyetler sahiden çoğu sağlık durumu sorununu da beraberinde getiriyor. Diyetlerin parmak izi gibi şahsi olması gerekiyor. Hatalı diyetler yürek, böbrek sağlığı ve zihinsel fonksiyonlarda bozulma, tansiyon düşüklüğü ya da yüksekliği, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, çabuk sinirlenme, takâtsizlik, bulantı, kusma, ishal, kabızlık, safra ve böbrek taşı, adet düzensizliği, kuru deri, saç dökülmesi, bazal metabolizma hızında bozulma gibi birçok soruna neden oluyor.”

Haftada azami 1 kilo verdirmeli

Çoğu kişinin şok diyetlerle bir anda kilo vermeye çalıştığını anlatan Şanlıer, bu diyetlerle, yağ dokusu kaybı yerine adale kaybı gerçekleştiğini bildirdi. Uygulanacak diyetin hastaya maksimum haftada 0,5-1 kilogram verdirecek şekilde planlanması gerektiğini vurgulayan Şanlıer, “Tek besine dayalı diyetler kısa sürede etkin olmasına karşın tartma kaybı kalıcı olmamaktadır ve besin öğeleri eksik, dengesizdir” şeklinde konuştu. Şanlıer, mutlaka haftalık kontrollerle hastanın durumunun değerlendirilmesi ve diyet programlarında gereken düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti.

Zayıflama ürünlerine dikkat

Piyasadaki zayıflama çayları gibi ürünlerin de daimi anlamda çözüm sağlamadığını, vücutta değişken ve elektrolit kaybına neden olduğunu anlatan Şanlıer “Hatta bunları fazla uzun zaman kullanan şahısların vücudunda ödem oluşabiliyor. Bazı bitkiler bağırsakları çalıştırır bazı bitkiler idrar söktürücü özellik gösterir. Oysa hiçbir bitki zayıflatmaz” dedi.

Zayıflama haplarının kullanılmasını da öğüt etmeyen Şanlıer, bu haplardaki etken maddelerin pek çok bağlı etkiye sahip olduğunu, bilinçsizce kullanılmasının ölümle bile sonuçlanabildiğini söyledi. Data kirliliğinin insanları medyatik diyetlere ya da form çayı, zayıflama hapı gibi yanlış uygulamalara yönlendirdiğini dile getiren Şanlıer, “Medyada beslenme ile ilgili eğitim almamış, konunun uzmanı olmayan pek fazla birey önerilerde bulunuyor. Bu nesil yanlış yönlendirmelere asalet etmemek gerekir. İnsanlar bu konuda daha akıllı, bilinçli ve ilgili olmalılar ve sağlıklarını bozacak uygulamalardan kaçınmalılar” ifadelerini kullandı.

Yeterli ve dengeli besin şeklinin, bir alışkanlık ve yaşam tarzı haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Şanlıer, ahenkli olarak fiziki aktivitenin de yapılmasının da önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.