Bayram ikramlıklarında aşırıya kaçmayın

Manevi değeri büyük olan ve geleneksel olarak çok dağıtılmış yemeklerin yer aldığı itinalı aile sofraları ile zenginleşen Ramazan Bayramı’nda metabolizmayı yormamak için bilinçli beslemek manâlı. Bayram gibi özel günlerde aile büyüklerinin hazırladığı güzel ve lezzetli ikramlara hayır denemediğini gösteren Beslenme Uzmanı Sibel Mumcu, “Sunulan ikramları tedarik ve çeşitlilik açısından bir denge gözeterek tüketmeliyiz. Keza metabolizmayı hız yapmak ama öğün sıklığını çoğaltmak ve alıştırma yapmak manâlı. Bunun için de 2,5-3 saat ara ile minik öğünler tüketmek ve gün boyu aktif olmaya uyarı edilmeli” açıklamasında bulundu.

Ağır yiyeceklerden uzaktan durulmalı

Ağır yiyeceklerden muhtemel olduğunca uzakta durulması gerektiğini vurgulayan Dyt. Mumcu, “Gün boyu boş kalmaya alışan bir mideye, aniden fazla miktarda ve hazmı güç yiyecekler ile yüklenmek sindirim sistemi problemlerine neden olur. Besinlerin yavaş tüketilmesi ve iyi çiğnenmesi de dar bir sindirim için manâlı” biçiminde konuştu.

Tatlı isteği sütlü ya da meyveli tatlılarla karşılanabilir

Bayramlarda bilhassa şekerli yiyeceklerin tüketildiğine değinen Mumcu, “Dağıtılmış şekerler, çikolatalar, baklava, pasta, börek gibi tatlılar ve hamur işleri gibi geleneksel bayram ikramları kan şekerini şipşak yükselten, enerji içeriği yüksek gıdalar olduğu için bu besinlerin tüketimine dikkat edilmeli” dedi. Tatlı tüketme isteğinin şerbetli ağır tatlılar yerine taze ve kuru meyve, sütlü veya meyveli tatlılar ile karşılanabileceğini vurgulayan Mumcu, “Misafire ikramda bulunurken de hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, taze veya kuru meyveler; şerbetler yerine taze bunalmış meyve suları, eksik şekerli limonata, ayran gibi içecekler sunulabilir. Yazın sıcak günlerde miktarına dikkatli olmak şartı ile dondurma alternatif bir seçenek olabilir” önerisinde bulundu.

Vücutta oluşabilecek sıvı kaybı yerine konmalı

Ramazan sebebiyle vücutta oluşabilecek istikrarsız kaybının tekrar yerine konması için günde asgari 2 litre su içilerek istikrarsız tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze bıkkın meyve suyu, az şekerli limonata gibi akıcı gıdaların eklenmesi gerektiğini gösteren Mumcu, bu dönemde çocuklara da dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu: “Ramazan Bayramı, her çocuğun sabırsızlıkla beklediği, heyecanla şeker topladığı özel bir bayramdır. Fazla şeker ve şekerli besin tüketimi, yükselme gelişme çağındaki çocuklar için kayda değer bir tehlikedir. Kesintisiz şeker tüketilmesi arzu duygusunu ortadan kaldıracağı için öğünlerde dinç beslenme tüketimini engeller, diş sağlığı açısından zararlıdır, mide ve bağırsaklarda fazla hassasiyete neden olur. böylece çocukların sadece ve kesintisiz şeker, çikolata tüketmelerini engellemek, bunun yerine sütlü tatlı, meyve gibi besinleri tüketmelerini cesaretlendirmek uygun olur.”