Bölgelere kadar tatil kalori haritası

Yeni şehirler, yeni ırk ve yeni tatlar… Peki iştah kabartan, bol kalorili lezzetlerin tadını nasıl çıkartacağız?

Her bölgenin kendine has yemeklerini sınamak isterken, alacağımız kilolar ne olacak? Beslenme Uzmanı Emre Uzun, Türkiye’nin bölgelere özel lezzetlerinin porsiyon kontrolünün nasıl olması gerektiğini anlatırken, yapılan kaçamakların da nasıl telafi edileceğini açıklıyor. Keza tatil sonrası detoks önerileri de ile tatilcilerin yüzünü güldürüyor.

Ülke turizminin bel kemiği Ege Bölgesi

Ege lezzetleri deyince aklımıza ilk zeytinyağlı sebze yemekleri ve mezeler geliyor. Zeytinyağlı sebze yemeklerinin sağlıklı bir seçim olması sınırsız tüketebileceğimiz anlamına gelmiyor tabii. Hafif olarak düşündüğümüz Ege lezzetleri, porsiyon kontrolü dışına çıktığımızda bizi gözden düşmüş kilolarla karışı karşıya getirebilir.

Fakat Ege’nin incisi İzmir’e gelip de Ege kahvaltısının olmazsa olmazı meşhur boyozu tatmadan olmaz. 1 porsiyon boyoz takriben 250 kalori içermektedir. Kahvaltı sonrası Alsancak sahilinde yapacağımız takriben yarım saatlik bir bisiklet turu dengelemek için yeterli olacaktır.

Peki ya kumru? Yediğimiz 1 porsiyon kumru takriben 300-350 kalori içermektedir. Bunu yaklaşık yarım saat yüzerek dengeleyebiliriz.

bu vesileyle Ege demişken, adını bile duymadığımız otları denemekten çekinmeyelim. Ot derken taptaze, haşlanarak ya da kavrularak yiyebildiğimiz otlar. böylece karşımıza çıkan otları adını bilmiyoruz diye es geçmeyelim bol bol değerlendirelim.

Kültürün başkenti Marmara

Türkiye’nin diğer 6 coğrafi bölgesinde olduğu gibi Marmara Bölgesi’nin de kendine has yöresel lezzetleri bulunmaktadır. Sebze yemeğinden et yemeğine, salata çeşitlerinden tatlılarına kadar Marmara Bölgesi, kendini öteki bölgelerden ayırmaktadır. Genel olmanın dışında birde Marmara Bölgesinin her bir şehrinin de kendine özgü bölgesel yemekleri bulunmaktadır.

Örneğin Bursa’ya gidip İskender, Edirne’ye gidip ciğer tava yemeden olmaz. 300 gramlık bir İskender kebap 580 kalori ediyor. Bunun bize yağ olarak dönüşünü engellemek için yaklaşık 2 saat bisiklet çevirmek gerekiyor.

Yine benzer şekilde Trakya bölgesine gidip de alkolde aşırıya kaçmamalıyız. Tatil boyunca günde ortalama 1 kadeh/şişe/duble’yi geçmemeye çaba etmeliyiz. Eğer istersek bu hakkımızı, iki günde bir 2 bardak ya da üç günde bir 3 kadeh biçiminde de kullanabiliriz. Ama o günlerde mutlaka su tüketimimizi yaklaşık 1 litre dek artırmalı ve gün içindeki öğünlerimizi hafifleterek dengelemeliyiz. Örneğin, o gün tatlı hamur işi vb. hiçbir kaçamağımız olmasın, gün içinde 2-3 porsiyon meyveyi azaltıp, akşam yemeğinde et yerine sebze yemeği yiyelim.

Tahıl ambarı İç Anadolu Bölgesi

Türkler için yük taşıyan yemek yemek kültürünün en yoğun yaşandığı yerlerden biri hatta ola ki birincisi İç Anadolu bölgesidir. İç Anadolu yöresi halkının yiyecek kültüründe buğday ürünü un (çeşitli hamur işleri) ve bulgur başta kazanç.

Mesela, Kayseri denildiğinde şüphesiz akla birincil gelen yemek yemek mantıdır. Bir hamur yemeği olan mantı yalnızca Kayseri’de değil bütün bölgelerde fazla sevilen yemeklerin başında gelmektedir. Bir porsiyon mantı takriben 350 kalori içermektedir. Bu tükettiğimiz mantıyı dengeleyebilmek için yaklaşık 1 saat yürüyebiliriz ya da yarım saat koşabiliriz.

Ayrıca Kayseri’ye gelmişken pastırma yemeden gitmemek gerekir. 1 porsiyon pastırma 75 kaloriye denk geliyor. Bunu 20 dakikalık bir yürüyüş ile rahatlıkla dengelememiz mümkün olacaktır.

Fazla leziz ve ünlü yemeklerden biri de Ankara tavadır. Bir et yemeği olan Ankara tava, temelde sote etten ve arpa şehriyeden oluşmaktadır. Arpa şehriyenin üzerine pişmiş et dökülerek servis edilmektedir ve yaklaşık olarak 300 kalori enerji içermektedir. Bir su bardağı ayran ve bol yeşillikli bir salatayla sağlıklı bir öğün oluşturabiliriz.

Peki Eskişehir’e gidince ne yiyeceğiz? Alt ki ham böreğin tadına bakmadan geçmemeliyiz. 1 adet ham börek yaklaşık 160 kalori içermektedir. Ve bunu da Porsuk Çayı civarda yarım saat yürüyerek dengeleyebiliriz.

Özgün güzellikleriyle Akdeniz

Yeşili ve maviyi buluşturan, tatili, ”deniz, kum ve güneş” olarak tarif edenlerin ilgi odağı Akdeniz Bölgesi, tarihi ve kültürel mirasıyla da bambaşka alternatifler sunuyor.

”Kebabın başkenti” olarak aşina Adana’da kebap çeşitleri ve buzlu ”bici bici”, Antalya’da, bol cevizli Arap kadayıfı ve tirmis, Mersin’de tantuni ve kerebiç, Isparta’da kabune, Hatay’da ise humus ve künefe, bölgenin tadılması gereken lezzetlerinden yalnızca birkaçı.

Mesela, 1 porsiyon adana kebap ile takriben 360 kalori almış oluruz. Bunu yakabilmek için yaklaşık 1 saat yürüyebiliriz.

Bir porsiyon tantuni 380 kalori etmekte ve bunu dengeleyebilmek için diğer öğünleri salata ve çorba gibi hafif alternatiflerle geçiştirebiliriz.

Bir porsiyon künefe ise yaklaşık 380 kalori içeriyor. Pozitif miktarda yağ ve şeker içerdiğinden nedeniyle gözden düşmüş kiloların sebeplerinden olabilmektedir. Bu yüzden günümüze mutlaka bir maddesel aktivite ekleyip diğer öğünleri daha hafif olan sebze yemekleriyle tamamlayabiliriz.

Acılar diyarı Güneydoğu Anadolu

Güneydoğu Anadolu mutfağında buğday ve bulgur en çok kullanılan malzemelerdir.

Değişik baharatlar, acılı ve salçalı malzemelerle karıştırılarak fazla değişik yemekler yapılır. Alan mutfağı Türkiye’de kebap türleri, ham köfte ve lahmacunla simgeleşmiştir. Etli-bulgurlu köfteler, kebaplar, çorbalar, etli sebzeli yemekler alan mutfağının varlıklı yemek çeşitlerini oluşturur. Yoğurdun pişirilerek et, sebze ve tahılla karıştırılmasıyla yapılan yemek çeşitlerine rastlanır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi mutfağında çörek ve ekmek çeşitleri, pekmezden elde edilen yiyecekler, tatlılar, piyaz ve salatalar her kentte öbür biçimlerde yapılır. Bu şart gıda tarzının “üretilenin tüketilmesi” biçiminde olması ile bağlantılıdır.

Bu lezzetler konuşulurken bile hepimizin ağzını sulandırırken orada bulunup da bunlardan mahrum kalmak muhtemel değil.

Antep’te katmerli kahvaltı deneyimini yaşamadan olmaz. Yan fakat; porsiyonun dörtte birini harcamak ve yanına kan şekerimizi dengeleyecek bir bardak sütü de unutmamak şartıyla.

Öğle veya akşam yemeklerinde tercihimizi lahmacundan yanlamasına kullanırsak yanında bol yeşillikli bir salata ve ayranı yetkisiz etmemeliyiz. 1 tanecik lahmacun mu diyorsunuz? 1 adet lahmacun (80gr) yemek yemek bize 160 kaloriye mülk oluyor. Bunu yakmak için 30-45 dakika basketbol oynamak gerekiyor.

böylece geldim ve baklava yemeden mi gideceğim diyorsanız; 40 gramlık bir dilim baklavayı tüketmenin faturası 240 kalori. Onu yakabilmek için ise hiç durmaksızın 1 buçuk saat dans etmek gerekiyor.

Peki dahası güneydoğu ile özdeşleşmiş ünlü içli köfteyi de tüketirsek ne olacak? Alt oysa haşlanmış seçim etmemiz en dinç bir tercih olacaktır açıkçası. 1 adet içli köfteyi dengede tutmak de yarım saat yürüyüşle halledilebilir.

Emrindeki oysa birbirinden nefis bu besinleri bir anda tüketmemek önemli. Birkaç güne yaymamız bizi beğenilmeyen kilolardan da korumuş olacak.

Hey gidi Karadeniz

Karadeniz yemekleri, tatilinizi daha güzel hale getirecek.

Karadeniz bölgesi, coğrafi yönden olduğu gibi yöresel yemeklerin çokluğuyla da bilinir. Karadeniz’in tertemiz sularından çıkan balıklar, tarlalarda yetişen mısırlar ve diğer tarımsal ürünlerden oluşturulan lezzetler Karadeniz mutfağını oluşturur. Karadeniz yemekleri, yöredeki taze taze ürünlerle hazırlanıyor.

Bu bölgemizle özdeşleşen ançuez balığı, gerek tek olarak, gerekse de fazla ayrı şekillerde pişirilip bambaşka bir tat olarak sofralarda karşınıza çıkabiliyor.

Örneğin; hamsili pilav. Bir porsiyonu takriben 280 kalori olan hamsili pilavın karşılığı Karadeniz’in yaylalarında 50 dakika yürüyüşe denk gelmektedir.

Kahvaltılarda yemeye doyamayacağınız mıhlamanın yanına bir iki ince dilim mısır ekmeği iyi gider. Yan oysa bunları da Karadeniz’in serin sularında takriben yarım saat yüzerek dengeleyebiliriz.

Ara öğünlerin vazgeçilmesi bununla beraber da omega-3 deposu olan fındığı 10 adet olarak ara öğünlerde seçim edebiliriz.

Tatlı severlerin mutlaka tatması gereken Rize yöresine ait laz böreği şayet de içinde en zengin malzeme barındıran börek olabilir. Ayrıca diğer böreklerin tersine tuzlu yok tatlı bir börektir. 1 dilimi takriben 200 kalori içeriyor. 1 porsiyonu yaklaşık 120 kalori taşıyan karalahana sarmasından sonradan bu böreği tüketirsek bol hareketli günler bizi bekliyor demektir.

Yurdumuzun çatısı Doğu Anadolu

Bölgenin en önemli geçim kaynağının hayvancılık olması, et tüketimini de beraberinde getiriyor. Ayrıca alan halkı besledikleri hayvanlardan süt ve süt ürünleri elde ediyor; lor, tulum gibi peynirler, yoğurt, kaymak gibi organik, sağlıklı gıdalar tüketiyorlar. Market ürünlerinin yüzüne pek bakmıyorlar. Buğdaydan elde ettikleri bulgur ile yaptıkları leziz yemekleri yiyorlar. Bitlis mutfağından ciğer taplaması, Tunceli’den babuko, hangel, kömbe, Elazığ’dan sırın, Kars böreği, un helvası, Erzurum’un tel kadayıf sarması, Erzincan’dan kete, Malatya’dan kudret topu, Iğdır’dan börülceli bulgur, Tunceli’den eşkene ve Ardahan’ın katmeri, buğday ve un ile yapılan Doğu Anadolu yemeklerinden bazıları.

Kahvaltı deyince akla birincil gelen bağlı ki Van kahvaltısı. Sadece bu bölgede değil, bütün yörelerde namı duyulmuştur. Otlu peynir, örme peynir, Van balı, yumurta, zeytin, yayık tereyağ, sucuklu yumurta, kaymak ve murtuğa, kahvaltıda en fazla tükettikleri yiyeceklerdir. Ast bu değin iyi bir kahvaltı, bizi bol hareketli ve sıkıcı bir gezinin üstesinden getirtecektir.

Erzurum’a geldik ve 460 Kalorili 1 Porsiyon Cağ Kebabı tükettik ve aldığımız kalorinin nasıl yakılacağını merak ediyoruz. Peki nasıl? Tabi ama de yaklaşık bir buçuk saatlik bir doğa yürüyüşü bize bu konuda tezgâhtar olacaktır.

Tatlısız olmaz diyenler, Erzurum’un meşhur tel kadayıf dolmasını tatmadan gitmek istemeyecektir. 1 porsiyonu 300 kalori civarında olan bu tatlıyı yedikten sonra diğer öğünleri hafif tutmalı ve hareketimizi arıtmalıyız. Bu da yaklaşık 1 saatlik yürüyüşe denk gelebilmektedir.

Tatil sonrası arınma

Tatil sırasında her ne kadar yediklerimize dikkat etmeye çalışsak da bazen gözden düşmüş kilolarla aleyhinde karşıya gelebiliriz. Özellikle beyaz unlu ve bol şekerli gıdalar ödem problemlerini de beraberinde getirmiş olabilir. Bu yüzden tatil sonrası bir arınma programına gereklilik olabilir. Peki, nasıl bir arınma programı uygulamalıyız?

Vücudumuz zaten doğal bir detoks sistemine sahip. Sağlıklı beslenen, tatmin edici akışkan bölge ve herhangi bir sağlık durumu sorunu olmayan bireylerin gerçekte bu gibi programlara ihtiyacı olmayabilir. Ama tatiller, bayram, aile ziyaretleri, akşam yemekleri, doğum günleri, davetler derken bedenimizi biraz yorduysak ve hatta birkaç kilo aldıysak bu programla vücudumuza azıcık takviye olabiliriz.

Öncelikle işe doğal beslenerek başlamalı ve toksinlerden temizlenmek için uğraş göstermeliyiz. Detoks gerçekten bu konuda bütün da istediğimiz şey. Yani sebze ve meyvelerin ağırlıklı olduğu belli başlı öğünler, sebze ve meyve sularının içildiği ara öğünler, bütün tahıl ekmeği, kuru baklagiller, balık, yoğurt, yağlı tohumlar, probiyotik ürünler ve bol istikrarsız desteği evimizde kolaylıkla uygulayabileceğimiz arınma programlarının içerisinde yer almalıdır.

Bu sırada kaybedilen değişken ve elektrolit dengesini yerine hazırlamak için gün içinde 2,5-3 litre su, 1-2 şişe maden suyu çok önemli.