Fazla yutkunma boğaz enfeksiyonu belirtisi
Havaların soğumasıyla birlikte virüs kaynaklı boğaz enfeksiyonları kapımızı çalmaya başladı. Bizi meslek, sosyal ve jurnal hayatımızdan alıkoyacak şekilde şiddetli seyredebilen bu hastalıklar tedavi edilseler bile boynun ön kısmında yer alan tiroitlere sıçrayarak “subakut tiroidit”, bir başka deyişle ağrılı tiroit iltihabına neden olabiliyorlar. Bu hastalığın tanısı gerçekten basit konulmakla birlikte benzer belirtileri nedeniyle farenjit, grip, kulak iltihabı ile diş iltihabı gibi boğaz ağrısı yapan ve daha sık görülen öteki hastalıklarla karıştırılabiliyor. Acıbadem International Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek tanının gecikmesi sonucunda ağrılı sürecin 2-3 ay boyunca devam edebileceği, hatta bir takım hastalarda daimi tiroit bezi yetmezliği (hipotiroidi) gelişebileceği uyarısında bulunuyor. Dr. Ceydilek, bu nedenle son 1-2 ay içinde grip ya da nezlenin ardından aniden, özellikle yutkunmayla fazla çoğalan, boynun ön kısmına dokundurtmayacak dek sızı gelişmesi ve bunun beraberinde yoğun halsizlik olması durumunda endokrinoloji uzmanına başvurulması gerektiğini belirterek, “Erken tanı bir uçtan bir uca boşu boşuna kutu kutu antibiyotik kullanımının önüne geçilebiliyor. Keza hastanın kötü bir rahatsızlık şüphesiyle günlerini panik halde geçirmesi de önlenmiş oluyor” dedi.
Kadınlarda 3-4 kat daha sık görülüyor
Ağrılı tiroit iltihabında boynun ön kısmında bulunan ve görevi tiroit hormonu üretmek olan tiroit bezinde virüs veya bakteri olmuyor. Tersine cisim, ağrının ortaya çıkmasından 2-8 hafta önce farenjit-grip-nezle gibi bir üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında virüsle karşılaşmış ve sonradan enfeksiyon gerilemiş oluyor. Bu enfeksiyon sırasında aktifleşen bağışıklık sistemi hücrelerinin durdurulamaması ve tiroit bezini işgal ederek tiroit hücrelerine karşı da bir tepkime oluşturması sonucunda subakut tiroidit (ağrılı tiroit iltihabı) gelişiyor. Genelde 20-50 yaş aralığında görülen ağrılı tiroit iltihabı kadınlarda 3-4 kat daha sık görülüyor. Oysa hastalığın kadınlarda niçin daha sık görüldüğüne dair bariz bir neden bilinmiyor.
En tipik belirtisi bir anda başlayan sancı
Boynun ön bölgesinde ansızın gelişen sancı, tiroit iltihabının tipik belirtilerinden birini oluşturuyor. Ağrının çiğneme ve yutkunmayla şiddetlendiğini belirten Dr. Ceydilek, “Bu bölgeye dokunmak bile epeyce acı verici olabiliyor. Sancı sadece boyun bölgesinde sınırlı kalmıyor, çeneye ve kulağa doğru yayılabiliyor” ifadelerini kullandı ve ekledi: “Çoğunlukla tek tarafta başlayan sancı zamanla azalırken benzer şiddetle boynun öteki yarısında da görülmeye başlıyor. Hastanın genelde jurnal işlerini yapmasını önleyecek dek şiddetli büyüyen halsizlik ya da dermansızlık da tiroit iltihabının diğer belirtilerinden. Bunlara eklem ağrıları ve adale ağrıları eşlik edebiliyor. Grip veya nezle oluyormuş gibi bir kırgınlık hali ve 37-38 derece civarında hafif alev yüksekliği görülebiliyor. Beraberinde burun akıntısı ve öksürük gibi şikayetler oluşmuyor. Boyun ön bölgesindeki sancı nedeniyle yutma güçlüğü de gelişebiliyor. Daimi tiroit kitlelerinin tersine hastalık iyileştikçe bu yükselme ve sertlik de düzeliyor”.
Metabolizmadaki dengesizlik sinirleri mahvolmuş ediyor
Tiroit bezi iltihabında tiroit bezi birkaç hafta hızlı, arkasında sıradan ve sonra birkaç hafta da bütün aksine yavaş çalışmaya başlıyor. Dr. Ceydilek bu döngünün metabolizmayı yorduğuna ve bunun sonucunda kişiyi endişeye sürükleyen bir dizi sağlık durumu problemleri geliştiğine uyarı çekerek şu bilgileri verdi:
“Tiroit hormonlarının fazla salgılanması sebebiyle metabolizma hızlanınca ani kilo kayıpları olurken, kalp ritminin hızlanmasıyla birlikte de kalpte çarpıntı gelişebiliyor. Bu durumda sıcak ortamlara tahammülsüzlük, terleme, ellerde titreşim ve sinirlilik-vesvese hali oluşuyor. Uykusuzluk ile dikkat eksikliği de görülebiliyor. Tiroit hücrelerinin hasarı sebebiyle artan tiroit hormonları gün geçtikçe bayağı seviyeye geriliyor. Bunun sonucunda da ilk tablonun tam tersi bir koşul ortaya çıkabiliyor. Metabolizma yavaşlamaya başlayınca kilo alımı oluşabiliyor. Vücutta özellikle göz çevresi ve bacaklarda şişlikler gelişebiliyor. Tabloya; uyku hali, unutkanlık ve konsantrasyon problemleri, ciltti kuruluk ile saç dökülmesi eşlik edebiliyor. Tanısı fazla geciken hastaların yüzde 50’sinde tiroit hormon azlığı (hipotiroidi) ortaya çıkabiliyor. Yerinde tedaviye rağmen hastaların yüzde 10’unda hipotiroidi kalıcı ayla dönüşebiliyor”.
İstirahat etmek koşul
Başlangıç döneminde jurnal hayatı devam ettiremeyecek ve istirahat gerektirecek değin problem yaratabilen bu rahatsızlık çoğu süre 2-3 ay içinde kendi kendini sınırlıyor. Dr. Ceydilek, istirahat etmenin tedavinin en önemli kısmını oluşturduğuna sinyâl ederek “Hastaların büyük çoğunluğu istirahat ve yerinde hap tedavisiyle kalıcı olarak iyileşiyor. Ufak bir kısmında ise tedavi kesildikçe her tarafta eden bir durum görülebiliyor. Bu hastalarda çare 1-2 aydan daha uzun sürebiliyor. Fazla nadiren de olsa tiroit ameliyatı gerekebiliyor” biçiminde konuştu.
Henüz yorum yapılmamış.