Göz ovalamak fazla riskli

O Kadar çoğumuzun ismini bile duymadığı oysa günümüzde giderek yaygınlaşan göz hastalığı keratokonus, ülkemizde yaklaşık her 1000 kişiden 3’ünde görülüyor. Bilhassa 15-25 yaş arasındaki kişiler bu tanıyı daha sık alıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi, “Keratokonus gözün en dış ortamında yer alan şeffaf tabakanın incelmesi, bombeleşmesi ya da dikleşmesi şeklinde tanımlanabilir. Rahatsızlık tedavi edilmezse ya da ilerlemesi durdurulmazsa nihai körlüğe gidebilmektedir” diye uyardı.

Nedenleri tamamiyle bilinememekle birlikte, gözleri aşırı ovalamanın bu hastalığın gelişimine yol açabildiğini, tedavisinde ise en yeni usul olan hibrid lenslerin umut verici olduğunu belirten Doç. Dr. Çelebi kayda değer uyarılar ve önerilerde bulundu.

Uyarı

Son aylarda gözlük derecenizin çabuk artmasından ve gözlük takmanıza rağmen çoğu kez net görememekten mi şikayetçisiniz? Aklınıza keratokonus ihtimalini getirmekte menfaat var. Bilhassa de gözlük numarası yüksek düzeyde olan ve her denetleme muayenesinde astigmatik kırma kusuru artan kişilerde bu hastalığa sık rastlanıyor. Doç. Dr. Çelebi, ülkemizde yaklaşık her 1000 kişiden 3’ünde görülen ve özellikle 15-25 yaş arasında süratli ilerleme gösteren keratokonusun kesin bir nedeni bulunmamakla birlikte, genetik kalıtımın, farklı alanlara yönlendirilmiş sistemik hastalıklar ya da göz rahatsızlıklarının bu hastalığa zemin hazırlayabildiğini belirterek “Uyarı çeken önemli bir veri de; buluğ çağı döneminde yoğun alerji şikayeti olanlarda gözü ovalamanın bu hastalığın gelişimine yol açtığını bildiren aktüel yayınlar mevcuttur. Özellikle uzun süreli bilgisayar kullanımının artırdığı djital göz yorgunluğunun sıklıkla eşlik ettiği kuru göz sendromunda gözlerimizi fazla ovuşturmak ileride bu rahatsızlığın görülme riskini artırmaktadır” dedi. Son yıllarda giderek yaygınlaşan keratokonusun, erken evrelerde şikayet oluşturmaması nedeniyle basit tespit edilemediğini, buna karşın ileri teknoloji cihazlarının rutin kullanıma girmesi ile erken evrelerde tanınmasının muhtemel ışık halkası geldiğini bildiren Doç. Dr. Çelebi “Özellikle 2 dereceden yüksek astigmatı olan ve gözlükle tam düzeltilemeyen kişilerin kendilerinde bu hastalığın olabileceğini düşünerek görme keskinliği muayenelerini her yıl mutlak surette yaptırmaları fazla önemlidir” ifadelerini kullandı.

Körlüğe kadar gidebilir

Keratokonusun 15’li yaşlarda başladığını ve 10 yıl içerisinde hızlı ilerleme gösterdiğini bildiren Doç. Dr. Çelebi, kolay miyopi gibi alışılagelmiş bir kırma kusuru olan kişilerde 18 ile 25 yaşları aralarında gözlük numaralarının durduğunu, buna karşın ilerlemenin 25 yaş sonrasında da devam etmesi halinde akla bu hastalığın getirilmesi gerektiğini belirterek “Özellikle 18 yaşından daha sonra da ilerleyen bir kırma kusurunuz varsa hatta bu hata gözlük ile tam düzeltilemiyorsa siz bir keratokonus hastası olabilirsiniz. Tedaviye başlanmazsa görme düzeyi gitgide artarak azalıyor, ilerleme durdurulmazsa nihai körlüğe yol açabiliyor” biçiminde uyardı.

Tedavide en yeni usul: Yeni cins kontakt lens

Keratokonusun nihai tedavisi kornea nakli fakat her hastaya gerekmiyor. Son yıllarda daha ılımlı cerrahiler olan kornea içi halka uygulamaları ve korneal çapraz bağlama gibi tedaviler ile hastalığın ilerlemesinin durdurulması amaçlanırken, cerrahi dışı seçenekler aralarında başı bugüne dek kontakt lensler çekiyordu. Ancak kontakt lenslerin sert olması sebebiyle hastaların kullanımda güçlük çektiğini böylece uzun dönemli kullanamadığını gösteren Doç. Dr. Çelebi, son dönemde yeni tür kontakt lenslerin (hibrid lens) umut verici olduğunu söylüyor. Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinde kullanıma giren hibrid lenslerin eş zamanlı olarak ülkemizde de sayılı merkezlerde deneyimli göz hekimleri kadar uygulanabildiğini söyleyen Doç. Dr. Çelebi, “Yeni cins kontakt lensler ile hastalarımıza ayrıca yüksek konfor sağlayabiliyor hem de hastalığın ilerlemesini durdurabiliyoruz” biçiminde bilgilendirdi.