Koronavirüse karşı yaz sıcaklarında kaçınmanız gereken 8 hata
Yaz mevsiminde dış ortamlarda daha fazla süre geçiriyor, bulunduğumuz mekanlarda kapı ve pencere açarak ortamın havalanmasını sağlıyoruz. Buna güneşin ultraviyole ışınlarının yaz aylarında etkilerini daha artı bildiren güçleri de eklenince, toplumda yaz mevsiminde koronavirüsün daha az tehlike oluşturacağına yönelik bir kanı var. Oysa diğer solunum yolu virüslerinden bambaşka özellikler sergilediği için Covid-19’un sıcak havalarda da bulaşma riski devam ediyor.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftahar Köksal bu nedenle Covid-19’a karşı aldığımız tüm korunma önlemlerine yaz aylarında da ödün vermeden devam etmemiz gerektiğini belirterek, “Bu yaz mevsiminin geçmiş yıllardaki yaz mevsiminden bambaşka olacağını şimdiden kabul etmemiz ve kendimizi buna alıştırmamız gerekiyor” diyor. Fakat koronavirüse karşısında tedbir almaya devam etsek de, yaptığımız bir takım hatalar korunma şansımızı düşürmesinin yanı sıra virüsün çevreye bulaşmasına da niçin olabiliyor.
1. Maske takmamak
Açıkçası: Maske kullanılmaması virüsün bulaşma ve dağılım riskini artırıyor. Bilhassa de masa çevresinde ya da güneşlenirken şezlong üstünde sohbet ediliyorsa, maske yoksa ve sosyal mesafeye de uyarı edilmiyorsa tehlike daha da yükseliyor. böylece sıcak havalarda kullanımı zahmetli ve zor olsa da maske takmayı katiyen ihmalkârlık etmeyin.
2. Maskeyi değiştirmemek
Açık Konuşmak Gerekirse: Virüsün bulaşma riskini artıran ve sağlığımızı riski atan faktörlerden biri de, maskeyi hatalı kullanmak. “Yaz mevsiminde sıcaktan nemlenen maske mutlaka değiştirilmeli” uyarısında yer alan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftahar Köksal “Çünkü ıslak maskeyi uygulamak bakterilerin daha basit üremesine neden olacağından dermatit ilk kez olmak üzere deri enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Ayrıca kullanılmış maske katiyen ortalığa bırakılmamalı ve tıbbi atık kaplarına bırakılmalı” diyor.
3. 8 metre kuralına uymamak
Açıkçası: “Eğer kişiler dıştan tek başına ve kimseyle konuşmadan yürüyüş veya spor yapıyorlarsa, çevrede de kimse yoksa maske takmayabilirler.” diyen Prof. Dr. İftahar Köksal, spor yaparken dikkat etmemiz gereken manâlı bir kuralı şöyle anlatıyor: “Dururken kişiler arasındaki uzaklık maskeli olarak 1.5-2 metre olabilir. Fakat yürürken ya da koşarken hava hareketi ve rüzgar oluşacağı için bu uzaklık daha da artırılmalı. Çünkü bu rüzgar aksırık ve öksürme esnasında her tarafa yayılan partiküllerdeki virüsün arkamızda 8 metreye değin yayılmasına neden olabiliyor. Dolayısıyla sosyal mesafeye dikkat etmek ve maske göstermek hayati siklet taşıyor.”
4. Eldiven takmak
Açık Konuşmak Gerekirse: Toplumdaki yaygın inanışın tersine çoğu kez değiştirmedikçe eldiven COVID-19’dan korumadığı gibi, güven hissi oluşturması nedeniyle ellerin yüzeylerle artı bağlantı etmesine, bunun sonucunda da dokunulan yüzeylere virüsün bulaşmasına yol açabiliyor. “Hem eller terledikçe eldivenlerin içi ıslanacak ve bakteriler ile mantarlar faaliyete geçecektir” uyarısında yer alan Prof. Dr. İftahar Köksal; “Eldiven öteki mevsimlerin yanı sıra yaz mevsiminde de takılmamalı. Eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı ya da el dezenfektanı ile kolonya gibi antiseptiklerle ovulmalı. Elleri çevreye değdirmekten olası olduğunca kaçınılmalı. Temas riskini minimize etmek için mecburi kalmadıkça sokağa çıkmamaya da devam edilmeli” diyor.
5. Saçları uzatmak, sakal teslim etmek
Açık Konuşmak Gerekirse: Saç ya da sakal COVID-19’un bulaşmasını aracısız olarak etkilemese de, daha fazla terlemeye yol açacağı için ellerin yüze ve boyun bölgesine temas etme riskini artırıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftahar Köksal, “bu nedenle bilhassa yaz mevsiminde erkeklerin sakal bırakmamaları, kadınların da saçlarını toplamalarını öneriyoruz. El hijyenine dikkat edilmesi ve bulaşma riski sebebiyle kuaföre gitmekten mümkün olduğunca kaçınılması da çok önemli” diyor.
6. Çokça su içmemek
Doğrusu: Yeterince su harcamak metabolizmayı hızlandırmasının yanı sıra koronavirüsün vücudumuzdaki mukozalardan hücrelerin içine girişini de güçleştiriyor. böylece yaz mevsiminde en 2 litre su içmeyi katiyen ihmal etmeyin. “Kendi suyunuzu olası olduğunca yanınızda taşıyın” önerisinde bulunan Prof. Dr. İftahar Köksal, “Dıştan satın aldığınız su şişesinin ağız kısmına başka biri dokunmuşsa, virüsün kapağını açarken elinize ve içerken ağzınıza bulaşma riski var. Suyu dıştan edinmek zorunda kalmışsanız elinizi ve şişenin ağız kısmını mutlaka dezenfekte edin” diyor.
7. Tatili topluluk mekanlarda dinmek
Açık Konuşmak Gerekirse: Yaz ayları denildiğinde çoğumuzun aklına gelen ilk şey, tatil oluyor. Fakat koronavirüsten korunmak için kalabalık ortamlardan uzakta, dışarıda, doğayla iç içe olabileceğiniz bir tatil planı yapmalı, bu olası değilse tatil arzusunu gelecek yıla ertelemeli ve evde bir tatil havası yaratmalısınız.
8. sıkça banyo yapmamak
Açık Konuşmak Gerekirse: Yaz mevsiminde serinlemek ve kişisel hijyeni sağlamak için çoğu kez banyo yapmak fazla manâlı. Akşamları saçlarınızı ve vücudunuzu yıkamanız vücudunuza bulaşmış olma riskine karşı da manâlı bir korunma yöntemi olacaktır. Banyo esnasında sabun veya şampuan yeterli arınmayı sağlayacaktır.
Henüz yorum yapılmamış.