Metabolizma hızı arttırma ve azaltma
Beslenme uzmanları, metabolizmamızın hızlı ya da yavaş çalışmasının elimizde olmadığını söylüyor. Çünkü metabolizma; yaşımıza, boyumuza ve genlerimize tarafından belirlenir. aynı zamanda, vücudun enerji kullanımını süratli gitmek için birkaç gizli yol vardır. Bunlardan biri alıştırma yerine getirmek, diğeri de dürüst gıdalarla beslenmektir. Metabolizma hızı arttırıcı ve azaltıcı besinleri sizler için derledim.
Biraz daha çaba gerekir
Az Önce gençken ve vücudumuzda olup bitenler bir uyum içinde işlerken daha kolay kilo veririz. Ancak yaşımız ilerlemeye başladığında bedenimizde olup biten çoğu şey gibi metabolizmamız da yavaşlamaya başlar. Bu da fazla daha baskı kilo vereceğimiz anlamına gelir.Yani zayıflamak istiyorsak, eskisinden çok daha pozitif mücadele sarf etmemiz gerekir. Genç ve ihtiyar bedenlerdeki metabolizma hızı ve işleyişini, bir labirentte gezen biri genç biri yaşlı iki kişiye benzetebiliriz. Genç bedenin dolaştığı labirent diğerine göre daha az kıvrımlı ve engelsizdir, birey labirentin sonuna hızlıca ulaşabilir. Daha yaşlı olanın içinde bulunduğu labirent fazla daha karışık ve engellerle doludur. Fakat şunu unutmamak gerekir; her iki birey de labirentin sonuna ulaştığında aynı noktaya varmış olacaktır. Yani yaşınız ilerledi diye zayıflamanız imkansız ülkü gelmiş demek değildir. Yalnızca diğerlerine göre birazcık daha gayret etmeniz, sizi o karışık girdaptan çıkartacak haritayı doğru okumanız gerekir.İşte metabolizmanızı hızlandıracak besinler:
Mercimek ve tatlı patates
Mercimek ve tatlı patates tüketmek metabolizmanızı hızlandırmaya asistan olacaktır. Lif açısından epeyce yoğun olan bu iki besinde, dirençli nişasta ince barsak göre sindirilemiyor. Bu da fermente olduğu geniş bağırsağın tamamına giriyor. Bu süreç, vücudun karbonhidrat yakma yeteneğini engelleyebilen faydalı yağ asitleri oluşturduğundan, depolanmış beden yağını kullanıyor ve yakın zamanda yakıt olarak tüketiyor.
Beslenme ve Metabolizma Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, toplam karbonhidrat alımının yalnızca yüzde 5.4’ünün dayanıklı nişastayla değiştirilmesinin bir yemekten sonradan yağ ışıklandırma oranını yüzde 20-30 oranında arttırdığını bulmuş.
Bu dirençli nişastalar, bununla beraber gıda açısından yoğun olan mercimek ve tatlı patateste fazlasıyla bulunur. Kas ve yağ hücreleriniz beslendiğinde, Ghrelin (özlem hormonu) bastırılır ve beyninize memnuniyet edinmek için sinyal verir.
Keten tohumu ve chia tohumları
Gıdalara keten tohumu ve chia tohumları eklendiği zaman, enflamasyonu ve dengeyi azaltarak metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olan iyi bir omega-3 yağ asitleri kaynağı oluşturur.
İnflamasyon düşük olduğunda, adale ve eklem ağrımız azalır ve çalışma yapma olasılığımız daha yükselir. Kan şekeri dengeli olduğunda, eksik arzu ve yemek yeme eğiliminde oluruz. Omega-3 yağ asitleri dolgunluğa sinyâl eden leptin hormonuna karşısında vücudumuzun direncini düşürebilir.
Hindistan cevizi yağı
Alıcı yağlar yağlı gibi görünse de, Hindistan cevizi yağının orta zincirli trigliseridleri (MCT’ler) diğer yağlardan farklı şekilde metabolize olurlar.
‘MCT’ler sindirim sisteminden karaciğere aracısız olarak gönderilir ve yağ olarak depolanmak yerine hemencecik enerji olarak kullanılır. Sabahtan çayına ve smoothie’ye iki nehir kaşığı Hindistan cevizi yağı ekleyebilir, sebzeleri sote etmek için kullanabilir ve fırında pişmiş tatlı patatese fırça yardımıyla yağı sürebilirsiniz.
Ton balığı ve somon
Orkinos ya da somon balığı tüketerek oldukça çok protein alabilirsiniz. Yalnız protein, vücudun öteki beslenme maddelerinden parçalanması ve sindirilmesi daha baskı olanıdır çünkü postmeal kalorili yanıkları yüzde 35 oranında artırabilir.
Protein ihtiyaçları kişiye kadar çeşitlilik gösterir, oysa jurnal olarak ceset ağırlığının kilogramı başına 0.8-1 gram protein tüketilmesi kilo kaybını sağlamak için yeterlidir. Bu bağlamda, 1.5 kiloluk somon filetosu yaklaşık 40 gram protein içerir. Ton balığı ve somon metabolizmayı zenginleştiren omega-3’lerden de zengindir. Öteki büyük protein kaynakları tavsiyem ise yumurta, yoğurt, süzme peynir, fındık ve fasulye.
Akasya tozu
Akasya tozu, akasya ağacının kabuğunda yer alan bir toz. Yapılan araştırmalar, zayıflamanın en önemli yardımcılarından olduğunu gösteriyor. Akasya tozunu, baharatlar gibi yemeklerinizin üstüne serperek tüketebilirsiniz. Oysa bu tozu kullandığınız öğünlerde bol su tüketmeniz gerekiyor. Su, tozun etkisini artıran en kayda değer öğe.
Tükettiğiniz besinlerle metabolizmanızı hızlandırabileceğiniz gibi bazı besinleri tercih ederek bu hızı tam tersi yavaşlatabilirsiniz. İşte metabolizmayı yavaşlatan besinler…
Beyaz un
Beyaz un, buğday tohumlarının tümünün elyaf ve antioksidanlar gibi en iyi özelliklere sahip olduğu tamamlanmış buğdaydır. neticede, daha iyi bir lezzet ve dokuya sahip olabilir ama besin değeri olarak olağanüstü düşüktür. Çünkü beyaz unun sindirimi yavaşlatan lifi yoktur.
Omega-6 yağ asitleri
Omega-6 yağ asitleri; tereyağı, tavuk, kurabiyeler gibi gıdalarda bulunur ve metabolizmayı yavaşlatmaktan sorumlu olabilir. Omega-6 yağ asitlerinin, insülin direncini artırdığı da görüldü.
Konvansiyonel elmalar
Elma giren eve doktor girmez diye bilinir. Doğrudur da. Yalnız Çevresel Afiyet Perspektifleri’nde yayınlanan bir araştırma, meyve ve sebzelerde kullanılan belirli bir fungisit çeşidinin farelerde kilo alımına neden olduğunu ve araştırmacılar, bunun halk için de geçerli olduğunu öne sürüyor. Dolayısıyla, sağlıklı bir meyve yediğinizi düşündüğünüzde, hakiki şu ama kilo kaybını azaltabilir. Yalnız organik olmayan konvansiyonel elmaları tüketirken dikkat edin ve bütün meyveleri ve sebzeleri tüketmeden önce iyice yıkadığınızdan muhakkak olun. Hatta dış kabuğun daha aydınlık görünmesi için yapılan mumlama gibi bazı gıda hileleri durumlarında kabuğunu soymanızı bile tavsiye edebilirim.
Yüksek fruktozlu mısır şurubu
Yüksek fruktozlu mısır şurubunun uzak durmanız gereken bir bileşen olduğundan geçmiş yazılarımda bahsetmiştim. Bu şurubun kasten veye bilmeyerek tüketilmesi gerçekte diyabet, yürek rahatsızlığı ve inme için bir dizi risk faktörü olan ‘metabolik sendrom’ olarak adlandırılan bir durumun oluşmasına neden olabilir. Çoğu tamamlanmış gıdada ve alkolsüz içeceklerde bulunan bu tatlandırıcı, ucuz ve sağlığınız için oldukça zararlıdır. Diğer şekerle benzer miktarda tüketilen fruktozun metabolizma üstünde daha zararlı etkileri olduğu çalışmalarda görüldü. Amerikan Klinik Besin Dergisi’ndeki bir çalışmada yüksek fruktozlu mısır şurubunun, metabolizma üzerindeki olumsuz etkilerinin obeziteye yol açabileceği bulundu.
Doc. Dr. Halit Yerebakan
özel içeriğidir.
Henüz yorum yapılmamış.